MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2021 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.04.2021
Karşı OyVar

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28.05.2019 tarih ve 2017/737 E- 2019/290 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nce verilen 16.07.2020 tarih ve 2019/2217 E- 2020/997 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket tarafından özellikle yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızdan SPK’na ve yasal mevzuata aykırı olarak usulsüz şekilde para toplandığını, bu şekilde usulsüz ve yasal mevzuata aykırı para toplanması nedeni ile şirket yetkilileri hakkında pek çok soruşturma ve işlem yapıldığını mahkeme ve Yargıtay kararları doğrultusunda bu şekilde para toplanarak insanların kandırıldığını, SPK’na ve yasal düzenlemelere aykırı bir şekilde bir ortaklık ilişkisinin kurulmaya çalışıldığının sabit olunduğunu, müvekkilinin Belçika ülkesinde işçi olarak çalışaral yıllarca biriktirdiği parayı davalıya verdiğini, müvekkili ve birçok kişinin bu şekilde usulsüz olarak toplanan paralar nedeni ile uzun süredir mağduriyet yaşadıklarını, nihayetinde mahkemlerin ve Yargıtay’ın son dönemlerde verdiği kararlar ile davalı şirketin yasal mevzuata uygun olarak para toplamadığı, taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığının net bir şekilde hüküm altına alındığını ve bu kararların istikrar kazandığını, bu nedenlerle geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ile fazlaya ilişkin dava, faiz ve talep hakları saklı kalmak üzere müvekkili tarafından davalı şirkete 48.515 DM (Alman Markı)’nin günümüz karşılığı 23.205,00 Euro’dan şimdilik 2.500,00 Euro’nun dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile; davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, 2.500,00 Euro’nun dava tarihi olan 13.11.2017 tarihinden itibaren işletilecek 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince T.C. Devlet Bankalarının bir yıl vadeli Euro cinsindeki dövize uyguladıkları en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı … AŞ. vekili istinaf etmiştir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesince, 7194 sayılı Kanunun 41. maddesi ile 25.03.1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler İle 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna eklenen geçici 4. madde gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...