Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20.02.2017 tarih ve 2014/476 E- 2017/115 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce verilen 24.01.2020 tarih ve 2017/3714 E- 2020/137 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun’un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 10.06.2003 tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalının akde esaslı aykırılıkları nedeniyle müvekkilinin 25.06.2009 tarihinde haklı nedenle sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmenin 13.maddesi gereğince 25.000,00 USD cezai şartı ödemesi gerektiğini, ayrıca sözleşmenin erken feshi nedeniyle müvekkilinin kar mahrumiyetine de uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 25.000 USD’lik cezai şarttan şimdilik 5.000.-USD cezai şart alacağı ile kar mahrumiyeti ve uğranılan zararlardan 5.000.-TL’nin davalıdan faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir
Davalı vekili, sözleşmenin davacı tarafından haksız şekilde feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir
İlk Derece Mahkemesince, davacı tarafın bayilik sözleşmesini ALTIN260 model çapa makinesinin üretiminin bayilik sözleşmenin 12. maddesine aykırılık oluşturduğu iddiasıyla feshettiği, ancak davalının üretimini sağladığı ileri sürülen taklit ürünün dava dışı Altın Tarım Makineleri A.Ş. tarafından üretildiği, bu hususun Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kesinleşen dosyasıyla da sabit olduğu, taklit ürünün bizzat davalı tarafından satışa arz edildiğinin iddia ve ispat edilmediği, bu durumda sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince taklit ürünün üreticisi yahut dağıtıcısı olmayan davalının rekabet yasağına aykırı davrandığının ve feshin haklı olduğunun kabul edilemeyeceği, dava dışı Altın Tarım Makineleri A.Ş. ortakları ile davalı şirket ortaklarının bir kısmının aynı kişiler olmasının sonuca etkili olmadığı, zira taklit ürünü üreten dava dışı şirketin davacı tarafından bilindiği ve varsa bundan kaynaklanan zararın dava dışı şirketten talep edilmesinde yasal bir engel bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi ile aynı gerekçe ile davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği iddiasına dayalı cezai şartın tahsili ve fesih nedeniyle uğranılan kazanç kaybına istinaden tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davacı tarafın distribütörlüğünü yaptığı ürünün taklidi olan ve feshe dayanak gösterilen ALTIN260 markalı ürünün dava dışı şirketçe üretildiği, davalı tarafça üretildiğinin ve satıldığının iddia ve ispat edilemediği, bu halde ise feshin haklı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesince de davacı tarafça yapılan istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasındaki sözleşmenin ihbarsız fesih başlıklı 11. maddesinin 11. bendi “bayinin sözleşme sırasında Sarpaş ile rekabet halinde olan bir başka firma ve işletme ile olan organik bağını beyan etmediğinin anlaşılması veya sözleşme imzalandıktan sonra bahsi geçen firma ve işletmelerle olacak organik bağları önceden bildirip onay almadığı durumlarda ihtara gerek olmaksızın sözleşme kendiliğinden son erecektir.” hükmünü haiz olup, bu hüküm uyarınca, davalının davacıdan önceden onay almaksızın davacı ile rekabet halinde olan bir şirket ile organik bağı bulunması durumunda bayilik sözleşmesi kendiliğinden sonlanacaktır. Dosya kapsamında sunulan delillere göre davacı tarafça bayilik sözleşmesinin feshine dayanak gösterilen makinenin üretimini yapan dava dışı şirketin ortaklarının Selma Büyükballı ve Ahmet Okan Büyükballı olduğu, bu kişilerin aynı zamanda davalı şirketin de ortakları olduğu, Selma Büyükballı’nın bayilik sözleşmesinin fesih tarihinde dava dışı şirketin ve davalı şirketin müdürü olduğu, yine bayilik sözleşmesinin feshine dayanak gösterilen makinenin faydalı model belgesinde buluş sahiplerinden birisinin Selma Büyükballı olması karşısında davalı şirket ile dava dışı şirket arasında organik bağın bulunduğunun kabulü gerekmekte olup, dava dışı şirketin davacı ile rekabet halinde olması ve davalının da anılan sözleşme hükmüne istinaden organik bağ nedeniyle davacıdan onay aldığının ispat edilememesi nedeniyle bayilik sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin kabulü ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...