MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.06.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 21.11.2019 tarih ve 2016/268-2019/420 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı … şirketine sigorta sözleşmesi yapıldığı sırada teminat olarak verdiği 15.09.2013 tarihli senedin, sözleşmeye aykırı olarak doldurulup, takibe konu edildiğini, takibin iptal edilmesini, eğer iptal edilmeyecekse sigorta sözleşmesine göre belirlenecek gerçek prim ve borç ve alacak miktarının belirlenmesini, artan kısım yönünden borçlu olmadığının tespitini ve tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davasının Ziraat Sigorta A.Ş. ile akdedilen 15.03.2013 tarihli sigorta poliçesine istinaden teminat maksadıyla verildiği iddia olunan bonoya dayalı olarak menfi tespit talebine ilişkin olduğu, davacının senedin teminat maksadıyla verildiği yönündeki iddiasını aynı kuvvette yani yazılı delil ile ispat ile mükellef olduğu, ancak davacının teminat olgusuna ilişkin iddiasını yazılı delil ile ispat edemediği, bu durumda takip konusu bononun mevcut bir borcun tediyesi maksadıyla verildiğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dava taraflar arasında imzalanan sigorta sözleşmesine istinaden sigorta prim borcu karşılığında teminat olarak verildiği belirtilen bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti, poliçe konusu arazilerde don olayı yaşandığından meydana gelen alacağın mahsubu işlemidir. Mahkemece bononun teminat maksadıyla verildiğine yönelik yazılı delil olmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Davalı vekili bononun sigorta prim borcuna istinaden alındığını kabul etmiştir.Bu durumda davacının sigorta poliçesinden dolayı bir borcunun bulunup bulunmadığı, dolayısıyla bononun teminat özelliğinin devam edip etmediğinin belirlenmesi gerekir. Şayet davacının sigorta poliçesinden kaynaklı prim borcunun bulunduğu tespit edilirse bu durumda davacının arazilerinde don olayı yaşanıp yaşanmadığı, dava tarihi itibariyle davacının davalıdan tazmini gereken bir alacağının bulunup bulunmadığının bilirkişi marifetiyle tespiti ile toplanacak delillerle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...