Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Isparta 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 31.05.2018 tarih ve 2018/735 E- 2018/56 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 14/06/2019 tarih ve 2018/2081 E. – 2019/1213 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 05.04.2021 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Dr. … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalıdan bir adet oksijen jeneratörü sistemi satın aldığını, karşılığında 59.000,00 Euro ödediğini, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından 2012/7 sayılı Genelge’nin yayınlandığını, buna göre oksijen üretim ve depolama sistemlerinin teminine ilişkin esas ve usullerin belirlendiğini, taraflar arasında yapılan sözleşme hükümleri gereğince davalının kuracağı santralin ruhsatını Sağlık Bakanlığı’ndan almakla yükümlü olduğunu, aksi durumda davacının sözleşmeyi fesih yetkisinin bulunduğunu, davacının bakanlığa yaptığı başvuru sonucunda sistemin genelge hükümlerine uymadığının anlaşıldığını, davalının değinilen eksikliği gidermediğini, sistemin arıza vermesi nedeniyle dışarıdan oksijen gazı ve rampa hizmeti satın alındığını, sözleşme gereğince davalının bu giderlerden de sorumlu olduğunu iddia ederek sözleşmenin feshine, davalıya ödenen 59.000,00 Euro’nun 17.01.2014 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak faizi ile, oksijen gazı bedeli ile oksijen gazı rampa hizmet alım bedeli olan 6.515,96 TL’nin temerrüt tarihi olan 09.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ihbar sürelerine uymadığını, süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığını, ruhsat eksikliğinin ayıp olarak değerlendirilmesi gerektiğini, ihbar sürelerinin çok sonrasında 31.12.2013 tarihinde gönderilen ihtarname ile ayıp ihbarında bulunulduğunu, davacının gerekli ruhsat başvurusunu yanlış bilgi ve belgeler ile yaptığını, bu nedenle Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsat alamadığını, sözleşme gereğince ruhsat alımı davalı tarafından taahhüt edilmesine rağmen başvurunun davacı tarafından yapılması gerektiğini, ruhsat alım başvurusu için tüm ekipmanların CE sertifikasını ibraz etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce, tıbbi cihazın sözleşme tarihinden önce yürürlüğe giren Oksijen Üretim ve Depolama Genelgesi’ndeki şartlara tam olarak uygun olmaması nedeniyle ruhsatlandırılamadığı, bunun üzerine davacı vekilince, Isparta 4. Noterliği vasıtasıyla, davalı şirkete 31.12.2013 tarihinde ihtar çekilerek sözleşmeye konu cihazın 10 iş günü içerisinde ilgili Genelgeye uygun hale getirilmesi aksi halde sözleşmenin feshedileceğini bildiren ihtarnamenin çekildiği, sözleşmenin yapılıp cihazın davacı şirkete ait hastaneye kurulmasından sonra 15.11.2013 tarihinde arızalandığı, bunun üzerine davalı şirketin servisince cihazın arızalı parçasının alınarak tamir için götürüldüğü ve arızalı parçanın 06.01.2014 tarihinde monte edildiği, bu süre içerisinde davacı şirketin başka bir şirketten toplam 6.515,96 TL ödeyerek oksijen gazı ve oksijen gazı rampa hizmeti aldığı, bu bedelin üç iş günü içerisinde ödenmesini davalıya ihtar ettiği, her ne kadar davacı şirket vekilince sözleşmeye konu cihazın T.C. Sağlık Bakanlığı’nın 14.09.2012 tarihinde yürürlüğe giren Oksijen Üretim ve Depolama Genelgesi’ndeki şartlara uygun hale getirilip ruhsatının alınmamış olması nedeniyle ilgili sözleşmenin feshi ile sözleşme bedelinin faizi ile birlikte davalı şirketten tahsil edilmesi talep edilmiş ise de, öncelikle 6098 sayılı TBK’nın 222. maddesine göre satıcının, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumluluğunun bulunmadığı, somut olayda sözleşme tarihi itibariyle T.C. Sağlık Bakanlığı’nın Oksijen Üretim ve Depolama Genelgesi’nin yürürlükte bulunduğu, cihazın sözleşmenin yapıldığı tarihte Genelgeye uygun olmadığının sağlık alanında faaliyet gösteren basiretli bir tacir olan davacı tarafça bilinebilir olduğu, öte yandan ilgili Genelge’nin “oksijen üretim ve depolama sistemi imalatçılarının bu Genelgenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç 12 ay içerisinde gerekli koşulları sağlamakla yükümlü olduğunu” düzenleyen 2. maddesinde ve diğer maddelerinde bu süre içerisinde gerekli koşulların sağlanmaması durumunda cihazların mutlak olarak kullanılamayacağına ilişkin bir yaptırımın düzenlenmediği, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan talimat neticesinde ilgili Mahkemece belirlenen uzman bilirkişiler Mustafa Hakan Yılmaztürk, … ve İbrahim Söyler’in 13.