Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20.02.2018 tarih ve 2015/665 E- 2018/102 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 20.06.2019 tarih ve 2018/1153 E- 2019/684 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 23.03.2021 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ürettiği malları yurtdışına kara ve demiryolu ile taşıdığını, malların alıcısına tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, davalının navlun ücretlerini ödemediğini, bu hususta girişilen icra takibinin, davalının “…taşıma işinde gecikildiği, davalının zarara uğratıldığı, cezaî yaptırıma uğradıkları ve zarar gördükleri…” itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek, davalının haksız itirazının iptali ile takibin 529.644,00 Euro üzerinden devamına ve %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile dava dışı “Terranets Bw GmbH” arasında, boru imalatı ve boruların Terranets’in şantiyesine teslimine dair anlaşma akdedildiğini, teslimatların üç aşamalı olduğunu ve son teslimatın 29.05.2015 tarihinde yapılmasının gerektiğini, teslimat sürelerinin aşılması durumunda her iş günü iş bedelinin %0,15’i tutarında ve ancak %5’i aşmamak üzere cezaî şart kararlaştırıldığını, teslim için davalı ile davacı arasında taşıma sözleşmesi kurulduğunu ve ekinde “Freight Contract” imzalandığını, taşıma sözleşmesinin (d) maddesinde teslim takviminin yer aldığını, teslimatların Terannets’in siparişine uygun olarak 3 aşamada ve en son 29.05.2015 tarihinde tamamlanmak üzere yapılacağının kararlaştırıldığını, yine (g) maddesinde yüklemeden itibaren 8-11 gün zarfında yükün Terrants’e tesliminin gerektiğinin belirtildiğini, ancak kararlaştırılan süre içinde teslimatın yapılmadığını, Terrantes’in malların teslim edilmediğini bildirdiğini ve davalının da davacıya, henüz tahsil edilmemiş fatura bedellerinden 423.918,20 Euro tutarındaki %5 cezaî şartın mahsup edileceğini bildirdiğini, 670.000,00 Euro tutarındaki teminatın ve teslim edilmeyen borular için 300.000,00 Euro’nun alıkonulduğunu, müvekkilinin gecikme nedeniyle 523.918,20 Euro ödediğini, bu sebeple davacıdan 523.918,20 Euro alacağının bulunduğunu ve takas/mahsup def’inin ileri sürüldüğünü, davacının Bakırköy 26. Noterliğinin 11.08.2015 tarihli ihtarnamesi ile gecikme vakıasını ikrar ettiğini, ancak gecikmeden sorumlu olmadığını bildirdiğini savunarak, davanın reddini istemiş, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; davacının dosyada yer alan “Freight Contract (Taşıma Sözleşmesi)” ile bağlı olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin (G) başlığı altında, yüklemeden itibaren Terranets’in depolarına (8-11) günlük sürede teslimin kararlaştırıldığı, sözleşmenin (H) maddesinde “Teslim planına sıkı sıkıya uyulmalıdır. Aksi takdirde, NOKSEL büyük cezalarla karşılaşacaktır. Geç teslimata MARS’ın neden olması halinde NOKSEL, bu cezayı ihtar olmaksızın MARS hesabına devredecektir” hükmünün yazılı olduğu, sözleşmedeki (8-11) günlerini aşar şekilde gecikmelerin bulunduğu, meydana gelen gecikmeden davacının sorumlu olduğu, COTIF/CIM sözleşmesinin 23. maddesi gereğince de kullanılan demiryolu alt yapısı ne olursa olsun teslim süresinin aşılmasından doğan zararlardan taşıyıcının mesul bulunduğu, davalının dosyadaki “Protokol ve İbraname” gereğince 523.918,20 EURO tutarındaki cezayı ödediği, davalının takas def’ini kullandığı, MARS’ın NOKSEL Şirketinden navlun ücreti alacağının olduğu hususunda çekişmenin bulunmadığı, NOKSEL’in geç teslim sebebiyle dava dışı gönderilene ödediği dava konusu cezaî şartı MARS’tan talep edebileceğinin, davacının navlun alacağının davacı defterlerine göre 519.210,00 EURO olduğu, davalı tarafından akdine ödenen 523.918,20 EURO cezai şart yönünden kullanılan takas def’i nedeniyle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davacının takipte haksız olmakla birlikte davalı tarafça kötü niyetinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, koşulları bulunmayan kötü niyet tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davacının 24.05.2016 