Karar Metni
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 17.01.2020 tarih ve 2018/411- 2020/42 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi müddeabihi devralan davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ile aralarında 05/09/2009 tarihli hisse devrine ilişkin protokol olduğunu, bu kapsamda davalıya 10.000.- TL kaparo ödediğini, ancak davalının protokolün gereklerini yerine getirmediğini, protokolü ihlal edene de 10.000.- TL cezai şart ödemesi yüklendiğini, bu kapsamda davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile davalı aleyhine alacağın %20’si oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, protokolün 3 ve 4. maddelerinin gereklerini yerine getirmesi halinde davacıya hisse devri yapılacağını, asıl protokolü ihlal edenin davacı olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki protokole göre hisselerin davacı tarafın protokolün 3. ve 4. maddelerindeki edimlerini ifa etmesinden sonra davacıya devredileceği, davacının edimini ifa etmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, müddeabihi devralan davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava; taraflar arasında düzenlenen hisse devir protokolüne dayalı kapora bedeli ve sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklanan cezai şart tutarına vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacının sözleşme edimlerini yerine getirmediği gerekçesiyle her iki alacak için de davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının icra takibinde istediği kalemlerden birisi sözleşmenin 7. maddesinde öngörülen 10.000.- TL cezai şarta ilişkin olmakla, kendi edimini sözleşme gereğince öncelikle yerine getirmediğinden davacının cezai şart isteminin reddedilmesi doğrudur.
Ancak; sözleşmenin imzalanması sırasında yine davacı tarafından 10.000.- TL kapora ödenmiş olup, 7. madde de bu ödemenin cayma parası olduğu konusunda bir açıklama bulunmamaktadır.
TBK’nın 177. (818 sayılı BK’nın 156.) maddesine göre sözleşme yapılırken verilen bir miktar para cayma parası olarak değil, sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır. Aksine sözleşme veya yerel adet olmadıkça bağlanma parası asıl alacaktan düşülür.
Bu yasal düzenleme karşısında davacının ödediği kapora bedeli 10.000.- TL için davanın kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle tümüyle reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...