MahkemeYargıtay 7. Hukuk Dairesi
Esas No 2023 / ****
Karar No 2023 / ****
Karar Tarihi **.05.2023
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/345 E., 2023/5 K.
KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen geçit hakkı kurulması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı … vekili ile davalı … ve … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait 595 parsel sayılı taşınmazın zorunlu geçit ihtiyacı içinde olduğunu açıklayarak, davalılara ait 596, 1292, 1294, 1291, 584, 593 parsel sayılı taşınmazlardan bedeli mukabilinde geçit hakkı tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … cevap dilekçesinde; 596 ve 1292 parsel sayılı taşınmaz arasındaki fiili kullanım durumu ve fiziki şartlar itibariyle geçit hakkına konu olmasının mümkün olmadığını belirterek, adına kayıtlı 596 parsel yönünden talebin reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı … Münir Çetiner ve …, açılan davayı kabul etmediklerini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. Mahkemenin 11.02.2016 tarihli 2013/631 Esas, 2016/55 Karar sayılı ilamıyla, davalı … ve … dışındaki diğer davalılar hakkında açılan davanın reddine, davalı … ve … hakkında açılan davanın kabulü ile fen bilirkişisinin 19.10.2015 tarihli raporunda A ve E harfi ile gösterilen yerden davacıya ait 595 No.lu parsel lehine; davalı … adına kayıtlı 1292 No.lu parsel üzerinden 3 metre genişliğinde, 52.88 metre uzunluğunda ve 144,70 m2 yüzölçümünde; davalı … adına kayıtlı 596 No.lu parsel üzerinden 3 metre genişliğinde 81,02 metre uzunluğunda ve 224,98 m2 yüzölçümündeki güzergahtan 6.506,73 TL geçit hakkı bedeli üzerinden geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 11.02.2016 tarihli kararına karşı davalı … ve … tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 13.02.2019 tarih 2016/6400 Esas ve 2019/1266 Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.

2. Davalı … tarafından karar düzeltme kanun yoluna başvurulması üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 08.09.2020 tarihli 2021/1605-4668 E-K sayılı ilamı ile “mahkemece hükme esas alınan tapu kayıtları ve krokinin 06.11.2017 tarihinde yapılan 3402 sayılı Yasanın 22/A maddesi uyarınca yenileme sebebiyle pasif hale geldiğinden kurulan hükmün infaza elverişli olmadığı, taşınmazlara ilişkin güncel tapu kayıtları ve krokileri esas alınarak saptanacak yeni duruma göre bir karar verilmesi” gerekçesiyle karar düzeltme isteminin kabulü ile onama kararının kaldırılmasına hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ”Bir kısım davalılar yönünden davanın reddine, davalı … ile dahili davalılar … ve … yönünden davanın kabulüne, 114 ada 64 (eski 595) numaralı parsel lehine, aynı yer 114 ada 65 parsel aleyhine 3 metre genişliğinde olmak üzere, fen bilirkişisi tarafından 04.04.2022 tarihli rapor ve eki krokide 1. alternatif yol olarak gösterilen yerden 363,688 m2’lik alan üzerinde geçit hakkı kurulmasına, geçit irtifakı bedelinin 42.855,26 TL olarak belirlenmesine, belirlenen irtifak bedelinin, 114 ada 65 numaralı parsel maliki olan … ile Akdi Geçit irtifakı sahibi olan Ahmet Gedik’e, eşit oranda ödenmesine,” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı … vekili ve davalılar … ve … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; geçit değerinin emlak emsal piyasa değerlerine göre düşük kaldığını, bu yöndeki itirazlarının dikkate alınmadığını savunarak kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalılar … ve … vekili temyiz dilekçesinde; müvekkili …’in taşınmazda malikliği sona erdiğinden pasif husumet ehliyeti bulunmadığı halde aleyhine hüküm kurulduğu, taşınmaz üzerinde geçit hakkı sahbi …’e geçit bedeli ödenmesinin doğru olmadığı, bedelin taşınmazın malikine ödenmesi gerektiği, başka altarnatiflerinde bulunduğu ancak değerlendirilmediği, geçit bedelinin düşük belirlendiği, bu güzergahta tel örgü, elektrik direği, şebeke hattı ve keson kuyu bulunduğu, bunların kaldırılmasının gerekeceği, 114 ada 64 parsele ilişkin daha önce açılan geçit hakkı kurulmasının uygun olmadığına karar verilen Sulh Hukuk Mahkemesi kararının bu dava açısından kesin hüküm itirazında bulunulduğu halde mahkemece dikkete alınmadığı, temyiz masraflarının iade edilmesi gerektiğini belirterek, hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; TMK’nın 747 nci maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkin olup, uyuşmazlık, geçit davasında davanın kısmen kabulü kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir.

3. Türk Medeni Kanunu’nun 747/2 nci maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.

4. Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.

5. Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.

6. Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Geçit bedelinin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.

7. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanunu’nun 748/3 ve 1012 nci maddesi ile Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30 uncu maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.

8. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu aleyhine geçit tesisine karar verilen 114 ada 64 (eski 595) parsel sayılı taşınmaz üzerinde önceden tesis edilmiş geçit hakkı bulunduğundan, mahkemece geçit bedelinin yarısının önceki geçit lehtarına ödenmesine karar verilmiş ise de; başka parsel lehine kurulan geçit hakkı ile taşınmaz malikinin yükü artacağından geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince geçit bedelinin tamamının aleyhine geçit hakkı tesis edilen taşınmaz malikine verilmesi gerekirken, önceden kurulan akdi geçit irtifakı sahibi Ahmet Gedik’e geçit bedeli ödenmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...