tarihli ön inceleme duruşmasından önce sunduğu 29.03.2016 tarihli dilekçe ile davalının talebinin 1999 tarihli CIM Sözleşmesinin 47. maddesi uyarınca, hak sahibi tarafından eşyanın teslim alınması ve 60 günlük ek sürede herhangi bir talepte bulunulmaması nedeniyle dava hakkının düştüğü iddiasında bulunulduğu halde, davacının bu iddiası konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, davalı tarafça, gecikme cezası ile ilgili olarak, davacıya keşide edilen ihtarnamelerin de bu kapsamda “hakkın kullanılması” olarak değerlendirilmesi gerektiği, davalı tarafından dava dışı Terranets Bw GmbH Şirketince 08.07.2015 tarihli yazı ile kendilerinden gecikme cezası talep edilince, bu yazının tercümesi de eklenerek, 24.07.2015 tarihli yazı ile davacıya bildirildiği, Terranets Bw GmbH ile davalı arasında 25.11.2015 tarihli protokol ve ibraname tanzim edilir edilmez de 26.11.2015 tarihli cevap dilekçesi ile takas mahsup definde bulunulduğu, dolayısıyla davacı vekilinin anılan savunmasının da açıklanan gerekçeler ile reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince, davacı vekilinin diğer istinaf itirazları yerinde görülmediğinden esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının davasının ve davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, navlun bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı taraf icra takibine itirazında, işbu davada davacının taşımada gecikmesi nedeniyle malın alıcısı tarafından 523.918,20 Euro cezai şartın alacağından mahsup edilmesi sebebiyle zarara uğradığını, taraflar arasındaki sözleşme gereği bu zararını taşıyıcıdan rücuen talep edebileceğini ileri sürerek takas/mahsup definde bulunmuştur.
Taraflar arasındaki sözleşmenin (G) maddesinde taşıma süresinin yüklemeden itibaren 8-11 gün olduğu, (H) maddesinde teslim planına sıkı sıkıya uyulması gerektiği, geç teslimata Mars’ın neden olması halinde Noksel’in karşılaşacağı cezayı ihtar olmaksızın Mars’ın hesabına yansıtacağı düzenlenmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karar üzerine davacı taraf; diğer istinaf sebeplerinin yanısıra, tüm taşımayı kendisinin yapmadığı, davadışı Terranets firması ile davalı arasında yapılan sözleşmede çok daha fazla miktarda mal tesliminin öngörüldüğü, süre aşımı halinde en fazla ihale bedelinin %5’i oranında sözleşme cezası talep edileceği, talep edilen sözleşme cezasından tümüyle sorumlu tutulamayacağı, kendisinin sadece 5.952.508,30 Euro bedelinde mal taşıdığı iddiasında bulunduğu ve davalının akidi tarafından kesilen gecikme cezasına ilişkin tüm belgelerin ibrazını talep etmesi üzerine mahkemece bu yönde 26.09.2017 tarihli ara karar ile davalı vekiline davadışı Terranets firması ile yapılan 25.11.2015 tarihli protokole esas tutalan, dayanak sözleşme ve buna ilişkin diğer tüm belgelerin, gecikme tutanaklarının sunulması, gecikmeler ile buna bağlı cezanın nasıl hesaplandığının ve ödemelerinin belirtilmesi, makbuzların ve kayıtların ibrazı hususunda 2 hafta süre verilmesine rağmen davalı tarafça ara kararının gereğinin yerine getirilmediği ileri sürmesine rağmen Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi karar kaldırıldığı halde, bu konuda herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmamış ve kesinleşen gecikme cezasının tamamının davacının yaptığı taşıma nedeniyle oluşup oluşmadığı diğer bir anlatımla, davalının aynı sözleşme ilişkisi çerçevesinde başkalarına taşıma yaptırıp yaptırmadığı, yaptırmış ise bu taşımalarda da gecikme yaşanıp yaşanmadığı ve yapılacak bu incelemeye göre davalının ödediği cezai şartın tamamından davacının sorumlu tutulup tutulamayacağı hususu üzerinde yeterince durulmadan davalının takas isteminin bütünüyle kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda davadışı Terranets firmasının kestiği tüm cezanın davacı taşıyıcının yaptığı taşımadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı üzerinde durulup buna ilişkin belgelerin ibrazı için kesin mehil de verilmek suretiyle değerlendirme yapılması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...