Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19.01.2018 tarih ve 2016/157 E. – 2018/16 K. sayılı kararın davacı temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 20.03.2019 tarih ve 2019/444 E. – 2019/414 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı şirket temsilcisi, davalı şirket ile ihbar olunan …’nın işbirliği içinde hileli şekilde birlikte hareket ederek davacı şirket adına kayıtlı, …, …, …Mevkiinde kain 12043 sayılı parseli üzerlerine geçirdiklerini, davalı adına yapılan tescilin geçerli bir hukuki nedene bağlı olmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, talep kabul edilmediği takdirde ise bedelinin davacıya ödettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin taraf ehliyeti bulunmadığını, ticaret sicilinden resen silindiğini, bu yüzden dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini ve esas yönünden ise iddiaların doğru olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin 09.10.2014 tarihinde Ticaret Sicilinden silindiği, davacı şirketin kişiliğinin sona erdiği, davacı şirketin taraf ehliyetinin kalmadığı, taraf ehliyetinin dava şartı olduğu, dava şartlarının mahkemece davanın her aşamasında resen nazara alınacağı, bu nedenle kişiliği sona ermiş şirket adına dava açma olanağı olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerektiği gerekçesi ile, davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı şirket temsilcisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 15.10.2014 tarihli nüshasında ilan edilen … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 09.10.2014 tarihli kararıyla davacı şirketin ticaret sicilinden 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca re’sen silindiği, davanın 19.07.2016 tarihinde açıldığı, sicilden kaydı silinmiş ve taraf ehliyeti bulunmayan şirketin dava öncesinde ihya edilmediği, dava şartı yokluğundan verilen davanın usulden reddine yönelik karar dosya içeriğine, usul ve Yasa’ya uygun olup, istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı şirket temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve Yasa’ya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02.03.2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
6100 sayılı HMK 114/1-d maddesinde “tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları…” dava şartları arasında sayılmış,
Yasa’nın 115/2 maddesinde “mahkemenin, dava şartı noksanlığını tespit etmesi durumunda davanın usulden reddine karar vereceği, ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre vereceği, bu süre içinde dava şartı noksanlığının giderilmemesi durumunda davayı, dava şartı yokluğu sebebi ile usulden red edeceği” düzenlenmiş,
6102 sayılı TTK Geçici 7/15 maddesinde de “… Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilecekleri” vaz olunmuştur.
Gerekli organlara sahip olmakla fiil ehliyetini kazanan tüzel kişiler (TMK 49/1 md.) organları aracılığıyla iradesini açıklamaktadır (TMK 50/1 md). Tüzel kişinin organı aracılığıyla hukuki işlemler yapabilmesi için kanuna uygun biçimde kurulmuş olmasının yanında hukuki varlığını da sürdürüyor olması gerekmektedir. Varlığı sona eren tüzel kişinin organı bulunduğundan söz edilemeyeceği gibi hukuki işlemlerin tarafı olarak adına işlemler yapılabileceğinden ve bu kapsamda bir davada taraf ehliyeti bulunduğundan da söz edilmesi mümkün değildir. Tıpkı ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmadığı gibi tüzel kişiliği sona eren ticaret şirketinin de taraf ehliyeti bulunmamaktadır.
HMK 114/1-d maddesi hükmüne göre taraf ehliyeti dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gereken bir husustur.
HMK 115/2 maddesinde dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verileceği belirtilmekle birlikte hangi dava şartlarının sonradan tamamlanabileceği hususunda bir hüküm sevkedilmemiştir.
Dava şartının noksan olması durumunda, yargılama sırasında o dava şartı noksanlığı ortadan kalkmış ise bütün dava şartları tamam olduğunda davanın esası hakkında karar verilebilir.
( Kuru B. Hukuk Muhakemeleri usulü C.II 6 bakı İst. 2001, sh. 1391)
Somut uyuşmazlıkta;
19.07.2016 dava tarihinde adına, temsilcisi tarafından dava açılan şirket, 09.10.2014 tarihinde 6102 sayılı Yasa’nın Geçici 7. maddesi gereğince ticaret sicilinden terkin edilmiş olup dava tarihi itibariyle şirketin, HMK 114/1-d maddesi gereğince taraf ehliyeti bulunmamaktadır.
Ancak 6102 sayılı Yasa’nın Geçici 7/15 maddesi ile hukuki menfaatleri bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilecekleri imkanı getirildiğinden dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilmesi HMK 115/2 maddesi gereği mümkündür.
Yargılama sürecinde giderilebilecek bir eksikliğin dava şartı olarak değerlendirilip davaların usulden reddine karar vermek öncelikle hak arama özgürlüğünün ihlali niteliğindedir.
T.C. Anayasasının 36/1 maddesinde, herkesin yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddiada bulunma ve savunma haklarına sahip olduğu açıklanmış olup, mahkemeye erişim hakkı Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur.
Davacı şirketin ihyasının, tamamlanabilir dava şartı olarak değerlendirilmemesi, hak arama özgürlüğünün ihlaline neden olacağı kadar usul ekonomisi açısından da sakıncalı sonuçlar doğuracaktır. Usul hukuki biçimsellik (şekilcilik) esası üzerine kurulmuş olup, davalarda biçimsellik, tarafların yargılamanın sonucunu hesaplayabilmesi, yasa yolları ile bunu denetleyebilmesi, keyfilikten korunma, eşit davranılma gibi güvenceler sağlamakla birlikte sıkı sıkıya şekle bağlılık olarak görülmemeli, maddi gerçeği bulmak ve adaletli karar vermek adına hakkaniyete uygun olarak değerlendirilmelidir.
Biçimselliğin, bu doğrultuda yorumlanmasında usul ekonomisi ilkesi devreye girmektedir.
6100 sayılı HMK 30. maddesinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesi. T. C. Anayasasının 141/4 maddesinde dayanağını bulan, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasıdır. Bu ilke boş yere dava açılmasını, yargılama sırasında gereksiz işlemlerin yapılmasını ve zor yöntemlerin seçilmesini önlemeye hizmet etmektedir. Bunun yanı sıra anılan ilke, yargılamada emekten, zamandan ve masraftan mümkün olduğu ölçüde tasarruf edilmesine yönelik bir işlevide yerine getirmektedir. Başka bir anlatımla yargılamanın kolaylaştırılmasını, yargılamada öngörülen zaman süresinin aşılmamasını ve gereksiz gider yapılmamasını amaçlamakta ve bunu hakime bir görev olarak yüklemektedir. (HGK 2017/10 -2695 esas, 2020/587 karar sayı ve 15.09.2020 tarihli karar)
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...