Karar Metni
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18.07.2019 tarih ve 2018/204-2019/282 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili,davalı …’ün davacı aleyhine icra takibi başlattığını, davacının takip konusu senetlerden doğan borcuna karşılık davalılardan …’e maliki bulunduğu taşınmazı devrettiğini, devirle birlikte borcun bitmiş olmasına rağmen davalının bedelsiz kalmış bonoları takibe koyduğunu, diğer davalı …’ün ise …’ün annesi olup takip borcunu temlik aldığını ileri sürerek, takip ve dayanağı bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının takibe itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, davacının borca karşılık taşınmaz devrettiğine yönelik iddiasını yazılı delil ile ispat etmekle yükümlü olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıya vermiş olduğu senetlerin davalı …’e vermiş olduğu vekaletnameden önceki tarihlerde düzenlenmiş olması, …’ün bu vekaletnameye dayanarak davacıya ait olan … Ada 10 parsel sayılı taşınmazı sattığı, bu satışın gerçek satış olduğu, satış karşılığında bedeli aldığı ve taşınmaz satışının bedel karşılığı olduğunu kabul ettiği, fakat bu bedelin davacıya ödendiği yönünde bir delili olmadığı, alınan bedelin kendi uhdesinde kaldığı, taşınmazın davacının davalı …’e olan borcu nedeni ile verildiğinin kabulünün gerektiği, davalı …’ün davalı … tarafından yapılan icra takibindeki alacağı devraldığı, üçüncü kişinin alacağı devir aldığı oranda alacağı aslı ve fer’ileriyle iktisap edeceği, alacaklının yerine geçeceği, üçüncü kişinin alacağı tamamen alacaklı ile borçlu arasındaki borç ilişkisinin koşulları ile iktisap edeceği, davacının davalı … adına düzenlemiş olduğu senetlerden dolayı borçlu olmadığına yönelik
itirazını davalı …’e de yöneltebileceği, menfi tespit davasında davacı borçlu lehine tazminata hükmedebilmek için alacaklının hem icra takibi yapmakta haksız olması hem de kötüniyetli olmasının gerektiği, kötüniyetin ispatının davacı tarafta olduğu, davalı …’ün arsanın satışından elde ettiği parayı davacıya verdiğini ispatlayamamış olmasının onun kötüniyetli olduğunu göstermeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Mahkemece uyulan (Kapatılan)Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamında taşınmazın bono bedellerine karşılık devredildiği tespiti yapılmıştır. Ne var ki dosyaya sunulan Gebze 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/458-2008/616 E-K. Sayılı ilamında aynı taşınmazın davacı …’nin açmış olduğu dava sonunda tapu iptal tescil kararı verilerek davacı adına tapuya tescil edildiği görülmektedir. Bu durumda davacının bono bedellerine mahsuben başka bir ödemesi yoksa bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti davasının reddedilmesi gerektiği gözetilerek uygun sonuç içerisinde karar verilmesi gerektiğinden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...