MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.04.2021
Karşı OyYok
Dava Konusu: çek Marka Terkin Tescil

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 19/04/2018 tarih ve 2017/230 E. – 2018/149 K. sayılı kararın taraf vekilleri ile fer’i müdahil vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 13/02/2020 tarih ve 2018/1934 E. – 2020/213 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri ile fer’i müdahil vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının 10.04.2015 tarihinde “ALİBİ YAYINCILIK” unvanıyla esnaf odasına kaydolarak faaliyetlerine başladığını, “www.alibiyayincilik.com” alan adını 03.04.2015 tarihinde edindiğini, iki yılda 25 kitap yayınladığını, kitaplarının Ankara, İstanbul, İzmir’in yanısıra Anadolu’nun birçok prestijli kitabevinde ve internet satış sitelerinde satışa sunulduğunu, davalı tarafından keşide edilen ihtarname ile 2015/90942 sayılı “ALİBİ” markasının davalı adına tescil edildiğinden haberdar olduğunu, davalı adına tescilli markada yer alan görselin birebir aynısının davalının marka başvurusundan önce ilk defa davacı tarafından markasal olarak yoğun, etkin ve ciddi şekilde kullanıldığını, marka üzerinde gerçek hak sahibinin davacı olduğunu, davalının 41. sınıfta yer alan hizmetler kapsamında ticari anlamda herhangi bir faaliyetinin bulunmadığını ileri sürerek markanın 6769 sayılı SMK’nın 6/3-6/9 ve 25. maddelerine göre 41. sınıfta yer alan “dergi, kitap, gazete vb. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil)” yönünden kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davalının eşi dava dışı … ile davacının babası …’nın Alibi Yayıncılık ortakları olduğunu, tüm ortakların rızası bulunmadığından davacının taraf ehliyetinin bulunmadığını, davaya konu markanın davalı ve eşi tarafından Alibi Yayıncılık Adi Ortaklığına sermaye olarak konulduğunu, davalının markanın ihdasında aktif görev aldığını, tescil başvurusu olan 10.12.2015 tarihinden önce de yoğun şekilde kullandığını, markanın tanınmış hale gelmesinde önemli katkı sağladığını, Alibi Yayıncılık logosunun da davalının eşi tarafından tasarlandığını, davalının davaya konu markanın öncelikli ve gerçek sahibi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davaya konu marka ve logosunun ilk olarak 25 Mart 2015 tarihinde davalı, fer’i müdahil ve davacının babası tarafından birlikte ihdas edildiği, davacının ihdas sürecinde yer almadığı, ancak davacının markanın istimal sürecinde aktif ve etkin rol aldığı ve sorumluluk üstlendiği, davaya konu markanın tarafların tamamı adına, çok sahipli marka şeklinde tescili mümkün iken tek başına davalı adına tescilinin iyi niyetli olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı adına tescilli 2015/90942 tescil sayılı “ALİBİ+ŞEKİL” ibareli markanın 41. sınfta yer alan “dergi, kitap, gazete vb gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtası ile anılan hizmetlerin sağlanması da dahil)” mal ve hizmetleri yönünden kısmen hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri ile fer’i müdahil vekili istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, taraf vekilleri ile feri müdahil vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri ile fer’i müdahil vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...