MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.04.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Kdz. Ereğli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20.02.2019 tarih ve 2016/216-2019/57 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalı şirketten akülü araba satın aldığını, ancak aracın kullanılmaya başlanmasından kısa bir süre sonra çeşitli sorunlar ortaya çıktığını, yetkili servis tarafından araçtaki sorunların giderilemediğini, durumun davalı şirkete iletildiğini, davalı şirketin bir çözüm bulmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere satış sözleşmesine konu malın satış bedeli olan 37.162,07 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin tasfiye halinde olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, taraflar arasından yapılmış bir yetki sözleşmesinin bulunmadığını, davacı tarafın aracı seçerek ve özelliklerini bilerek, beğenerek aldığını savunarak davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu kargo amaçlı elektirikli (akülü) aracın 09.04.012 tarihinde davalı firmadan satın alındığı, aracın satın alınmasından sonra arızalandığı, davalı firma tarafından 25.12.2012 ve 24.12.2013 tarihlerinde Erdemir içerisinde servis hizmeti verildiği ve bir takım teknik işlemler yapıldığı, son bakım sonrası bundan sonraki işlerin garanti kapsamına girmeyeceğinin bildirildiği yine aracın ön ve arka camlarının düşmesi ve de davalı firmanın yedek cam temin edememesi nedeniyle davacı firma tarafından kendi imkanları ile camlarının değiştirildiği, bunun karşılığında davalı firma tarafından davacıya iki adet yedek lastiğin verildiği, aracın kullanım kaynaklı ve üretim kaynaklı bir arızasının bulunmadığı ancak aracın ağır sanayi ortamında kirli ve tozlu ortamda çalışması nedeniyle sürekli olarak arızalandığı ve ancak sürekli servis bakım ve tamir ile çalışabileceği bu haliyle araçtan faydalanmama halinin süreklilik arz ettiği, satın alma aşamasında sunulan teklif mektubunda aracın çalışacağı ortam ile ilgili davacı tarafından herhangi bir açıklayıcı bilgiye yer verilmemiş ise de, satıcı davalı tarafından da aracın ağır sanayi tesislerinde oluşabilecek ağır toz vb koşullarda çalışıp çalışmayacağı konusunda uyarılarda bulunulmadığı, yine dosya içeresinde yer alan Melex araçları için garanti koşulları belgesinde aracın çalışma ortamı ile ilgili olarak açıklayıcı bir bilginin de yer almadığı, oysa ki aracın çalışacağı tesisin ülkemizin önde gelen demir çelik tesislerinden olması nedeniyle basiretli bir tacir gibi davranması gereken davalı tarafından bu hususun öngörülerek alıcı davacıya gerekli bilgilendirmenin yapılması gerektiği, bu haliyle aracın ayıplı araç olduğunun kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle ayıplı aracın davalıya teslimi ile araç bedeli olan 37.162,07 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekilince temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dava ayıptan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten akülü araba satın aldığını ancak kısa bir süre sonra araçta sorunlar çıktığını, aracın yapılan işte kullanılmaya elverişli olmadığını belirtmiştir. Davalı ise aracın ayıplı olmadığını, kullanımdan kaynaklanan hata nedeniyle aracın arızalandığını belirtmiştir. Mahkemece taraflar arasındaki mail yazışmaları ve diğer belgeler incelenerek dava konusu aracın teknik özellikleri, nerede ve ne işte kullanılacağı yönünde taraflar arasında kararlaştırılmış bir irade açıklamasının bulunup bulunmadığı, davalının davacının yaptığı işe özgü olarak söz konusu makineyi satmış olup olmadığının araştırılarak bu konudaki ispat yükümlülüğünün de davacı üzerinde olması gözönüne alınarak yapılacak inceleme sonucu karar verilmesi gerekirken yeterli inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...