Karar Metni
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 30/11/2017 tarih ve 2012/196- 2017/881 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların müvekkilinin eski dönemde yönetim ve denetim kurulu üyeliği görevinde bulunduklarını, yapılan inceleme sonucunda kasa açığının tespit edildiğini, şirketin 110.000.00.- TL parasının çaldırıldığını, bunların ‘197 Sayım ve Tesellüm Noksanları’ hesabına kaydının yapıldığını, ayrıca şirketin mali durumunu dikkate almadan aynı gurupta yer alan dava dışı şirketten sağladıkları fonları işletme sermayesi olarak kullanmaları gerekirken büyük kısmını Uzan şirketler gurubuna dahil kuruluşların iştirak hisselerini satın almak için kullandıklarını, şirketi ödeyemeyeceği borç yükü altına soktukları gibi muhtemel gelirlerden mahrum bıraktıklarını, şirket aleyhine tesis edilmiş Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 26.08.2003 tarihli müteferrik kararına rağmen merkez ve şube kasalarında zorunlu gider, cari hesap veya vergi ödemeleri haricinde bazı gurup firmalarına uzun yıllardan beri süre gelen alacaklarına rağmen fon aktarımı amacıyla ödemeler yaptıklarını, sorumluluklarının bulunduğunu ileri sürerek ve ıslah istemi ile 10.939.361,12 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …, şirkette bordrolu işçi olarak çalıştığını, işini kaybetmemesi için yönetim ve denetim görevinde bulunduğunu, taleplerin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar …, … ve …, kusurlarının olmadığını, şirketin tasfiyeye girdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Diğer davalı … davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirkette evveliyatta davalılardan ölen … ile … ve …’nın yönetim kurulu üyeleri, … ve …’ın ise denetçi olarak 01/01/2002-31/12/2004 tarihleri arası görev yaptıkları, olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı ETK hükümleri uygulanacağı, benimsenen en son bilirkişiler heyeti raporuna göre; zararın kasa açığından, cari hesap ödemesinden, fon aktarımı ve grup şirketler hisse alımlarından kaynaklandığı, davacı şirketin incelenen bilanço ve gelir tablolarına göre, 2002 yılında 1.669.159,34 TL zarar ettiği, geçmiş yıllardan zarar geldiği ve 2003 yılında kâr-zarar mahsup edildiğinde, davacı şirketin 6 milyon TL üzerinde zararda olduğu, dolayısıyla davacının 2003 yılında borca batık olduğu, 2004 yılında ise, 2003’den daha yüksek kâr oluşması sebebiyle öz kaynakların artı bakiye verdiği, ancak buna rağmen davacının kendisi ile birlikte grup şirketler hakkında Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 26.08.2003 tarih, 2003/442 ve 2003/443 sayılı müteferrik tedbir kararlarına rağmen bu karara aykırı olarak bilirkişi raporu ile saptanan miktarda cari hesap ödemesi yaptıkları, söz konusu ödemelerin şirketin zorunlu faaliyetleri için değil, bazı grup şirketlere fon aktarımı amacıyla yapıldığı, keza Çukurova Elektrik A.Ş (ÇEAŞ) ve Kepez Elektrik A.Ş’nin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nca 12.06.2003 tarihinde imtiyaz sözleşmelerinin iptal edilmesine rağmen, bu tarihten sonra bu iki şirkete fon aktarımında bulunulduğu, tedbir kararından sonra yapılan bu ödemeler sebebiyle davacı şirketin kendi kaynaklarını kaybettiği, yine davacı Maden Çimento yönetiminin çoğunluğu Uzan Grubu aile bireylerine ait Standart Kimya A.Ş, Rumeli Çimento A.Ş, Standart Çimento A.Ş, Rumeli Elektrik A.Ş, Rumeli Çeliksan A.Ş, Merkez Kağıt A.Ş, Turizm Endüstri Yat A.Ş, Standart Holding A.Ş, Bartın Çimento A.Ş, Edirne Lalapaşa A.Ş, Van Çimento A.Ş’ye ait iştirak hisselerini 18.06.2003-03.07.2003 tarihleri arası satın almak suretiyle kaynak aktarımı yaptığı, davalıların kasa açığı sebebini ve sorumlusunu araştırmamaları, bu açığın kasa sayımından sorumlu olana veznedar, gişe elemanı gibi şahıslardan tahsil edilmemesi sebebiyle nihai olarak kasa açığından şirket yönetimi ve onları denetlemeyen denetçilerin sorumlu olduğu, 110.000.- TL para nakli sırasında gerekli önlemlerin alınmadığı örneğin paranın bir güvenlik görevlisi dahil edilerek taşınmadığı, taşınacak paranın sigorta ettirilmediği, davacı şirketin yetkili birimlerince gerekli inceleme ve soruşturmanın yapılmadığı, para nakline karar veren birim amiri ya da şahıslara rücu edildiğine dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı o halde davalıların çalınan para dolayısıyla doğan zarardan da sorumlu oldukları, nihayet şirket zararının tüm bu eylemlerden kaynaklandığı ve şirket yöneticisi ve denetci davalılarında bu zarardan sorumlu oldukları gerekçesiyle davalı … mirasçısı … yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne, 10.000.- TL’nin dava tarihi 09.02.2007 tarihinden, 10.929.361,12 TL’nin ıslah tarihi 17.08.2007 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalılar müteveffa … mirasçısı … ile davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, davacı şirketin önceki dönemlerde yönetim ve denetim kurulu üyesi olan davalıların, görevleri sırasında zarara neden oldukları iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı şirket vekili, önceki dönemde yönetim ve denetim kurulu üyesi olan davalıların müvekkili şirketi zarara uğrattıklarını ileri sürmüş, hangi eylemleriyle zararın doğduğunu dilekçesinde ayrıntılı şekilde açıklamıştır. Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyarak aldırmış olduğu bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne
karar verilmiştir. Ancak, yönetim ve denetim kurulu üyesi olan davalıların, görevleri sırasında zarara neden oldukları iddiasına dayalı açılan tazminat istemlerine ilişkin davada, davalıların eylemleri esas itibariyle haksız eylem olup, davacı şirketin uğramış olduğu maddi zararın belirlenmesinde hukuka aykırı fiilin işlendiği an esas alındığına göre, faiz başlangıç tarihinin de talep halinde bu tarih olması gerekmektedir. Davalıların davaya konu eylemleri işledikleri tarihler dosya içerisindeki dava dilekçesinde kalem kalem tespit edildiği ve talep edilen faiz başlangıç tarihi de bu tarihler olmasına rağmen ıslahla arttırılan kısım yönünden ıslah tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile tahsiline karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Ayrıca, davacı 30.07.2015 tarihli dilkeçesi ile davalılardan … hakkında açılan davayı 6100 sayılı HMK’nın 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasını talep ettiği halde davalı … hakkında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken davalı … yönünden de davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bu yönden de kararın bozulması gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...