Karar Metni
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
ASIL VE BİRLEŞEN DAVALARDA
BİRLEŞEN DAVALAR : 1- ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2010/360 ESAS
2- ANKARA 2. SULH HUKUK MAHKEMESİNİN 2011/1845 ESAS
3- ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2015/225 ESAS
4- ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2015/997 ESAS
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07.07.2017 gün ve 2014/78 – 2017/639 sayılı kararı bozan Daire’nin 26.02.2019 gün ve 2017/4708 – 2019/1564 sayılı kararı aleyhinde davacı … vekili ve davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili …’un 21.05.2008 tarihinde davalının işlettiği banliyö treninde yolcu olarak seyahat etmekte iken vagonun açık olan kapısından düşerek yaralandığını, müvekkilinin kaza tarihi itibariyle 14 yaşında olup, kaza nedeniyle eğitiminin yarım kaldığını ve tedavisinin halen devam ettiğini, kazanın oluşumunda davalının kusurlu olup, müvekkilinin kaza nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını iddia ederek asıl davada 30.000,00 TL manevi ve yargılama sırasında yapılan ıslah sonucu bakıcı gideri zararından kaynaklanan tazminat istemi olarak 21.198,24 TL, fonksiyon kaybından kaynaklanan tazminat istemi olarak 40.720,20 TL ile ulaşım ve tedavi giderleri karşılığı 2.230,00 TL’nin davalıdan tahsilini, birleşen 2011/1845 esas sayılı dosyada bakiye 5.508,55 TL fonksiyon kaybı, 2015/225 esas sayılı dosyada bakiye 90.339,27 TL bakıcı gideri ve 2015/997 esas sayılı dosyada bakiye 32.798,74 TL iş göremezlik tazminatını talep ve dava etmiş, birleşen 2010/360 esas sayılı dosyada ise davacılar… ve… vekili, müvekkillerinin oğulları …’un geçirdiği kaza nedeniyle sakat kalması sonucu manevi zarara uğradıklarını iddia ederek anne ve babanın her biri için 20.000,00 TL’den olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş,
gerek asıl gerekse birleşen davalarda istenen tüm maddi ve manevi tazminatlara olay tarihinden itibaren avans faizi uygulanması istenmiştir.
Davalı vekili, olayın meydana gelmesinde müvekkili kurumun bir kusurunun bulunmadığını savunarak davaların reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda birleşen 2010/360 esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılamada davacı…, davacı… için hükmedilen manevi tazminata yönelik kararın ve asıl 2008/488 esas sayılı dava dosyasında davalı … için hükmedilen manevi tazminata ilişkin kararın Yargıtay temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiş olması nedeniyle bu talepler ile ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, 40.720,20 TL maluliyetten kaynaklanan iş göremezlik tazminatı ile ulaşım ve tedavi giderlerinden oluşan 2.230,00 TL alacak toplamı olan 42.950,20 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, ancak bu tazminatın davalı tarafça ödendiği icra dosyasından görüldüğünden infaz aşamasında ödenen tazminat miktarlarının değerlendirilerek tekerrüre esas olmayacak şekilde ödemenin davalı tarafça yapılmasına, birleşen 2011/1845 esas sayılı dava dosyasında belirlenen 5.533,55 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ancak bu tazminatın davalı tarafça ödendiği icra dosyasından görüldüğünden infaz aşamasında ödenen tazminat miktarlarının değerlendirilerek tekerrüre esas olmayacak şekilde ödemenin davalı tarafça yapılmasına, birleşen 2015/997 esas sayılı dava dosyasındaki maddi tazminat talebi ile ilgili birleşen 2011/1845 esas sayılı dava dosyasında karar verildiğinden bu dava dosyasına ilişkin talebin derdestlik nedeniyle reddine, bakıcı giderine ilişkin olarak belirlenen 21.198,24 TL’nin olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ek dava olarak açılan birleşen 2015/225 esas sayılı dava dosyasındaki davanın kabulü ile 173.904,50 TL bakıcı giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine dair verilen hükmün/hükümlerin davacı … vekili ve davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nce bozulmasına karar verilmiştir.
Bu kez, davacı … vekili ve davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1) Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen asıl ve birleşen davalarda davacı … vekilinin tüm, asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekir.
2) 01.05.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6461 sayılı Kanun’un 1/1 (c) bendi ile davalılardan TCDD Taşımacılık A.Ş’nin kurulmasına karar verilmiş ve anılan şirket 14.06.2016 tarihinde kurularak tüzel kişilik kazanmıştır.
6461 sayılı Kanun’un “Devir Hükümleri” başlıklı geçici 1. maddesi (a) bendinde, davalı şirkete devredilecek personel ile cer, yük ve yolcu taşıma hizmetlerinde kullanılan çeken ve çekilen araçlarla, bunlarla ilgili her türlü diğer araç, gereç ve cihazların belirlenmesi ve personelin kadro ve pozisyonlarıyla, “araç, gereç ve cihazların ise hak, alacak, borç ve yükümlülükleriyle birlikte” şirkete devredilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
Geçici 1. maddenin (b) bendinde de, (a) bendi kapsamında devredilen personel ile araç, gereç ve cihazlarla ilgili TCDD’ce taraf alınan işlem ve sözleşmelerde davalı şirketin taraf olacağı ve derdest dava ve takiplerde şirketin kendiliğinden taraf sıfatı kazanacağı, yine “bu hususlarla ilgili olarak” TCDD tarafından yapılan iş ve işlemler sebebiyle açılacak davanın şirkete yöneltileceği düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, davalı …Ş.’nin tüzel kişilik kazandığı tarihten önceki döneme ilişkin 6461 sayılı Kanun’dan doğan sorumluluğu, söz konusu geçici 1. maddenin (a) bendine göre devredilen
personelin kadro ve pozisyonlarıyla ve araç, gereç ve cihazlarla ilgili olarak TCDD’ce gerçekleştirilmiş olan işlem ve sözleşmelerden kaynaklanan hak, alacak, borç ve yükümlülüklerle sınırlı olup, davalı …’nin devredilen personel, araç ve gereçler ile gerçekleştirdiği yük ve yolcu taşıma sözleşmelerinden doğan sorumluluk hali ise 1. maddenin (b) bendi kapsamında değildir.
