MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2019 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.06.2021
Karşı OyVar

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26.09.2016 tarih ve 2014/737 E. – 2016/895 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 22.05.2019 tarih ve 2018/729 E. – 2019/779 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı olarak asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 22.06.2021 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin davalı … ve dava dışı kişilerle “Doğuşpark” konut projesine ortak olduklarını, müvekkilinin ortaklıktaki hissesinin davalı …’na devri, karşılığında 4.100.000.- TL ödeme yapılması hususunda protokol imzalandığını, projenin davalı tarafından sürdürülüp gelirinin tahsil edildiğini, protokolün 3-a maddesinde 18.06.2009’da 730.000.- TL, 15.12.2009’da 875.000.- TL’nin davalının şirketinin davalı …’deki alacaklarını temlik etmek suretiyle müvekkilinin borçlu olduğu Türk Ekonomi Bankası’na ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak temlik onayının aylar sonra alınabildiğini, müvekkilinin de davalının beyan ettiği tarihleri dikkate alarak Türk Ekonomi Bankası ile bir sözleşme imzaladığını, temlik yoluyla ödemeler bir yıl gecikmeli yapıldığından bu gecikme nedeniyle Türk Ekonomi Bankası’nın 230.000.- TL talep ettiğini, davalı …’nin temlikten haberi olduğu ve temlik uyarınca TEB’e ödeme yapması gerektiği halde Türk Ekonomi Bankası’na değil de davalı … ve şirketlerine ödeme yaptığını, bu yönden müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek şimdilik 180.000.- TL’nin faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, sözü edilen protokol hükümleri uyarınca davalının Türk Ekonomi Bankası’na ödeme yapmaması üzerine bankanın ipotekleri kaldırmayıp paraya çevrilmesi için takip başlattığını, müvekkilinin paraya çevirme işlemini önlemek için bankaya emanet para verdiğini, bankaca üç aylık devre faizlerinin tahsiline devam edildiğini, protokolün 7. maddesinde müvekkiline ait bir dükkan ve bir daire üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasının sağlanacağı yükümü üstlenildiği halde yerine getirilmediğini, müvekkilinin dükkanı sattığını, ancak ipotek kaldırılmayınca alıcının ödemelerini geciktirip satım bedelinden bir kısmını cezai şart olarak aldığını, anılan iki adet taşınmaz üzerindeki ipoteklerin kaldırılması için müvekkilinin başka ipotek gösterdiğini, bu işlemler için masraf yapıldığını, öte yandan aynı sözleşmenin 3-b maddesinde davalının 82.500.- TL’yi müvekkili adına Bursaspor Kulübü’ne ödemeyi taahhüt ettiği halde bu taahhüdünü de yerine getirmediğini ileri sürerek ipoteklerin kaldırılmaması ve zamanında fekkedilmemesine, taşınmazların satılamamasına bağlı olarak oluşan zararın şimdilik 17.500.- TL’sinin ticari faizi ile tahsilini, Bursaspor Kulubüne yapılmayan ödeme için 82.500.- TL’nin 30.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı … vekili, davacı ile müvekkili arasında Bur Ol İnş. Taah. Ltd. Şti.’ndeki davacı hisselerinin satışı için 30.03.2009 tarihli sözleşmenin imzalandığını, hisse bedelinin bir kısmının müvekkilinin Belediyedeki alacaklarının temliki suretiyle ödeneceğini, davacının şirketteki %2 hissesi üzerinde bulunan hacizlerin kaldırılması gerektiği halde kaldırılmadığı için hisse devrini yapmadığını, buna rağmen müvekkilinin bankaya temlikleri verdiğini, hisse üzerindeki hacizlerin halen kaldırılmayıp devrin gerçekleştirilmediğini, temliklerin süresinde yapılmamasının davacıdan kaynaklandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı … Belediyesi vekili, diğer davalının Belediye’den bulunduğu temlik talebinin kabul edildiği, ancak idarece ödeme planı ve son ödeme tarihi vaat edilmeksizin temlik izni verildiğini, toplam 1.605.000.