MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.03.2021
Karşı OyVar
Dava Konusu: çek şirketler Tazminat

Karar Metni

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04.06.2018 gün ve 2018/9 – 2018/604 sayılı kararı bozan Daire’nin 11.11.2019 gün ve 2018/2778 -2019/5080 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davacının toplam 27.899,30 TL’lik vadesi belli olmayan borcuna karşılık 06.01.2011 tarihli tahsilat makbuzu ile 25.000,00 TL bedelli üç adet çeki davalıya verdiğini, tarafların yaptıkları mutabakata göre davacının bakiye 2.899,30 TL borcu kaldığını ancak davalının davacı hakkında toplam borçtan dolayı icra takibi başlattığını ileri sürerek davalı şirkete 25.000.- TL borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin iptaline, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin cari hesaplarında mevcut olan alacak kalemlerini davacıdan tahsil etmek amacı ile icra takibi başlatıldığını, davacının verdiği çeklerden 7.000,00 TL bedelli çekin 01.04.2013 tarihinde, 8.000,00 TL bedelli çekin 15.04.2013 tarihinde ve 10.000,00 TL bedelli çekin 16.10.2014 tarihinde davalı şirketin çabaları ile tahsil edildiğini, alacağın 25.000,00 TL’lik kısmından feragat edildiğini savunarak davacı tarafça talep edilen kötü niyet tazminatı talebinin reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda,davanın davalı tarafın kabulü nedeniyle, icra takibine itiraz anında kabul edilen 2.899,30 TL dışında kalan 25.000 TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine dair verilen kararda şartları oluşmadığından davacı lehine tazminata takdiren yer olmadığına karar verildiği,verilen kararın bozulması üzerine uyulan bozma kararı doğrultusunda davacı lehine, davalının kabul ettiği 25.000,00 TL’lik menfi tespit davası yönünden bu miktar üzerinden takdiren %20 kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, bozma dışında kalan ve kesinleşen kısımlar yönünden yeniden her hangi bir değerlendirme yapılmadığı gerekçesiyle davacının kötü niyet tazminatı talebinin kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine kararın Dairemizce bozulmasına karar verilmiştir.
Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...