Karar Metni
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25.04.2019 tarih ve 2017/808 E. – 2019/497 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacılar ile davalı … ve eşi arasında yapılan 12/09/2011 tarihli hisse devir sözleşmesi ile Paşaoğlu Termal Tesisleri Turizm İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ortak olduklarını, davalının şirket müdürü olarak 10 yıl süre ile tek başına şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığını, sözleşme gereği proje süresi ve iş programı olarak 1 yılın pazarlama hazırlıkları ve inşaata başlama süreci hazırlıkları olarak öngörülmesine rağmen davacıların çabaları ile yaptıkları şantiye yolu, güvenlik ve koruma çiti, kanalizasyon ile şebeke elektriğinin ve suyunun bağlanması haricinde hiçbir iş yapılmadığını, davalının kendisine menfaat sağlayıcı işler yaptığından proje inşaatının tamamlanmadığını, satın alınan malzemelerin ikinci el malzemelerin sıfır emsali fiyatlarından fazla bedellerle fahiş olarak fiyatlandırılıp şirkete fatura edildiğini, davalının gereksiz harcamaları ile şirketi kendisine borçlandırdığını, şahsi harcamalarının şirkete yansıtıldığını, proje gideri altında kime ne karşılığında yatırıldığı belli olmayan harcamaların olduğunu, proje mahalli dışında alakasız illerde harcamaların yapıldığını, davalının özen yükümlülüğünü ihlal ettiğini, şirketle rekabet ettiğini, karşılıklı gönderilen ihtarnamelerden sonra geçen sürede usulsüz harcamalarının arttığını ileri sürerek her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının şirketi temsil, yönetim ve ilzam yetkisinin kaldırılarak müdürlük görevinden azlini, şirketin ve davacı ortakların uğradığı maddi kaybın tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, şirketin genel kurul toplantısında davacıların azil nedeni olarak ileri sürdükleri hiçbir hususun görüşülmediğini, iddiaların doğru olmadığını, davalının sözleşme gereği sorumluluklarını yerine getirdiğini, bu kapsamda yapılan işlerin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalının yönetimi altında olan Paşaoğlu Termal Ltd. Şti.’nin, yine davalının ortak ve yönetim kurulu başkanı olduğu dava dışı Akfa Yapı Sistemleri İnş. Taahhüt San. ve Tic. A.Ş.’den ofis kiralama ve büro bakım gider adı altında yapılan faturalamaların faaliyet geliri bulunmayan, herhangi bir satış ofisinin bulunmayan ve bekçi dışında başkaca bir işçinin bulunmadığı bir firma için ticari hayatın olağan akışına uygun olmayacak mahiyette yüksek tutarlarda olduğu, Paşaoğlu Termal Ltd Şti.nin davalının tasarrufu altında olan banka hesaplarından yine ortak olduğu Akfa Yapı A.Ş.’ye sadece 2013 yılında ¨93.300,00 aktarmış olduğu ve bu aktarılan paranın ne için aktarıldığı davalı tarafından açıklanmadığından davalının özen ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, rekabet yasağı bakımından ise şirket ana sözleşmesinde açıkça şirketle işlem yasağının kaldırılmadığı veya ortaklar kurulu kararının birlikte aldığı bir karar olmaksızın şirket ortağının aynı meslek grubunda olması davacıların bu durumu bildiği sonucunun çıkarılamayacağını, kaldı ki şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemiş veya diğer ortaklarca yazılı izin verilmemiş olduğu, davalının görevde olduğu sürece tek başına temsil yetkisini haiz müdür sıfatıyla gerçekleştirdiği işlemler ve eylemler dava dışı şirketin çıkarlarını zedeleyecek nitelikte olup şirketi fınansal açıdan güç duruma düşürdüğü de dikkate alınarak bağlılık yükümlülüğünü ihlâl edici nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava dışı Paşaoğlu Termal Tesisleri Turizm İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. müdürü olan davalıın şirketi temsil yönetim ve ilzam yetkisinin kaldırılarak müdürlük görevinden haklı sebeple azline karar verilmiştir.
İşbu karara karşı davalı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...