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda “Sözleşmeye konu cihazın Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın 2012/7 sayılı oksijen üretim ve depolama sistemi genelgesinde yer alan şartlara uymaması nedeniyle Bakanlık envanterine kayıt edilmemiş olmasının cihazın kullanılmasına ve çalışmasına etki edip etmeyeceği’ hususundaki kanaatin söz konusu cihazın genelge şartlarına uymaması nedeniyle bakanlık envanterine kayıt edilmemiş olmasının cihazın kullanılmasına ve çalışmasına etki etmeyeceği, mahkemenin açıklamasını istemiş olduğu cihazın ilgili genelgedeki şartlara uygun hale getirilmesinin ne kadarlık bir zaman alacağı hususunda ise davaya konu cihazın ilgili genelge şartlarını 11.07.2014 tarihi itibariyle karşıladığı anlaşılmakla birlikte Sağlık Bakanlığı tarafından söz konusu sistemlerin genelgedeki hususlara uygun hale getirilmesi için verilen 12 aylık sürenin teknik olarak uygun olduğu, CE işareti iliştirme işlemlerinin onaylanmış belgelendirme kuruluşuna bağlı olarak değişeceği, bununla birlikte CE işareti iliştirme işlemlerinin cihazın test sonuçlarının uygun çıkması halinde 12 aydan az süreceği fakat net bir süre vermenin mümkün olmadığı” şeklinde görüş bildirilmiş olması ve de zaten cihazın kurulum tarihinden, -arızalandığı dönem hariç-, davacı şirketçe sökülerek kullanım dışı bırakıldığı tarihe kadar toplam 11.057 saat, yani 460 gün kadar da kullanıldığının anlaşıldığı, sözleşmenin yapıldığı tarihte ilgili Genelge yürürlükte olmasına, Genelgede yaptırımı düzenlenmeksizin cihazların Genelgenin yürürlük tarihinden itibaren 12 ay içerisinde şartlara uygun hale getirilmesi düzenlenmesine rağmen, sözleşmenin yapıldığı tarihte Genelgeye uygun olmadığı sağlık alanında faaliyet gösteren, 6102 sayılı TTK’nın 18/2 maddesi hükmü gereği basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi beklenen davacı tarafça bilinebilir olduğu halde bununla ilgili özel bir yaptırım hükmünün de sözleşmede taraflarca düzenlenmemiş olduğu dikkate alındığında, cihazın Genelgeye uygun hale getirilmesi için ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihten itibaren 10 iş günü içerisinde uygun hale getirilmemiş olmasının davacı şirket açısından haklı bir fesih nedeni kabul edilemeyeceği, davacı tarafça bu konu ile ilgili olarak mevcut ihtardan önce davalı şirkete usulüne uygun olarak ihtaratta bulunulduğunun da ispatlanamadığı, öte yandan cihazın dava açıldıktan sonra 11.07.2014 tarihinde Genelgeye uygun hale getirildiği, davacının cihazın bir kez arızalanması nedeniyle başka bir firmadan temin ettiği oksijen gazı ile oksijen gazı rampa hizmet bedeline ilişkin talebinin ise davalı şirket vekili tarafından ön inceleme duruşmasından sonra kabul edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine, sözleşme bedeli olan 59.000,00 Euro’ya ilişkin istemin reddine, oksijen gazı ve bu gazın kullanılabilmesi için rampa hizmet bedeli olan 6.515,96 TL’nin 07.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme gereğince davalının cihaz bedeli olan 59.000 Euro’yu iade yükümlüğünün bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı, taraflar arasında düzenlenen 28.11.2012 tarihli sözleşme incelendiğinde; davalı tarafından davacıya davaya konu oksijen jeneratörü sistemlerinin satışına ilişkin olduğu, davalının kuracağı santralin ruhsatını Sağlık Bakanlığı’ndan almakla yükümlü olduğu, Sağlık Bakanlığı’nın 2012/7 sayılı oksijen üretim ve depolama sistemi genelgesindeki şartları yerine getirme yükümlülüğünün davalıya ait olduğu, aksi durumda davacının sözleşmeyi tek taraflı fesih yetkisinin ve tüm bedeli 10 iş günü içerisinde geri alma hakkının bulunduğu, davacı tarafça Isparta İl Sağlık Müdürlüğü’ne yapılan başvuru ile oksijen santralinin gerekli izin belgesinin taraflarına verilmesinin istendiği, Isparta İl