Demiryolu ile yük ve yolcu taşıma sözleşmelerinden doğan sorumluluk hali, davalı … şirketinin tüzel kişilik kazandıktan sonraki tarihlerde tren işletmecisi olarak gerçekleştireceği taşıma faaliyetlerinden doğan zararlara ilişkin olarak 6461 sayılı Kanun ile yürürlükteki demiryolu taşımacılığına ilişkin diğer ulusal ve uluslararası sözleşme hükümlerine tabi olacaktır.
Somut uyuşmazlığa konu tren kazası 21.05.2008 tarihinde meydana geldiğinden sorumluluğu doğuran olayın meydana geldiği zaman yürürlükte olan kurallar gereğince taşıma sözleşmesinin tarafı olan davalı … sorumlu olup, 6461 sayılı Kanun uyarınca kurulan davalı …Ş.’ne husumet yöneltilemeyeceğinden mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken Dairemizin 26.02.2019 tarih, 2017/4708 esas ve 2019/1564 karar sayılı ilamının (2) nolu bendinde açıklanan değişik gerekçe ile bozulduğu anlaşıldığından asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 26.02.2019 tarih, 2017/4708 esas ve 2019/1564 karar sayılı ilamının (2) nolu bendinin kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan değişik gerekçeyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davalarda davacı … vekilinin tüm, asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin sair karar düzeltme istemlerinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 26.02.2019 tarih, 2017/4708 esas ve 2019/1564 karar sayılı ilamının (2) nolu bendinin kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan değişik gerekçeyle BOZULMASINA, Dairemizin 26.02.2019 tarih, 2017/4708 esas ve 2019/1564 karar sayılı ilamının (1) ve (3) nolu bentlerinin aynen korunmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden asıl ve birleşen davalarda davalıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 31,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 520,95 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen asıl ve birleşen davalarda davacı …’dan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 25/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dairenin 2017/4708 Esas, 2019/1564 Karar sayı ve 26.02.2019 tarihli bozma ilamında da vurgulandığı üzere, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6461 sayılı Yasa’nın geçici 1/2-b maddesinde “(a) bendi kapsamında devredilen personel ile araç, gereç ve cihazlarla ilgili TCDD’ce taraf olunan işlem ve sözleşmelerde TCDD Taşımacılık A.Ş’nin taraf olacağı, bu hususlara ilişkin olarak TCDD leh ve aleyhine açılmış olan davalar ile başlatılmış olan takiplerde TCDD Taşımacılık A.Ş’nin kendiliğinden taraf sıfatını kazanacağı, söz konusu hususlarla ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce TCDD tarafından yapılmış iş ve işlemler sebebiyle açılacak davaların TCDD Taşımacılık A.Ş’e yöneltileceği” düzenlenmiştir.
Mezkur hüküm nedeniyle yargılama sırasında, davalı … Genel Müdürlüğü tarafından verilen 30.03.2017 tarihli dilekçe ile davalı sıfatından çıkarılmaları istenmiş, TCDD Taşımacılık A.Ş vekilinin 13.04.2017 tarihli dilekçesi ile de mezkur hüküm gereğince davada taraf sıfatını kazandıkları, davanın Taşımacılık A.Ş tarafından takip edileceği bildirilmiş, mahkemece de bozmaya konu kararla, TCDD Genel Müdürlüğü taraf olmaktan çıkarılarak karar Taşımacılık A.Ş hakkında tesis edilmiştir.
6461 sayılı Yasa’dan kaynaklanan sorumluğu nedeniyle, mahkemece Taşımacılık A.Ş’nin davada taraf sıfatını kazandığının kabulü ile hakkında hüküm kurulması 6461 sayılı Yasa hükümlerine uygundur.
Mahkemece, hükme esas alınan kusur bilirkişi raporunda 6461 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girmesinden sonra, gerek TCDD Genel Müdürlüğünün uhdesinde kalan, gerekse Taşımacılık A.Ş’e devredilen bölüm yönünden kusur izafe edildiğinden TCDD Genel Müdürlüğü ve TCDD Taşımacılık A.Ş, zarar gören davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.
6098 sayılı TBK 163 maddesi (mülga 818 sayılı B.K 142) gereğince alacaklının, borcun tamamını veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden istemesi mümkün olup, mahkemece müteselsil borçlulardan Taşımacılık A.Ş hakkında hüküm kurulması açıklanan yasa hükmüne uygundur. Davalı …Ş, davacı zararını tazmin ettikten sonra diğer müteselsil borçlu TCDD Genel Müdürlüğüne sorumluluğu oranında rücu etmekte muhayyerdir. Müteselsil sorumlulardan Taşımacılık A.Ş. aleyhinde hüküm tesis edildiğinden, TBK 163. maddesi gereğince ayrıca TCDD Genel Müdürlüğü’nün davada taraf olmasına ve hakkında hüküm kurulmasına gerek yoktur.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece sadece Taşımacılık A.Ş aleyhinde hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Dairenin 26.02.2019 tarihli bozma ilamının 3. bendinde bozmaya konu edilen husus, faizin başlangıç tarihine ilişkin olup 1086 sayılı Yasa’nın 438/7 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının bu yönden düzeltilmesi mümkündür.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...