MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.06.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ13. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 29/06/2018 tarih ve 2015/214 E. – 2018/308 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 14.05.2020 tarih ve 2018/1853 E. – 2020/542 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, uzman plastik ve estetik cerrahı olarak faaliyet gösterdiğini, burun estetiği alanında ilk yazılı kitabın yazarı olduğunu, ulusal ve uluslarası platformda sayısız makalaler yayınladığını, “Cerrahi Sanatı”, ” Estetik Sanatı” ve “Estetik Cerrahi Sanatı” ibareli markaları yarattığını ve Türk Patent Enstitüsüne başvurduğunu, ayrıca 2009 yılında www.cerrahisanati.com alan adlı internet sitesinin bulunduğunu, aynı alanda faaliyet gösteren davalının bu markaların önüne “Burun” ibaresini getirmek suretiyle web siteleri kullanarak haksız iltibasa yol açtığını, bir gazetede köşe yazısı yazmaya başlayarak “Estetik Cerrahi Sanatı” başlığı altında haksız kullanımlarına devam ettiğini, kendisine gelen hastalara davacının ameliyatlarında kullandığı aletleri kötülüyerek hastaları kendine çekmeye çalıştığını, dürüstlük kuralına aykırı davranışlarda bulunduğunu, ısrarla davacının markalarını aleni bir şekilde kullanarak davacının ününden yararlandığını, bu konuda davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen herhangi bir cevap vermediğini, davalının haksız rekabet teşkil eden fiillerinden dolayı maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000.-TL maddi ve 50.000.-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, davacının kullanmak istediği markalar ve internet sitelerinin tedbiren durdurulmasına veya erişimin engelenmesine, gerekçeli kararın masrafı davalıdan tahsil edilmek koşuluyla ulusal gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın marka ve tasarım tescillerine tecavüz iddialarına dayandığı için Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesinin görevli olduğunu, tarafların internet sitelerinin ve veri tabanlarının farklı olduğunu, davacının aldırdığı delil tespiti raporunda farklılıkların belirlendiğini, haksız rekabet bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların plastik cerrahi uzmanı olarak serbest şekilde faaliyet gösterdikleri, uzman bilirkişi kurulu raporuna göre davacıya ait www.cerrahisanati.com alan adının 2009 yılından bu yana aktif olup sitenin başka bir kursun tanıtım sitesi olarak kullanıldığı, 2015 yılından sonra sunucudaki casus yazılım nedeniyle arşivlenemediği, sitedeki içeriklerin davacıdan çok yabancı isimli bir doktoru tanıtmakta olduğu, tüketiciler nezdinde davacı ile doğrudan bir algı yaratmadığı, sitenin alan adının tanınmış bir marka olarak benimsenmesinin mümkün olmadığı, tescilsiz bir marka şeklinde yeterli ayırt ediciliğe ulaşılamadığı, kaldı ki davacının markasının halen tescil edilmeyip aksine davalının markasının tescilli olduğu, bu nedenle davacının henüz tescil edilmemiş markalarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun söylenemeyeceği, tarafların internet sitesindeki görseller incelendiğinde temasal olarak birbirine benzemekle birlikte tamamen aynı olmadığı, birbirinden kopyalanmadığının anlaşıldığı, bu nedenlerle davalının davacıya ait haklara tecavüz ettiğinin saptanamadığı, haksız rekabetin var olduğuna, davalının kusurlu ve kötüniyetli olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı, tanık anlatımlarında davalının davacıya ait işyerlerine yakın yerlerde işyeri açarak haksız rekabet ettiği ileri sürülmüş ise de, serbest piyasa ve ekonomik çalışma koşullarınn geçerli olduğu plastik cerrahi alanında aynı mevkide/binada ve belirli mesafelerde işyeri açmanın haksız rekabet sayılamayacağı gerekçesiyle, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; İlk Derece Mahkemesince sunulan deliller, bilirkişi rapor içeriğindeki tespitler ışığında kurulan hüküm gerekçesinde davacı vekilinin istinaf nedenleri de karşılanmış olmakla, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediği gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...