Sağlık Müdürlüğü’nün 31.05.2013 tarihli yazısı ile CE sertifikasının sadece oksijen yoğunlaştırıcı ünitesi için düzenlendiği, sistemin diğer bileşenleri olan, kompresör, hava kurutucu, hava tankı, oksijen tankı ve diğer filtrelere CE sertifikası düzenlenmediğinden ünitenin 2012/7 sayılı genelge hükümlerine uymadığının bildirildiği, bu bildirim üzerine davacı tarafça 31.12.2013 tarihli ihtarname ile davalının 10 iş günü içerisinde ilgili eksikliği gidermesi, aksi takdirde sözleşmenin feshedileceğinin belirtildiği, ardından 13.02.2015 tarihli ihtarname ile 31.12.2013 tarihli ihtarname uyarınca 17.01.2014 tarihi itibariyle taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiği, davaya konu edilen makinenin davacıya ait hastaneden teslim alınması aksi taktirde Isparta’da bir depoya teslim edileceğinin bildirildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3.8 maddesi uyarınca, davalı satıcı şirkete Sağlık Bakanlığı’nın genelgesindeki şartları yerine getirme yükümlülüğü yüklendiği ve bunun aksi durumu davacı yararına haklı nedenle fesih hakkı olarak belirlendiği, bir başka anlatımla davacı tarafça ileri sürülen hususun, sözleşme hükümleri uyarınca belirlenen edimin davalı tarafça yerine getirilmemesi hali olduğu, her ne kadar dosya içerisinde mevcut 11.11.2015 ve 18.11.2015 havale tarihli yazı cevaplarında kullanılan sistemin her hangi bir izin ya da ruhsat gibi ilave belgeye ihtiyaç duymadığı belirtilmekte ise de, aynı tarihli yazılarda söz konusu cihazların kaydının Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Ulusal Bilgi Bankası (TİTUBB) nezdinde tutulduğunun anlaşıldığı, davaya konu edilen cihazın 11.07.2014 tarihinde Bakanlık Genelgesi’ne uygun hale getirildiği, fesih tarihi itibariyle davacı tarafça satın alınan sistemin genelgeye uygun olmadığı, TİTUBB kaydının yapılmadığı, sistemin her hangi bir ruhsat ya da izne tabi olup olmamasının genelgeye ayrılığı gidermediği ve sözleşme uyarınca davalının sistemi genelgeye uygun hale getirmekle yükümlü olduğu, davalı tarafça yapılan savunmada davacının yanlış bilgi ve belge kullanmak suretiyle başvuru yaptığı bildirilmiş ise de, davalı tarafça doğru bilgi ve belgelerin davacıya teslim edildiği ve bu konuda davacı tarafın doğru yönlendirildiği yönünde bir delil dosyaya sunulmadığı, davalının sözleşme gereğince üstlendiği edimi yerine getirmediği, davacının Isparta İl Sağlık Müdürlüğü’ne yapmış olduğu izin başvurusu ile fesih tarihi arasında geçen süre göz önüne alındığında, davacının fesih işleminin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmadığı, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, oksijen jeneratörü sisteminin bedelinin iadesi isteminin reddi yönünde hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının davasının kabulüne, davalı tarafından davacıya satılan oksijen jeneratörü sisteminin davalıya iadesine, 59.000,00 Euro’nun sistemin davalıya teslim tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca, Euro döviz kuruna devlet bankalarının bir yıllık mevduata uyguladıkları faizle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sözleşmeye konu cihazın arızalanması nedeniyle dışarıdan oksijen gazı ile oksijen gazının kullanılabilmesi için satın alınan rampa hizmeti bedeli olan 6.515,96 TL’nin davalı şirketin de kabul beyanı doğrultusunda temerrüt tarihi olan 07.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacı şirkete ödenmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının dava tarihinden (20.02.2014) sonra bile (30.09.2014 tarihinde) dava konusu oksijen jeneratörü sistemi ile ilgili servis hizmeti aldığı, sistemi kullanmaya devam ettiği, bu şekilde sözleşmeyi ayakta tutma iradesini açıkça ortaya koyduğu, yargılama devam ederken sözleşmeye aykırılığın giderilmiş olduğu anlaşılmış olup bu safahat içinde davacı, oksijen jeneratörü sistemi için ödediği bedeli davalıdan isteyemez, ancak oksijen gazı bedeli ile oksijen gazı rampa hizmet alım bedeli için yaptığı ödemeleri davalıdan isteyebilir. Bölge Adliye Mahkemesi’nce açıklanan bu husus gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar tesisi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...