Karar Metni
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08.03.2016 tarih ve 2015/382 E. – 2016/102 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Arnavutluk Cumhuriyeti Kruja 1. Derece Mahkemesi’nin 63/708 temel kayıt numaralı 05/01/2006 tarihli 329 karar no’lu 08/06/2006 karar tarihli kesinleşmiş ilamının tenfizine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı adına çıkartılan tebligat Tebligat Yasası’nın 35. maddesine göre tebliğ edilmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; yabancı mahkeme ilamının taraflarla ilgili olduğu, usulüne uygun olarak verildiği ve kesinleştiği gerekçeleriyle davacının tenfize ilişkin talebinin kabulü ile Arnavutluk Cumhuriyeti Kruja 1. Derece Mahkemesi’nin 63/708 temel kayıt no’lu 05/01/2006 kayıt tarihli 329 karar no’lu 08/06/2006 karar tarihli kesinleşmiş ilamının tenfizine davacı vekilinin yüzünde ve davalının yokluğunda karar verilmiştir. Davalı vekilinin tenfiz davasında müvekkilinin yokluğunda karar verildiği, kararın müvekkiline tebliğ edilmediği, şirketin ihyasına karar verilmekle kararın tarafına tebliğine karar verilmesi talebi üzerine Mahkemece 01/10/2019 tarihli ara kararıyla; 2015/382 – 2016/102 E-K sayılı dosyasında kararın davalı şirkete Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebliğ edilerek kesinleştiği ve davalı vekilinin tenfize ilişkin kesinleşmiş kararın taraflarına tebliği talebinin kesinleşmiş kararda yasal yollara başvuru hakkı kazandırmayacağı ek kararının temyizinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
(I) Dava yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup Mahkemece 07/10/2019 tarihli ek kararla davalı şirketin temyiz isteminin reddine karar verilmişse de; olaya uygulanacak 1086 sayılı HUMK. 432. maddesi uyarınca temyiz süresi tebliğden itibaren işlemeye başlayacak olup, dosya içeriği belgelerden davalı şirketin 18.08.2014 tarihinde terkin edildiği de gözetildiğinde davalı şirketin hukuki kişiliğinin bulunmadığı dönemde yapılan tebligatlar geçerli kabul edilemez. Davalı şirketin İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 29/06/2018 tarih ve 2017/1129 E., 2018/805 K. sayılı kararıyla ihyası sağlanmıştır ve ihya kararı taraflarca istinaf edilmeksizin 10/09/2018 tarihinde kesinleşmiş ve ancak bu tarih itibariyle şirketin tekrar hukuki tüzel kişilik kazandığı kabul edilmelidir. Bu nedenle davalı şirkete hukuki kişiliğinin bulunmadığı 10/09/2018 tarihinden önceki dönemde dava dilekçesi ve mahkeme gerekçeli kararını içerir tebligatların gönderildiği ve ancak bu tebligatların geçerli olmadığı anlaşıldığından İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07/10/2019 tarihli ek kararıyla davalı şirketin temyiz isteminin reddi doğru görülmemiş ve ret kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
(II) Davalı şirketin asıl karara yönelik 01/10/2019 tarihli temyiz istemine gelince; bir davada taraf teşkili dava şartı olup taraf teşkili sağlanmadan verilen kararlar da yok hükmündedir. Somut olayda İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/382 Esas sayılı dosyasında dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmediği gibi 17/05/2016 tarihli gerekçeli kararının da tebliğ edilmediği anlaşılmış olmakla yeniden usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilerek ve taraf teşkili sağlanarak yargılama yapılması için mahkemece verilen ilk kararın BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...