Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28.12.2017 tarih ve 2016/363 E- 2017/489 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 30.01.2020 tarih ve 2020/139 E- 2020/104 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili firmanın tanınmış “lindt” ve “lindor” markalarının sahibi olduğunu, başvuru konusu markanın müvekkilinin markaları ile ayırt edilemeyecek kadar benzer bulunduğunu, “lindt” markasının yalnızca tek bir harf değişikliği ile “linde” markasına dönüştürüldüğünü, tüketici zihninde müvekkilinin tanınmış “lindt” markaları ile anılan markanın iltibasa mahal vereceğini, tüketicinin markanın ilk kısmına her zaman daha fazla dikkat ettiğini, dava konusu markayı “30.sınıf” emtialar üzerinde gören tüketicinin markaları karıştıracağını, birbirlerinin serisi olarak algılayacağını, müvekkili markasının yalnızca marketlerde değil kitap ve müzik mağazalarında da satıldığını ve bu yollarla da tüketiciye ulaştığını, davalının bu ibareyi tesadüfen seçtiğinin düşünülemeyeceğini, söz konusu markanın tesciline izin verilmesi halinin, müvekkili markasının sulandırılmasına neden olacağını ileri sürerek YİDK kararının iptali ile tescil halinde dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili şirketin bahsi geçen markayı 2009 yılında da tescil ettirdiğini, müktesep hakkının bulunduğu, markalar arasında iltibas ihtimalinin bulunmadığını,YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalının Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 2009/66445 sayılı “linde” markasından kaynaklı olarak 29. sınıfta emtiaları ile 30. sınıfta emtialarında kazanılmış hakkının var olduğunun kabulüyle 8/1-b ve kazanılmış hak değerlendirmeleri bir arada ele alındığında YİDK kararının ve dava konusu markanın hükümsüzlüğü şartlarının 30. sınıftaki: “Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Pekmez.” Emtiaları ile 35. sınıftaki “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için. Kuru bakliyat. salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” emtiaları yönünden meydana geldiği, markalar arasında görsel anlamda yüksek benzerlik bulunduğu, bunun yanında fonetik olarak da çok yakın olduğu, davacı markası ile davalı markasının genel izlenim olarak karıştırılma riskinin bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, TPMK YİDK’nın 11/08/2016 tarih 2016-M-7952 sayılı kararının 30. sınıfta “Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Pekmez.” emtiası ile 35. Sınıftaki emtialar yönünden iptaline, YİDK iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine, hükümsüzlük talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile, davalıya ait 2015/17563 sayılı LİNDE ibareli markanın sayılan 30. sınıfta emtiası ile 35. Sınıftaki emtialar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, hükümsüzlüğe ilişkin fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı şirket vekili ve davalı TPMK vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mal ve hizmet kapsamları dikkate alınarak markanın hitap ettiği tüketici kitlesi yönününden bütün olarak değerlendirildiğinde dava konusu markaların bütün olarak bıraktığı izlenimin benzer olduğu, tescilli marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sesçil, anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...