MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2021 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.02.2021
Karşı OyVar

Karar Metni

MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10.04.2019 tarih ve 2018/276 E. – 2019/326 K. sayılı kararın davalı …Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nce verilen 10.07.2020 tarih ve 2019/1436 E. – 2020/764 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalılar temsilcilerinin yüksek kar payı verileceği ve kendilerine verilen paraların istendiği zaman geri alınabileceği vaadiyle müvekkillinden para tahsil ederek karşılığında makbuz verdiklerini, belirli bir süre sonra müvekkilinin parasını talep etmesine rağmen geri alamadığını, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığını, davalıların eski TTK ve BK hükümlerini ihlal ettiklerini, özen ve karşı tarafı aydınlatma yükümlülüğünün kasten ihlal etmiş olup hileye uğrayan müvekkilinin iradesinin sakatlanmış olduğunu, haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle temerrüde düşüldüğü, temerrüt faizinin haksız eylemin gerçekleştirildiği tarihten itibaren başlatılması gerektiğini, davalı grubun dava konusu olayıp başlangıç aşamasında ödenmiş sermayesinin olmadığını, mali açıdan zararda olup mali durumunu düzeltmek için hileli yollara başvurmuş olduğunu, davalı şirket yönetim kurulunun zarardan müteselsil sorumlu olduğunu, bankacılık mevzuatı hükümlerine göre karar verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespiti ile davacının davalı şirkete yatırdığı paralardan şimdilik 100 Euro’nun, ödeme tarihinden itibaren işleyecek 3095 s. Kanun’un 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarınca 1 yıl vadeli Euro cinsinden açılan hesaplara uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesin talep etmiştir. Davacı vekili 13.12.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; talep miktarını artırarak 13.602 Euro‘nun 24.02.2000 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince fiilen tahsil tarihine kadar işleyecek faizi ile davalılardan müteselsilen tahsili talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile; davacı … ile davalı …Ş. arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, 13.582 Euro alacağın, 3095 s. Kanun’un 4/a maddesi gereğince dava tarihi olan 15.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek Devlet Bankalarınca 1 yıl vadeli Euro cinsinden açılan hesaplara uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılar Bera Holding A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı şirket vekili istinaf etmiştir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesince, 7194 Sayılı Kanunun 41. maddesi ile 25.03.1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler İle 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 Sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna eklenen geçici 4. madde gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...