Karar Metni
MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05.12.2017 tarih ve 2016/217 E. – 2017/1067 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne-karar verilmesine yer olmadığına dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nce verilen 19.09.2019 tarih ve 2018/617 E. – 2019/1135 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davalı bankanın… Şubesi tarafından, BSB Gıda ..Ltd.Şti’nin müvekkili şirketten yapacağı mal alımından dolayı doğmuş ve doğacak borçlarının 60.000 TL kadar olan kısmını garanti eden ve borç tutarını müvekkilinin ilk yazılı ödeme talebi üzerine derhal ödeyeceğini taahhüt eden 22.11.2013 tarihli ve 14.11.2014 tarihine kadar geçerli kesin teminat mektubunun müvekkili şirkete verildiğini, yine bankanın… Şubesi tarafından 14.11.2014 tarihli yazı ile süresinin 14.11.2015 tarihine kadar uzatıldığını, müvekkili şirketin ltd.şti iken AŞ’ye dönüştüğünü, ileride ortaya çıkabilecek karışıklıkların önüne geçmek adına davalı bankanın… Şubesi’ne 17.12.2014 tarihinde yazılan yazı ile unvan değişikliği yapıldığı ve teminat mektubunun yeni ünvana göre düzenlenmesi talep edilerek teminat mektubunun davalının … Şubesi’ne teslim edildiğinin bildirildiğini, Davalı-borçlu bankanın, teminat mektubunu yeni ünvanına göre düzenlemediği gibi da iade etmediğini,bankanın… Şubesi’nin sadece 05.02.2015 tarihli “aslı gibidir” onaylı suretini müvekkili şirkete teslim ettiğini, bu arada müvekkili şirketin müşterisi BSB Gıda ..Ltd.Şti.’nin borcunu ödemediğini, bu nedenle müvekkilinin 10.11.2015 tarihinde davalıya başvurarak teminat mektubunun nakde çevrilmesini talep ettiğini, cevap verilmemesi üzerine ihtarname keşide edildiğini, teminat mektuplarının garanti fonksiyonu gereği usulune uygun bir tazmin talebi gelmesi halinde,derhal ve hiç bir araştırma yapmadan ödemeye ve lehtara rücu etmeye yetkili olduğunu, itirazın iptali ile davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya verilen teminat mektubunun, “BSB Gıda ..Ltd. Şti.” lehine verilen kesin ve 14.11.2014 tarihine kadar geçerli olan ve mektup süre uzatım talebi doğrultusunda 14.11.2015 tarihine kadar geçerlilik süresi uzatılan süreli teminat mektubu olduğunu, söz konusu mektubun iptal edilmemesi ve süresi içinde usulüne, içeriğine ve mahiyetine uygun tazmin talebi olması halinde davalı bankanın garanti sorumluluğunun doğacağını, ancak davacının, 20.11.2014 tarihinde mektup aslını davalı bankanın … şubesine iade ederek, ilgili mektubun iptalini yani sistemden çıkışını ve talep ettikleri işlem hakkında da mektubu düzenleyen ve kendilerine teslim eden… şubesine bilgi verilmesini talep eden bir talimat yazısı verdiklerini, bankanın … şubesi çalışanları da davacının talimatı doğrultusunda aynı gün içinde ilgili… şubesine mail ortamında konu hakkında bilgi ilettiklerini, ancak davacı şirket yetkilisinin 20.11.2014 tarihinde sanki hiç bu yazıyı vermemiş gibi 10.11.2015 tarihinde mektubun tazminini talep ettiğini, davalı bankanın, 12.11.2015 tarihli yazısı ile davacının 20.11.2014 tarihinde mektubu davalı bankaya iade ettiğini ve talimat doğrultusunda mektubun çıkışının gerçekleştirildiğini belirttiğini, yazışmalara bakıldığında; davacının iddia ettiği gibi bir unvan değişikliğinden bahsetmediği ve yeni bir mektup talebinin olmadığı, davacının bu konuda somut deliller ibraz edemediğini, çünkü ne yazılı ne de sözlü bu şekilde bir talep olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda, borcu garanti altına alınan dava dışı BSB Gıda .. Ltd. Şti’nden talep tarihi itibari ile 190.742,90 TL alacaklı olduğunun rapor edildiği, davalının teminat mektubu gereği garanti altına aldığı bedeli ödemekten imtina edecek haklı bir sebebi bulunmaması nedeniyle davacının teminat mektubunun nakde çevrilmesi yönündeki ihtarname ve icra takibiyle yönelttiği talebinde haklı olduğunun sabit görüldüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonunda, davacının teminat mektubunun muhatabı olan şirketin limited şirketten AŞ.ye dönüşmesi sebebiyle teminat mektubunun ünvan değişikliği düzeltilerek iade edilmesi koşuluyla davalı bankaya teslim edildiğini iddia etmekte ise de; davacı şirketin tür değişikliğinden sonra teminat mektubunun 14.11.2014 tarihinde aynı şartlarla davacının limited şirket ünvanı adına 14.11.2015 tarihine kadar uzatıldığı, davacının 20.11.2014 tarihli dilekçe ile davalı bankaya kesin teminat mektubunun iptali için… Şubesine bilgi verilmesi talebiyle teminat mektubunu iade ettiği, içeriği ve imzası davacı tarafından inkar edilmeyen dilekçede yeni ünvan adına teminat mektubu düzenlenmesi talebi bulunmadığı ve bu dilekçenin aksi aynı nitelikte bir delil ile ortaya konmadığı gibi davacının ihtarındaki açıklamasına göre de bu dilekçe tarihinden sonra 17.12.2014 tarihinde… subesinden yeni unvan adına teminat mektubu düzenlenmesi talebinde bulunduğu hususları nazara alındığında davacı şirketin dosya kapsamındaki delillerle davacının unvanının değiştirilmesi maksadıyla teminat mektubunun davalı bankaya iade edildiği yönündeki iddasını ispatlayamadığı, davacının basiretli bir tacir olarak şirketin tür değişikliği yapması durumunda da ticaret sicil kayıtları ile bu husus ortaya konacak şekilde davalı bankaya ibrazı halinde bankanın teminat mektubu yönünden sorumluluğunun devam edeceği gözeterek teminat mektubunun güvence altına aldığı risk ortadan kalkmadan davalı bankaya iade etmemesi gerektiği, yeni unvan adına teminat mektubu düzenlenmesi talebi edilmesi halinde de bu husus açıkca belirtilerek iade edilmesi gerektiği anlaşılmakla mahkemece davanın reddi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği, bununla birlikte dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir
bir hususta bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353(1)b-2 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına ve yeniden hüküm verilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...