Karar Metni
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Davanın kabulüne
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen geçit hakkı kurulması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar … ve … tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; maliki bulunduğu 102 ada 43 parsel sayılı taşınmazın yola bağlantısı bulunmadığını belirterek, davalılara ait 40, 41, 54, 55, 56 ve 57 parsel sayılı taşınmazlardan geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir
II. CEVAP
Bir kısım davalılar cevap dilekçesinde; davanın reddini istemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davacının geçit değerine ilişkin beyanı dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesi 18.03.2010 tarih ve 2010/2055 Esas, 2010/2978 Karar sayılı ilamında; “davacının, dava dilekçesinde 8.000,00 TL dava değeri belirterek, davalılara ait taşınmazlardan geçit kurulmasını istediği, 07.12.2009 tarihli oturumda da müddeabihin 2.000,00 TL olduğunu belirttiği, mamelek hukukundan doğan davalarda görevin, dava konusunun dava tarihindeki değerine göre tespit ediliceği, geçit davalarında da görevin, geçit ihtiyacı içinde bulunan taşınmazın yola bağlantısını sağlayan seçeneklerin değeri dikkate alınarak belirleneceği, mahkemece, davacıya ait taşınmazın yola bağlantısını sağlayacak geçit seçenekleri ve bunların değerleri belirlenmeden görevsizlik kararı verildiği, uzman bilirkişilerin katılımıyla yapılacak keşifte geçit seçenek ve değerlerinin saptanmasından sonra görev hususunun değerlendirilmesi gerektiği, kamu düzenini ilgilendiren görev konusunda davacının beyanına itibar edilerek görevsizlik kararı verilmesinin doğru görülmediği
” şeklindeki gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “Davanın kabulü ile davacıya ait 102 ada 43 parsel lehine, 102 ada 54 No.lu parsel aleyhine 17.07.2014 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda ve krokisinde yeşil taralı (II) No.lu alternatif olarak gösterilen 97,76 m²’lik alan ve 102 ada 55 No.lu parsel aleyhine 51,65 m²’lik alan üzerinde geçit hakkı tesisine” karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde 102 ada 54 ve 55 parsel maliklerinden davalılar … ve … temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalılar temyiz dilekçesinde; davacının kardeşi olan 102 ada 41 parselin maliki …’nun, fiiliyattaki yolu kapatıp tarlasına kattığını, bu parselden geçit verilmesi gerekirken kendi parsellerinden geçit tesis edilmesinin doğru olmadığını, bilirkişi raporunun taraflarına ulaşmadığını, taşınmazın ekonomik bütünlüğünün bozulduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak hükmün bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Türk Medeni Kanunu’nun 747 inci maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilememesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124 üncü maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
3. Değerlendirme
Somut olayda, mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacıya ait 102 ada 43 parsel sayılı taşınmaz lehine, davalılara ait 102 ada 54 ve 55 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit tesisine karar verilmiştir. Ancak geçit irtifakı kurulan güzergah her iki taşınmazı da ikiye bölerek ekonomik bütünlüğünü bozduğundan, bu durumun fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesine aykırılık oluşturduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, mahallinde teknik bilirkişiler aracılığı ile yeniden keşif yapılarak bilirkişilerden yararına geçit hakkı tesisi istenen taşınmazın genel yola bağlantısını sağlayacak şekilde, taşınmazların ekonomik bütünlüğünü bozmadan geçit seçeneklerini gösterir rapor düzenlemeleri ve krokide göstermeleri istenerek, yararına geçit hakkı tesisi istenen 102 ada 43 parsel sayılı taşınmazın genel yola kesintisiz bağlanmasını sağlayacak şekilde en uygun alternatiften geçit hakkı tesisine karar verilmesi gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeden davalılara ait taşınmazları ikiye bölerek ekonomik kullanım bütünlüğü bozulacak şekilde geçit hakkı tesisine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...