MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2018 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.04.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18.04.2016 gün ve 2014/1030 – 2016/173 sayılı kararı onayan – bozan Daire’nin 29.06.2018 gün ve 2016/9746 – 2018/4955 sayılı kararı aleyhinde davalı Türker Gemi Yapım San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş.’nin dava dışı Garanti Denizcilik A.Ş.’ye ait kimyasal tanker tipi tekneyi davalı Türker Gemi Yapım San. ve Tic. A.Ş.’ye ait tersanedeki inşasında ortaya çıkacak rizikolara karşı sigortaladığını, müvekkilinin de koasürans protokolü ile risklere ortak olarak katıldığını, protokole göre davalı sigorta şirketinin %71,429, müvekkilinin ise %28,571 oranında rizikolara ortak olduğunu, inşa edilen geminin 25.03.2008 tarihinde kuvvetli rüzgar nedeniyle halatlarını kopararak sürüklendiğini, başka bir gemiye çattığını, her iki teknenin ağır surette hasarlandığını, sigortalı tekne için 572.291 USD, çatılan tekne için 33.457,25 USD zarar tespit edildiğini, davalı sigorta şirketinin, zarar gören Garanti Denizcilik A.Ş.’ye 23.05.2008 tarihinde gerekli ödemeleri yaptığını bildirmesi üzerine müvekkilinin de kapalı koasürans protokolü gereğince %28,571 oranındaki payına düşen miktar olan 173.071,36 USD’yi 13.06.2008 tarihinde davalı sigorta şirketine ödediğini, 30.04.2008 tarihli ekspertiz raporu ve diğer delillerden fırtına ihbarına rağmen halat kontrollerinin yapılmaması, personelsiz gemiyi rıhtımda tutacak önlemlerin alınmaması, halatların arttırılmaması gibi sebeplerle davalı Türker Gemi Yapım San. ve Tic. A.Ş.’nin kusuru ve ağır ihmali sonucu çatmanın ve oturma hasarlarının oluştuğunun tespit edildiğini, benzer durumdaki diğer teknelerin halatlarının kopmadığının anlaşıldığını, bunun üzerine davalı sigorta şirketine diğer davalıya rücu etmesi yönünde yapılan taleplerin dikkate alınmadığını, buna da sigortalı ile davalı Türker Gemi Yapım San. ve Tic. A.Ş. arasındaki protokolün gösterildiğini, taraf sigorta şirketleri arasındaki sözleşmede böyle bir hükme yer verilmediğini, müvekkilinin bundan haberinin olmadığını, davalı sigortacının payının çok büyük bir kısmını Koç Allianz Sigorta A.Ş.’ye devrettiğinin de sonradan öğrenildiğini, rücu hakkını kullanmayan davalı sigorta şirketinin müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek 173.071,35 USD’nin fiili ödeme günündeki TL karşılığının ödeme tarihinden itibaren TCMB’nin dövize uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türker Gemi Yapım San. ve Tic. A.Ş. vekili, hasara uğrayan geminin 8 adet uygun ve sertifikalı halatlarla bağlı olduğu halde tahminlerin çok üstünde bir şiddetle meydana gelen fırtına nedeniyle hadiseye maruz kaldığını, öngörülemeyen hal ve mücbir sebebin bulunduğunu, tüm dikkat ve özeni gösteren müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini, müvekkili ile sigortalı …arasında imzalanan sözleşmede sigorta kapsamında rücu yasağının bulunduğunu, sigorta poliçesinin tarafı olmayan davacının işbu davayı açamayacağını, bu hususu davadan önceki yazışmalarda ikrar ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş. vekili, poliçede ana sigortacı olan Koç Allianz Sigorta A.Ş. ile yapılan değerlendirme sonucunda, tekne inşaat sigortalarında inşaatı yapan tersane sahibi de sigortalı olduğundan ve inşaat sözleşmesinde bu kişilere rücu edilemeyeceği yazıldığından, yine olayın bir mücbir sebep nedeniyle meydana gelmesinden tersaneye dava açılmasının bir sonuç doğurmayacağı kanısına varılarak dava açılmaması yönünde karara varıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı Türker Gemi Yapım San. ve Tic. A.Ş. vekili ve davalı Allianz Sigorta A.Ş. (Yapı Kredi Sigorta A.Ş.) vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez davalı Türker Gemi Yapım San. ve Tic. A.Ş. vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili, reasürör müvekkilinin sigortalısı olan davalı sigorta şirketinin rücu hakkını kullanmamak suretiyle müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek Allianz Sigorta A.Ş. (Birleşmeden önce Yapı Kredi Sigorta A.Ş.)’ye, kusuru ile zarara sebebiyet verdiğini ileri sürerek de diğer davalı tersane sahibi Türker Gemi Yapım San. ve Tic. A.Ş.’ye husumet yöneltmiş ve sigortalısı olan davalı sigorta şirketine ödediği tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Müşterek sigortanın diğer bir türü de ”kapalı koasürans” olarak adlandırılan sigortadır. Kapalı koasüransta sigora ettirenin karşısında onunla sözleşme yapan tek bir sigortacı (S1) vardır. Ancak bu sigortacı, sigorta ettirene karşı temin etmiş olduğu rizikoyu yaptığı anlaşmalar uyarınca o başkalarıyla (koasürörlerle) paylaşmaktadır. Bu çerçeve içinde sigorta lehtarına karşı yalnızca S1 (sigorta sözleşmesine taraf olan sigortacı) sorumludur. S2 ve -varsa S3 ve S4 ise yalnızca prim alacaklarını ya da riziko tazminatını paylaşma konusunda yaptığı sözleşmeler çerçevesinde birbirlerine karşı sorumlu bulunmaktadırlar; sigortalı ile koasürör arasında herhangi bir hukuki ilişki mevcut değildir. Diğer bir anlatımla sigortalının muhatabı sadece sigorta poliçesini tanzim eden sigortacı olup, koasürörler ile sigortalı gerek prim ödemesinde, gerekse riziko tazminatının tahsilinde birbirlerine muhatap değildir. Uygulamada kapalı koasürans olarak adlandırılan sigortada birden fazla sigortacı söz konusu değildir. (Prof Dr. Samim Ünan, Türk Ticaret Kanunu Şerhi, Cilt II, s 177)
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Türker Gemi Yapım A.Ş tarafından temyiz yoluna başvurulmuş, Dairemizin 29.06.2018 tarih ve 2016/9746 E- 2018/4955 K sayılı bozma ilamının (1) nolu bendinde mümeyyiz davalının tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiş ise de; davacı ile davalı Allianz Sigorta A.Ş. (Birleşmeden önce Yapı Kredi Sigorta A.Ş.) arasında kapalı koasürans protokolü bulunmakta olup, bu protokol uyarınca davacının davalı Allianz Sigorta A.Ş.’ye karşı sözleşmelerin nispiliği ilkesi çerçevesinde dava açma hakkı olduğu kabul edilebilir ise de; davacının davalı Türker Gemi Yapım San. ve Tic. A.Ş. ile aralarında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı gibi, davacının (koasürörün) sigortacı sıfatı da bulunmadığından sigortalıya halef olarak da bu davayı açamayacağı hususu değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekmekte olup, davalı Türker Gemi Yapım San. ve Tic. A.Ş. vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 29.06.2018 tarih ve 2016/9746 E- 2018/4955 K sayılı bozma ilamının (1) nolu bendin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, davalı Türker Gemi Yapım San. ve Tic. A.Ş. hakkında verilen hükmün işbu gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...