Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 31.05.2018 tarih ve 2014/984 E. – 2018/407 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 24.01.2020 tarih ve 2018/2077 E. – 2020/97 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında öğrenci semt servisi hizmet alımına ilişkin sözleşme imzalandığı, müvekkilinin günlüğü 16.105 TL+KDV’den Ekim 2012’de 14 gün, Kasım 2012’de 22 gün ve Aralık 2012’de 20 gün olmak üzere toplam 56 gün öğrenci servis ve link hizmetini aralıksız ve tam olarak yerine getirdiğini, verilen hizmetin sözleşme gereğince toplamının 901,880,00 TL + KDV olduğunu, davalı idarenin toplam 432.300,00 TL ödeme yaptığını, geriye kalan miktarın 04.01.2013 tarih A-133779 seri sıra nolu ve 509.079,05 TL tutarındaki fatura ile faturalandırdığı, borcun ödenmemesi üzerine, müvekkili tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının borcunun tamamına ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ileri sürerek, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin tüm ferileri ile birlikte ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte devamına, haksız itiraz nedeniyle, davalı yan aleyhine alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile davalı üniversitenin Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı arasında 19.12.2012 tarih ve 2012/189534 ihale kayıt numaralı ve 161.050,00 TL bedelli hizmet alımı sözleşmesi yapıldığını, davacının bu iş karşılığında idareye 9.700,00 TL nakit teminat verdiğini, sözleşme sona erdiğinde davacı … tarafından yapılan işin karşılığı olarak, üniversitenin Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’na 02.01.2013 tarih ve 133766 sıra seri numaralı 140.435,60 TL bedelli fatura kesildiğini, davacı taahhüdünün sözleşme ve eklerine uygun olarak yerine getirildiğinin tespit edilmesi üzerine, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından 30.01.2013 tarihli ödeme emri belgesi düzenlenerek, sözleşmenin 12. maddesi hükmü gereğince; Üniversite Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı’na gönderildiğini, davacının vergi borcu ile üçüncü kişinin haczi nedeniyle taahhütlü icra kesintisi yapıldıktan sonra, davacıya 04.02.2013 tarihinde 92.247,57 TL ödeme yapıldığını, yine aynı tarihte davacının 9.700,00 TL nakit kesin teminatının da iade edildiğini, davacı … adına Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. Ulus Şubesi tarafından düzenlenmiş bulunan 26.12.2012 tarih ve G-2012/1125 sayılı 22.350,00 TL tutarındaki geçici teminat mektubunun adı geçen banka tarafından tanzim edilmediği ve sahte olduğu yönünde cevaplar verilmesi ve geçici teminat mektuplarının sahte olduğunun tespit edilmesi üzerine söz konusu hizmet alımı işine ait ihalenin, İhale Komisyonu tarafından 03.01.2013 tarihinde iptal edildiğini, kararın harcama yetkilisince 08.01.2013 tarihinde onaylandığını, davacı ile üniversite Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı arasında yalnız bir sözleşme yapıldığını, söz konusu 19.12.2012 tarihli sözleşme uyarınca davacının doğmuş tüm hak ve alacaklarının ödendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, taraflar arasında esasen servis hizmet sözleşmesine göre yapılan taşıma bedelinin ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın sözleşme dışında rektörlüğün talimatlarıyla yapılan 29 günlük taşımanın mevcut olup olmadığı ve bu taşımanın bedelinin davalı rektörlükçe ödenip ödenmediğine ilişkin olduğu, tarafların servis hizmetinden söz etmemelerine karşın aralarındaki sözleşmenin esasen taşıma sözleşmesi olduğu, taşıma sözleşmesinin şekle tabi olmadığı sözlü olarak yapılabileceği, somut olayda rektörlüğün istem ve talimatıyla taşıma işinin yapıldığı, davacıya ait işletmenin ekim, kasım ve aralık 2012 döneminde toplam 56 gün için verilen sözlü talimatlara uygun olarak taşıma yapıldığı, bilirkişi raporunda bu konuda maddi hata yapılarak ekim ve kasım aylarındaki taşıma adedi ve süresine göre hesaplama yapıldığı, aralık ayındaki taşımanın gözetilmediği, bilirkişi raporunun bunun dışında dosya