Karar Metni
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03.12.2019 tarih ve 2018/996 E. – 2019/1293 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıya teminat teşkil etmek üzere sadece imza ve miktarı yazılı açık senet verildiğini, akdi ilişkinin sona erdiğini, davalının kayıtlarına araç bedeli satışı olarak kaydetse de satıştan çok önce bononun tanzim edildiğini, davalının bonoyu iade yerine icra takibine koyduğunu ileri sürerek; takip konusu alacaktan kaynaklanan borçlarının olmadıklarının tespitine, % 40’dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında icra tehdidi altında ödeme yapıldığını belirterek davaya istirdat davası olarak devam edilmesini istemiştir.
Davalı vekili, takibe konu senedin alacağa karşılık verildiğini, teminat iddiasının yazılı delil ile kanıtlanması gerektiğini savunarak davanın reddine, % 40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, icra takibine konu senet metninde senedin teminat senedi olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede de senede yapılmış bir atıf olmadığı, senedin teminat senedi olduğu iddiasının ispatlanamadığı, kötü niyet tazminatı oranının İİK 72/4 maddesi 05.07.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunu ile yapılan değişiklik ile 15. maddesi gereği % 20 olarak değiştirilmiş ise de; dava tarihi 23.07.2009 olup dava tarihinde yürürlükte olan kanun gereğince % 40 tazminata hükmolunduğu gerekçesiyle davanın reddine, % 40 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü alacaklıya ait ise de alacak ilişkisi kambiyo senedinden kaynaklanıyorsa senede karşı senetle ispat kuralı gereği tekrar borçlu tarafa geçmektedir. Ne var ki lehtar senetteki ihdas nedenini değiştirir şekilde talilde bulunursa ispat yükünü üzerine alır. Somut olayda davaya konu bono üzerinde düzenleme nedeni teminat olarak gösterilmiş olup davalı taraf savunmasında söz konusu bononun taraflar arasında araç alım satımından kaynaklanan borcun ödenmesi amacıyla düzenlendiğini ileri sürdüğüne göre işbu savunma senedin düzenlenme nedeninin talili niteliğinde olup ispat yükü davalıya aittir. O halde mahkemece ispat yükünün tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...