- TL tutarındaki ödemenin 23.08.2010 tarihinde tamamlandığını, davacı, diğer davalı ve Türk Ekonomi Bankası arasındaki ilişkilerden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin edimini yerine getirmesi için öncelikle satışa konu Bur Ol İnş. Taah. Ltd. Şti.’ndeki davacı hisseleri üzerinde bulunan hacizlerin kaldırılması gerektiği halde davacının hacizleri fekkedip hisseleri devretmediğini, devrin halen gerçekleştirilemediğini, müvekkilinin buna rağmen Türk Ekonomi Bankası lehine temlikleri verdiğini, Bursaspor Kulubüne de çeşitli bono ve çek vermek suretiyle ödemeyi yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, temlik işleminin davalı tarafından yerine getirildiği, artık Nilüfer Belediye Başkanlığındaki alacak üzerinde tasarruf yetkisinin bankaya geçtiği, Belediyenin geç ödemesinden davacı ve dolaylı olarak davalının sorumlu olduğu, ancak banka davalının sorumluluğunu temlik sözleşmesi ile kaldırdığı, dolayısıyla davacının sorumluluğunun da kalktığı, bankanın geç ödemeden dolayı davalıyı sorumluluktan kurtarmasının davacıya da yansıdığı, buna göre banka tarafından davacı ile temlikten önce protokol yapılarak ödemeler için vade konulmuş ise de daha sonra düzenlenen temlikname ile vadeleri kaldırdığından davalıyı sorumluluktan kurtardığı, davalı Belediyenin de gerek davacıya gerekse Bankaya yönelik belirli bir vadede ödeme taahhüdünün bulunmadığı, birleşen davada ise; davalının Bursaspor Kulübüne ödeme yaptığını belirttiği halde ödeme belgesi sunmadığı, davacının tapu masrafları yaptığını veya ipotekten dolayı taşınmazları satamayarak zarara uğradığını ispat edemediği gerekçesiyle asıl davada davanın reddine, birleşen davada davanın kısmen kabulüne, 82.500.- TL’nin 18.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tapu masrafları ve munzam zarar ile ilgili diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili ile davalı … vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davanın davacısı vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre birleşen davada yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından davacı vekilinin birleşen davaya yönelik tüm, asıl davaya yönelik aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Asıl dava, taraflar arasında düzenlenen 30.03.2009 tarihli protokolde davalının hisse devir bedelinin bir kısmının karşılığı olarak taahhüt ettiği temlikname ile ödemeyi gereği gibi yerine getirmediği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Anılan sözleşmede davacının, dava dışı şirketteki %22 hissesini 4.100.000.- TL karşılığı davalıya devrinin kararlaştırıldığı, hisse devir bedelinin bir kısmının protokol tarihinden önce ödendiği, bir kısmının ödeme yönteminin ise protokolün 3-a maddesinde belirtildiği, buna göre dava dışı Bankanın alacaklı olduğu icra dosyasındaki kefaletten kaynaklı davacının borcuna karşılık olmak üzere … İnş. Taah. Pr. Nak. Haf. Pet. Ürn. Pey. Park Bah. Bak. Tem. Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile Ram İnşaat Tekstil Taah. ve Tur. San. ve Tic. İth. ve İhr. Ltd. Şti.’den oluşan ortak girişim grubunun Nilüfer Belediyesi nezdindeki alacaklarından 730,000.- TL’nin 18.06.2009 tarihinde 875,000 TL’nin 15.12.2009 tarihinde dava dışı takip alacaklısı bankaya temlik suretiyle ve vadesinde ödeneceğinin davalı tarafından taahhüt edilmiş, ancak, davalı … bu taahhüdünü gecikmeli olarak yerine getirebilmiştir. Bu durumda takip borcunun geç ödenmesi nedeniyle protokolün tarafı olan takip borçlusu davacının takip alacaklısı olan dava dışı Türk Ekonomi Bankası’na fazladan faiz ödeme borcu olduğu ve bu borçtan davalı …’nın da sorumlu olduğu açıktır. Bu nedenle mahkemece, Nilüfer Belediyesince yapılan ödemelerin 20.03.2009 tarihli protokolde sözü edilen Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2008/744 Esas sayılı dosyasına mı yoksa dava dışı Muhammet Çavuşoğlu Gıda San. Tic. Ltd. Şti. hesabına mı yapıldığı, davacının, akidi davalı …’nın protokolde belirtilen tarihlerde bankaya ödemenin yapılmasını sağlayamamasından kaynaklı bir zararın olup olmadığı belirlenip ulaşılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulmasını gerektirmiştir.
3- Kabule göre de, davacı, asıl davada, davayı …’nın protokolde belirtilen tarihlerde ödemeyi sağlayamaması, davalı …’nin de temlikten haberi olduğu ve diğer davalıya ve şirketlerine ödeme yaptığı halde dava konusu ödemeleri geciktirmesi nedeniyle zarara sebebiyet verdiklerini ileri sürerek 180.000.- TL’nin davalılardan tahsilini istemiştir. Bu durumda davanın reddi halinde davalılar yararına tek bir vekalet ücreti takdiri gerekirken her iki davalı yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri yerinde olmamış, kararın bu yönden de asıl davada davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...