MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2021 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.03.2021
Karşı OyVar

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23.09.2019 tarih ve 2018/970 E. – 2019/553 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nce verilen 16.07.2020 tarih ve 2019/2850 E. – 2020/1128 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının yürürlükte bulunan tüm yasa ve mevzuatlara aykırı bir şekilde mevduat topladığını, şirket yöneticileri hakkında ceza dosyalarında suç işlemek, örgüt kurmak ve dolandırıcılık suçlarından yargılamalar yapıldığını, davalının kar payı yapacağını ileri sürerek para toplamış olduğunu, müvekkilinin mevduatını geri istediğinde alamamış olduğunu, müvekkilinin iradesinin hileli hareketlerle fesada uğramış olduğunu, davalı şirketin istediği an geri ödeneceği garantisi ile müvekkilinden bir miktar para tahsil edildiğini, karşılığında usulsüz olarak hisse senetleri ve ortaklık belgeleri çıkardığını, ancak müvekkilinin şirkete ortak olmak gibi bir amacının olmadığını, davalının Bankalar Kanununa aykırı hareket ettiğini, verilen hisse senetlerinin geçersiz olduğunu, müvekkilinin şirket ortağı olmadığını, davalının hukuka aykırı davranışlarının hem SPK’nın hem diğer resmi kurum ve kuruluşların raporlarında hem de yerel mahkemelerce bilirkişilerce tespit edilmiş olduğunu, davalı tarafından SPK’ya sunulan listeler incelendiğinde müvekkilden tahsilat yapıldığının açık olduğunu, iş bu davada faizin başlangıç tarihinin haksız fiilin gerçekleştiği tarih olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmakla şimdilik 1.000,00 Euro alacak talebini, 04.07.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile 26.205,84 Euro artırarak toplamda 27.205,84 Euro ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesine göre temerrüt faizi uygulanarak tahsil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı tarafın, davalı şirketin ortağı olunmadığının tespiti ile ilgili talep kısmının kabulü ile davacı tarafın davalı şirketin ortağı olmadığının tespitine, davacı tarafın alacak davasının kısmen kabulü ile; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99. maddesi gereğince davacının talebi gereğince aynen ödenmesi kayıt ve şartıyla; 3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 4/a maddesi gereğince dava tarihi olan 27/10/2018 tarihinden itibaren Devlet Bankalarının Euro cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek döviz faizi ile birlikte 722 Euro’nun davalı …Ş.’den alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri istinaf etmiştir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesince, 7194 Sayılı Kanunun 41. maddesi ile 25.03.1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması Ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler ile 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu Ve 3182 sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna eklenen geçici 4. madde gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...