Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya 1. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 23.11.2018 tarih ve 2017/529 E- 2018/656 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 06.12.2019 tarih ve 2019/662 E- 2019/2326 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın Döşemealtı Şube Müdürlüğü nezdinde üç ayrı hesabının bulunduğunu, müvekkiline ait hesaplardaki toplam 192.000,00 TL nin davalı bankanın internet bankacılık sistemi kullanılarak … Şubesine ve ardından…Şubesine aktarıldıktan sonra üçüncü kişiler tarafından çekildiğini, davalı bankanın bu işlem nedeni ile tam kusurlu olduğunu, müvekkiline olay günü sabah saatlerinde ”internet bankacılığına giriş tercihiniz değiştirilmiştir, bu işlemi siz yapmadıysanız çağrı merkezimizi arayınız” şeklinde mesaj geldiğini, müvekkilinin hemen müşteri hizmetlerini aramasına rağmen, bankanın her şeyin normal göründüğünü ve bu tür mesajlar gelebileceğini belirttiğini, ancak ilerleyen saatlerde hesabındaki paraların çekildiğini öğrendiğini, davalı bankanın gerekli güvenlik önlemlerini almadığını, hesabın derhal bloke edilmediğini, bu nedenle sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, müvekkilinin hesabından çekilen tüm paranın Merkez Bankası’nın mevduata uyguladığı en yüksek faiz ile birlikte davalı bankadan tahsiline, şimdilik 5.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında 5.000,00 TL tutarlı maddi tazminat davasından feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili; dava konusu olayın gerçekleşme şekli göz önüne alındığında müvekkili bankanın kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, davacının hesabındaki paranın dava dışı Esra Kocaman isimli kişi tarafından çekilmesine kadar gerçekleşen işlemlerin hiç birinde özen yükümlülüğüne aykırı ve hatalı bir işlem bulunmadığını, davacının telefonuna gerekli onay SMS lerinin doğrulanarak başarılı bir şekilde giriş yapıldığını, taraflar arasındaki elektronik bankacılık sözleşmesi uyarınca müvekkiline sorumluluk yüklenemeyeceğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında elektronik bankacılık sözleşmesi düzenlendiği, 02.08.2017 tarihinde davacının bilgisi dışında hesabından 192.000,00 TL çekildiği, alınan bilirkişi raporunda davacının hesabında gerçekleşen işlemlerin detaylı olarak irdelendiği, davacının durumu derhal davalıya bildirdiği, ancak davalı bankanın bu durumu dikkate almadığı, imkanı bulunmakta iken sonrasında yapılan dava konusu işlemlerin gerçekleşmesini engellemediği, aynı zamanda vadeli hesabın kapatılması ve diğer tüm mevduatın bir anda başka hesaba gönderilmesini şüpheli işlem olarak değerlendirmediği ve yeterli güvenlik önlemleri almadığı, TBK’nın 74. maddesi gereğince ceza dosyalarının bekletici mesele yapılmasına yer olmadığı, davacının yargılama sırasında 5.000,00 TL üzerinden açtığı maddi tazminat davasından feragat ettiği, yerleşik Yargıtay uygulaması ve TBK’nın 58. maddesi gereğince davalı bankanın kusurlu eyleminin kişilik hakkına saldırı niteliğinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 192.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının maddi tazminat talebinin feragat nedeni ile reddine, davacının manevi tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; havale tutarları yüksek olmasına karşın başkaca güvenlik önlemleri uygulanmaksızın işlemlerin gerçekleştirildiği, dosya içerisinde örneği bulunan savcılık evrakı kapsamında eylemin üçüncü kişiler tarafından yapıldığı yönünde kanıtlar bulunduğu, bu nedenle davalı bankanın söz konusu davacı zararının oluşumunda kusur ve sorumluluğunun bulunduğu, davacının kusurlu olduğu yada dava dışı üçüncü şahıslarla birlikte hareket ettiğine yönelik dosya içerisinde delil bulunmadığı, dolayısıyla ilk derece mahkemesince benzer gerekçelerle davanın kısmen kabulü yönünde verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına, dosya içerisinde bulunan hazırlık evrakından, davacının yargılanan sanıklar ile el ve işbirliği içerisinde olduğuna dair hiçbir delil bulunmamasına ve davacının o davada müşteki sıfatı ile yer almış olmasına göre, yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...