MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.11.2021
Karşı OyYok
Dava Konusu: Bono Taşıma Tazminat

Karar Metni

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.01.2020 tarih ve 2016/348 E. – 2020/10 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 05.09.2006 tanzim, 12.12.2006 vade tarihli ve 11.700.- TL bedelli senede dayalı olarak Denizli 3. İcra Müdürlüğü’nün 2006/9507 sayılı dosyasında davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip başlattığını, senetteki imzanın davacıya ait olmadığını, Denizli 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2006/184 esas sayılı dosyasında açılan imzaya itiraz davasının kabul edildiğini, davalının davacı aleyhine açtığı alacak davasının reddedildiğini ileri sürerek, 05.09.2006 tanzim 12.12.2006 vade tarihli 11.700.- TL bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının açtığı imzaya itiraz davası sonucunda imzanın davacıya ait olmaması nedeniyle icra takibinin davacı yönünden iptaline karar verildiğini, 2006 yılından beri icra dosyasında herhangi bir işlem yapılmadığını, davacının bu davayı açmasında hukuki yararının olmadığını, davalının davacıdan alacaklı olduğunu, davacının davalıya sahte senet verdiğini, buna dair yargılamanın ağır ceza mahkemesinde devam ettiğini, sahte senet veren davacının kötüniyet tazminatı isteyemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davacının Ağır Ceza Mahkemesinde sanık, davalı …’in de müşteki olduğu dosyada “..sanık …’in müdahillere önceden var olan borcuna karşılık bir şekilde düzenlettiği kendisine ait yazı, rakam ve keşideci imzası taşımayan ve üzerinde alacaklı hanesinde isim yazılı olmayan bonoları vermek istediği ancak müdahiller …, …, … ve Halil Kuru tarafından bonolara alacaklı hanesine alacaklı isminin de yazılmasını istemesi
üzerine sanık …’in vermek istediği bu bonoları alacaklı hanelerine ait olduğu kişilerin isimlerini yazmak sureti ile doldurarak verdiği ve ödenmeyen bonoların icra takibine konulması üzerine imza inkarında bulunduğu ve bu suretle üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği” gerekçesiyle davacı hakkında davaya konu bononun da bulunduğu bir kısım bonolardan dolayı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinden cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün bu suretle de kesinleştiği, icra hukuk mahkemesinde açılan imzaya itiraz davasının kabulüne dair kararın takip hukuku ile ilgili olduğu, şekli inceleme yapıldığı dolayısıyla takibe konu senedi kendiliğinden hükümsüz hale getirmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu senet üzerindeki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı ve bu konuya ilişkin davalının da itirazının bulunmadığı anlaşılmakla bu senetten ötürü davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...