Karar Metni
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26.12.2018 tarih ve 2014/336-2018/1381 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar …, …, …, … vekili, davalı … vekili, davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından duruşmalı, davacı vekili tarafından duruşmasız olarak istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 09.02.2021 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. …, davalılardan …, …, …, … vekili Av. … ile … ve … vekili Av. … ile … vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Emlak Bankası AŞ … Şubesi tarafından Örsa Grubuna ait Örsa Tekstil, Öray Tekstil, İmateks Tekstil’in toplam 6.500.000 DM tutarında ilave kredi teklif edildiği ve kullandırıldığı aşamada grubun yeterli teminatının olmadığını, kredi kullandırılırken gerekli prosedüre uyulmadığını, bankanın zarara uğratıldığını ileri sürerek, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 7.272.604.006.552 TL’nin kredinin ödendiği tarihten itibaren işleyecek kamu bankalarının uyguladığı en yüksek mevduat faiz oranı üzerinden faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalıların özen yükümlülüklerine aykırı davrandıkları, banka yönetim kurulu üyelerinin gerek eylem gerekse dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 336.maddesi uyarınca da sorumluluklarının bulunduğu, söz konusu sorumluluğun ağırlaştırılmış sorumluluk niteliğinde bulunduğu, yönetim kurulu üyeleri kurtuluş beyyinesini ispat etmedikleri sürece söz konusu zarardan sorumlu oldukları, yine banka … Şubesi çalışanları ile bölge müdürleri ve kredi değerlendirme görevlilerinin de söz konusu kredinin kullandırılmasında kasıt ve ihmallerinin bulunduğu gerkçesiyle davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile toplam 2.553.157,57 TL’nin davalılar Muris … mirasçıları Ayşe İrem Maro Kırış ve … dışındaki davalılardan tahsiline; davalı … yönünden açılan dosyanın ise bu dosyadan tefrikine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili, davalılar …, …, …, … vekili, Davalı … vekili, davalı … vekili, Davalı … vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin (2) nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece, asıl alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmişse de, 6762 sayılı TTK’nın 3. maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen hususlarda bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari iş olduğundan, davanın banka yöneticilerinin sorumluluğuna ilişkin olduğu gözönüne alındığında ticari iştir ve 3095 sayılı Yasa’nın 2/2. maddesi gereğince avans faizi istenebilir. Bu itibarla, hükmedilen alacağa yasal faiz işletilmesi doğru olmamıştır.
3- Dava, davacının eski yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri hakkında açılan sorumluluk davası olup, mahkemece davalıların sorumluluğuna karar verilmiş ise de, olay tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK’nın 309/son maddesinde, tazminat isteme hakkının davacının zararı ve mesul olan kimseyi öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halde zararı doğuran fiilin vukuu tarihinden itibaren 5 yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı hüküm altına alınmış olup, somut olayda usulsüz kredi işlemine onay veren yönetim kurulu kararının 28.03.1997 tarihinde alındığı, kredinin 01.04.1997 tarihinde kullandırıldığı, işbu davanın ise 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 04.12.2002 tarihinde açılması nedeniyle, davalıların zamanaşımı defi kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilip yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle mümeyyiz davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
4- Bozma sebep ve şekline göre davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...