Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25.06.2018 tarih ve 2014/736 E- 2018/471 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 29.04.2019 tarih ve 2018/1797 E- 2019/884 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının eşi ve aynı zamanda takip borçlusu olan …’in ticaretle uğraştığı 2001 ve 2006 yıllarında … isimli birisinden faizle borç para aldığını, daha sonra eşinin bu borcu ana para ve faizi ile birlikte kat ve kat fazlasıyla ödediğini, ancak 2004 yılında evine, gerçekte olmayan ve ödenmiş bu borç için …’nın avukatı … ile davacının ismini bilmediği birinin geldiğini, yapılmış bir icra takibi olmadığı halde, eşinin borcunun ödenmesi gerektiğini, yoksa haciz işlemi yapılacağının söylendiğini, bunun üzerine haciz tehdidi ve baskısı altında 50.000,00 TL bedelli dört adet senedin zorla alındığını, bu dört senedin sadece bedel kısımlarının doldurulduğunu, geri kalan kısımların lehtar, tanzim tarihi ve vade tarihi boş olarak baskı ve tehdit altında alındığını, bunun üzerine savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, davaya konu senetler üzerinde tahrifat yapıldığını, bu senetlerin kambiyo vasfına haiz senetler olmadığını, tehdit ve baskısı altında imzalatılan bu senetlerden dolayı ne davalıya ne de başkaca kişilere bir borcunun olmadığını, takip borçlusu davacının eski eşinin varsa davalıya karşı bir borcunun bundan davacının sorumlu tutulamayacağını beyanla davalıya borçlu bulunmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalının gerek kolluk beyanında gerekse ceza yargılamasında hakim önünde vermiş olduğu beyanı ile davacıdan takibe konu senetler nedeniyle bir alacağının bulunmadığını açıkça ikrar ettiğinden, sübuta eren davanın kabulü ile davacının Antalya 5. İcra Müdürlüğü’nün 2006/11034 esas sayılı takip dosyasında takibe konu bonolar nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibe konu asıl alacağın (200.000,00 TL) %20’si oranındaki kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi’nin 29.04.2019 tarih ve 2018/1797 esas ve 2019/884 karar sayılı ilamıyla, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne ilişkin verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İşbu karara karşı, davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...