MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.05.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02.12.2016 tarih ve 2014/461 E. – 2016/560 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nce verilen 08.03.2019 tarih ve 2017/1975 E. – 2019/415 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili,davacı şirketin keşideci diğer davacının aval veren sıfatı ile dava dışı YSL Metal Ltd. Şti’ne 277.000,00 TL bedelli bono verdiğini, davalının bu şirketin ortağı olduğunu, bono bedeli ödenmiş olmasına rağmen davacılar aleyhine icra takibi yapıldığını ileri sürerek, davacıların takip konusu bono yönünden borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirket ile yapılan ticari satım nedeniyle bononun verildiğini, yapılan ödemelerin mahsup edilerek bakiye 58.818,02 TL için başlatılan takipten sonra yapılan 35.350,00TL ödeme ile bakiye borcun 23.468,02 TL kaldığını, davacının bakiye kalan borcun ödendiğine dair dayanak yaptığı … imzalı tediye makbuzlarının ise bu kişi şirket yetkilisi olmadığından ve davalının bilgisi dahilinde de verilmediğinden ödemelerin şirket kayıtlarına geçmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacının yaptığı ödemelerden davalının kabul etmediği uyuşmazlık konusu tediye makbuzlarının dava dışı şirket ortağı … tarafından düzenlendiği, ancak bu ortağın şirketi temsil yetkisi olmadığı, bu ortağa daha önce yapılan ödemelerin şirket tarafından benimsendiği ya da daha önce şirket adına yapılan ödemelerin bu ortak tarafından kabul edildiğine dair yazılı delil olmadığı, takip tarihinde davacının takip konusu alacak kadar borçlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, dava dışı YSL Ltd. Şti.’nin ticari defterlerinin incelenmesi için talimat yazılmasına karar verilmişse de, verilen süre içerisinde davacı tarafın delil avansını kendisine yapılan tebligata rağmen yatırmadığı bu nedenle bu hususta inceleme yapılamadığı, Hatay Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan yazıya verilen cevapta, davaya konu bononun lehtarı olan YSL Metal Galvanis San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ödeme makbuz tarihlerindeki yetkilisinin davalı … olduğu, dava dışı …’ün ise şirketin hissedarı olduğunun bildirildiği dolayısıyla, davalının kabul etmediği ve davacı tarafça kendisine ödeme yapılan …’ün dava dışı şirketin ödeme almaya yetkili kişisi olmadığının ve daha öncede şirket adına ödeme aldığının kanıtlamadığı, bu nedenle tacir olan davacının basiretli bir şekilde hareket ederek, ödemeyi dava dışı şirketin yetkilisi olan davalıya yapması gerektiği, mahkemece bu gerekçe ile verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
İstinaf mahkemesince davacılar vekilinin istinaf talebinin incelenmesi sonunda ilk derece mahkemesince yapılan tahkikat yeterli görülmeyerek ilave tahkikat yapılarak tahkikat tamamlanmış gerekçe genişletilerek yine ilk derece mahkemesinin vardığı sonuca varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 353-1-b/3 maddesinde; “Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikteyse bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilir ” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince ara karar ile dava dışı şirketin ticaret sicil kayıtları getirtilerek karar verilmesi nedeniyle istinaf mahkemesince davacılar vekilinin istinaf talebi reddedilmiş olması yetersiz tahkikat yönünden kabul edilmiş olur.
Hal böyle olunca istinaf mahkemesince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerekirken istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...