kapsamındaki delillere uygun olduğu, itirazların yerinde olmadığı, günlük taşıma bedelinin taraflar arasındaki sözleşmeyle 16.105,00 TL olarak kabul edildiği, bu durumda taşıma miktarına ve ücretine göre, davacının KDV hariç toplam 421.306,80 TL, KDV dahil toplam 509.079,05 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2013/3441 sayılı dosyasında girişilen icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin 509.079,05 TL alacağın, tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, hükmedilen alacak üzerinden % 20 nispetinde hesap edilen 101.815,81 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafından davalı tarafça ödenmediği ileri sürülen 509.079,00 TL tutarındaki 29 günlük iş karşılığı düzenlenen 04.01.2013 tarihli faturaya dayanılarak işbu davanın konusu icra takibine başlandığı, davacı tarafça yukarıda anılan ve ödendiği kabul edilen 7 adet fatura dışındaki taşımaların yapıldığının ispatlanması, bundan sonra ise davalı tarafça bu ispatlanan taşımaların bedelinin ödendiğinin kanıtlanması gerektiği, ilk derece mahkemesince görüşüne başvurulan bilirkişi raporuna göre taraflar arasında ihtilafsız olan ve ödemesi yapılan yedi adet faturanın dışında kalan taşımalarda, davalının yetkilisinin imzasının bulunduğu belgelere göre, davacı tarafça yapıldığı ispatlanan ve ödemesi yapılmayan 2012 ekim ayı için 6, 2012 kasım ayı için 18 gün olmak üzere toplam 24 günlük taşıma belirlendiği, belirlenen toplam 24 günlük süre için taşıma ücretinin ödendiğinin davalı tarafca ispatlanamadığı, bilirkişi raporunda toplam 24 günlük süre ile taraflar arasındaki sözleşmede araçların günlük çalışma ücreti olarak belirlenen 16.105,00 TL’nin çarpılması suretiyle bulunan 386.520,00 TL’nin davacı tarafça talep edilebilecek taşıma ücreti olarak tespiti ve buna KDV ilavesi ile 421.306,80 TL’nin bulunmasının doğru olduğu, davacı tarafça aralık 2012 tarihinde yapılan ve davalı yetkilisinin imzasını taşıyan hiçbir belge sunulamadığı, ilk derece mahkemesinin bilirkişi raporunda 2012 Aralık dönemine ilişkin bu fatura bedelinin hesaplamaya dahil edilmemesinin maddi hatadan kaynaklandığına dair gerekçesinin doğru görülmediği, nitekim bilirkişi raporunda tespit edilen alacağa, anılan fatura bedelinin ilavesi halinde de mahkemece hükmedilen 509.079,00 TL’lik miktara ulaşılamadığı, bu durum karşısında mahkemece 421.306,80 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2013/3441 esas sayılı dosyası ile yapılan takipte davalının 421.306,80 TL’lik asıl alacak miktarına yapmış olduğu itirazın iptaliyle takibin bu miktarın asıl alacak miktarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen alacak üzerinden % 20 nispetinde hesap edilen 84.261,36 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, davacı tarafından davalı aleyhine sözleşme dışı ilave taşıma ücretlerinin tahsili talebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulüne dair kararı, Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılarak yukarıda özetlenen şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Raporda taraflar arasında imzalanmış olan araç servis sözleşmesinde araç türlerine ve semt taşımalarına göre servis ücretlerin ayrı ayrı kararlaştırıldığı, 24 günlük taşıma ücretini bulabilmek için 3916 servis içinde her aracın hangi servisi kaç kere yaptığı bulunup, belirlenen ücretlerle çarpılması gerektiği, bunun bir tahakkuk işi olup ayrı bir çalışma gerektirdiği belirtilmiştir. Raporda izah edildiği üzere, davalının kabulünde addedilen münhasıran sözleşme dışı taşımalar için, araçlar ve güzergahları belirlenerek, herbir taşıma için sözleşmede belirlenen birim fiyatlarla çarpılmak suretiyle ilave taşımaların hesaplanması ve buna göre hüküm kurulması gerekirken, hesaplama konusunda uzman yeni bilirkişiden rapor alınmadan hüküm kurulması doğru değildir. Ayrıca davacı yanın takibe konu faturada KDV’yi düşürerek talepte bulunması gözden kaçırılıp, gizli talep aşımına yol açacak şekilde belirlenen taşıma tutarına KDV ilave edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...