MahkemeYargıtay 7. Hukuk Dairesi
Esas No 2023 / ****
Karar No 2023 / ****
Karar Tarihi **.05.2023
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen geçit irtifakının terkini ve muvazaalı devir işleminin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; aslı ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkeme kararı asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacılar vekili, davacıların 712 parselin maliki olduğunu, davalı …’in de komşu 715 parselin maliki olduğunu, 712 parsel aleyhine 715 parsel lehine geçit hakkı tesis edildiğini, davalının geçit hakkı verilen alana bitişik olan ve yola sınırı olan 710 No.lu parselin 1/2 hissesini satın aldığını belirterek 715 parsel lehine mevcut olan geçit hakkının terkinini talep ve dava etmiştir.

2. Davacılar vekili birleştirilen dava dilekçesinde; 710 parselde davalı …’ın sahip olduğu 1/2 payı davalı …’a devir ve temlik ettiğini, devir ve temlikin muvazaalı olması nedeniyle davacılara karşı hüküm ifade etmeyeceğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili; geçit hakkının terkin edilmesinin koşullarının oluşmadığını, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı … vekili birleştirilen davaya verdiği cevabında; Zeliha’nın teklifi üzerine 710 parseldeki 1/2 hisseyi devrettiğini, muvazaa olmadığını dile getirmiştir.

3. Davalı …; 710 parselin fiilen taksim edildiğini, kendisine düşen yeri kullandığını dile getirmiştir.

4. Davalı … vekili; davalının iyi niyetli olduğunu, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 12.07.2016 tarih ve 2015/80 Esas, 2016/248 Karar sayılı kararı ile; “Asıl davanın kabulüne; birleştirilen davanın … yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kabulü ile 710 parsel sayılı taşınmazda 1/2 hissesi hakkında 04.09.2015 tarihinde davalılar … ile … arasında yapılan devir işleminin muvaazalı olduğunun tespitine” karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Davalı … ve … vekilinin ayrı ayrı temyiz isteminde bulunması üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 02.11.2020 tarih ve 2016/18044 Esas, 2020/6699 Karar sayılı kararında belirtilen “Geçit irtifakı taşınmazın mülkiyet hakkına bağlı olduğundan eşyaya bağlı bir haktır. Lehine irtifak hakkı tesis edilen taşınmaza, yola cepheli olan bitişik taşınmazın malikinin aynı kişiler olması, geçit irtifakının taşınmaz lehine kurulduğu ilkesi gereği geçit irtifakının kaldırılması sebebi değildir. Davalıya ait her iki taşınmaz tevhid edilmediği sürece ve yukarıda belirtilen sona erme sebepleri gerçekleşmediğinde geçit irtifakının mahkeme kararıyla kaldırılması mümkün değildir. O halde mahkemece geçit irtifakının terkini isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Birleşen dava yönünden ise; davacılar 710 parsel sayılı taşınmazda pay sahibi olmadığı gibi mülkiyet iddialarının da olmadığı ve davacılar tarafından davalılar arasında gerçekleşen tapu devri işleminin yolsuz tescile dayandırılmadığı gözetildiğinde davacıların bu davayı açmakta hukuki yararları bulunmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davalılar … ile … arasında yapılan devir işleminin muvazaalı oluğunun tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; davacıların 712 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt maliki muris Nevin Arslan’ın mirasçısı olduklarının ilgilisinden mirasçılık belgesi temin edilerek denetlenmemesi de doğru değildir” gerekçeyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “asıl ve birleştirilen davanın reddine” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı, asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili, lehine geçit hakkı tesis edilen ….. yönünden geçit irtifakının sağladığı yarar kalmadığından davanın kabulü gerektiğini, içtihat değişikliğine gidilmesinde davacıların kusuru olmadığından davacılar aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğunu dile getirmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; geçit irtifakının terkini, birleştirilen davada davalılar arasında yapılan muvazaalı devir işleminin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 747 nci maddesi, Türk Borçlar Kanunu’nun 19 uncu maddesi.

2. Kural olarak yargılama giderleri davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir (HMK m 326). Yargılama giderlerine mahkemece re’sen hükmedilir. Yargılama gideri tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir (HMK m. 332/1, 2).

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...