Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12.09.2017 tarih ve 2017/53 E- 2017/121 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce verilen 29.05.2019 tarih ve 2017/6327 E- 2019/1228 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesinin duruşmalı olarak davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 16.03.2021 günü hazır bulunan davacılar vekilleri Av. … ve Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinden Farmanova Ltd. Şti.’nin diğer müvekkilinin bulduğu ve geliştirdiği ilaçları ruhsat aldıktan sonra Türk halkının yararına sunduğunu, davacı …’nın izin ve yetki verdiği şirketin Fingya 0.5 Kapsül ilacı için 22.04.2011 tarihli ruhsatnameyi alıp diğer davacı … Ltd. Şti.’ne devrettiğini, ilaca ait verilerin müvekkiline ait olduğunu, verilerin ruhsat makamı olan Sağlık Bakanlığına sunulmasının mülkiyet hakkından vazgeçildiği ya da kamuya terk edildiği anlamına gelmediğini, davalının Judex isimli ilacına ruhsat almak için 14.12.2016 tarihinde jenerik/kısaltılmış ruhsat başvurusu yaptığını, bu esnada müvekkilinin Fingya ilacına ait verilerden izinsiz ve haksız olarak yararlandığını, müvekkilinin verilerini referans göstermek suretiyle müvekkilinin mülkiyet hakkını ve idari alandaki özel koruma hakkını ihlal edip haksız rekabete giriştiğini ileri sürerek davalının fiillerinin müvekkiline ait verilerden izinsiz yararlanma yoluyla müvekkilinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğinin, bunun dürüstlük kuralına aykırılık oluşturduğunun, dolayısıyla haksız rekabetinin tespitine, önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin başvurusundan önce aynı ilaç referans verilerek biri geri çekilmiş 3 ruhsat başvurusunun daha yapıldığını, Beşeri Tıbbî Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinin 9. maddesi uyarınca yapılan kısaltılmış ruhsat başvurusunun yasal düzenlemeden kaynaklanan bir hakkın kullanımı niteliği taşıdığını, kısaltılmış ruhsat başvuru sahibinin önceden ruhsatlandırılmış bir tıbbî ürünün bilgilerini kullanma imkanına sahip olduğunu, müvekkilinin bir
idari süreç başlatma niteliğindeki ruhsat başvurusunun halen sonuçlanmadığını, 6 yıllık veri koruma süresi içinde ruhsat başvurusu yapılmış olmasının hukuka aykırılık içermediğini, henüz idari süreçteki bir idari işlem başvurusu nedeniyle haksız rekabetten söz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının, Novartis A.Ş’ye Sağlık Bakanlığı tarafından verilen 22.04.2011 tarihli ruhsatnamenin 6 yıllık veri imtiyazı süresi dolmadan 07.12.2016 tarihli kısaltılmış ruhsat başvurusu yaptığı, davacının verilerine dayandığı, Tıbbı Formasötik Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinin 9/a bendine dayanılıp davacı adına daha önce ruhsatlandırılmış ilaç test sonuçlarının ve klinik çalışmalarının yer aldığı veri dosyası referans gösterilerek kısaltılmış başvuru yapılmasının Sağlık Bakanlığı nezdinde yasal düzenlemeden kaynaklanan başvuru hakkının kullanılmasından ibaret olduğu, TTK’nın 56. vd. maddelerine göre haksız rekabet tehlikesine yol açmadığı, dava hakkı doğmadan davanın açıldığı, dava şartının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili, istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...