MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.02.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08.05.2019 tarih ve 2014/27 E. – 2019/431 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 15.01.2020 tarih ve 2019/2172 E. – 2020/12 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket Dayı Petrol ile davalı banka arasında kefalet borçlarının tespiti ve ödenmesi amacıyla tarafların bu hususa ilişkin karşılıklı hak ve yükümlülüklerini düzenleyen 28.12.2007 tarihli protokol imzaladıklarını, müvekkilinin protokolden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, her ne kadar protokolden doğan tüm yükümlülükler eksiksiz olarak yerine getirilmiş ise de davalı bankanın ilgili protokolde kararlaştırılan hiçbir taahhüdünü yerine getirmeyerek müvekkili şirketi zarara uğrattığını, protokolün 3.maddesinde belirlenen tüm ödemelerin yerine getirilmesine rağmen taşınmazın müvekkiline devredilmediğini dava dışı üçüncü bir kişiye devredildiğini, müvekkili şirket tarafından işbu davanın ikamesinden önce yine işbu davaya konu 28.12.2007 tarihli protokole aykırı olarak tahsil edilen harçların müvekkili şirkete iade edilmemesi nedeniyle İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/272 Esas sayılı davasının ikame edildiğini, söz konusu davada taraflar arasındaki protokolün geçerliliği kabul edilerek davalı bankanın protokole aykırı davrandığını, müvekkili şirketin ise tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği hususunun tespit edilip ve davanın kabulüne karar verildiğini ileri sürerek, davalı bankanın müvekkili şirket ile akdetmiş olduğu 28.12.2007 tarihli protokol devir yükümlülüğüne aykırı davranarak Yalova ili, Çiftlikköy ilçesi, Denizçalı Köyü, Topçuçiftliği Mevki, 32.S.II.d pafta, ….ada, …. parsel, 14 cilt, …. sayfada kayıtlı taşınmazı dava dışı üçüncü kişiye devretmiş olması, davalı bankanın müvekkili şirket ile akdettiği 28.12.2007 tarihli protokoldeki temlik yükümlülüğüne aykırı davranarak protokol bedeli müvekkili şirketçe eksiksiz ödenmiş olmasına rağmen İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2006/818 Esas sayılı dosyasını temlik etmemiş olması sebepleriyle müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın şimdilik 10.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle davalı bankadan alınarak müvekkili şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kısmi dava açılmasının koşullarının olmadığını, davacının ihtarnameye dayalı olarak İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/227 Esas sayılı dosyası ile ikame ettiği davada zararın 15.000.000,00 USD olduğunu net olarak bildirdiğini bu yönüyle davanın reddi gerektiğini, dava dilekçesinde vekaleti veren …’ın şirketi herhangi bir temsil hakkının bulunmadığını, davacı şirketin her hesap dönemi sonunda yapması gereken olağan genel kurullarını yapmadığını, davacı tarafın müvekkili bankanın haksız fiili ile kendisini zarara uğrattığı iddiasına dayandığını ancak 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden işbu davanın reddi gerektiğini, dava konusu protokolün geçerliliğini ya da davacının bu protokoldeki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiğini veyahut müvekkili bankanın bu protokoldeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini teyid eden/tesvik eden bir mahkeme kararı bulunmadığını, davacının dilekçesini lehlerine bir mahkeme kararı varmış gibi düzenlendiğini, davacının bahsettiği mahkeme ilamının müvekkili bankaya karşı açtıkları ve Yargıtay kararı ile müvekkili banka lehine bozulan İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/272 Esas sayılı dosyasındaki harç iadesine ilişkin olarak verilen bir karar olduğunu, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davanın ise açılmamış sayılmasına karar verildiğini, borçluların müvekkili bankaya defalarca teklif sunup bunların tamamının banka yönetim kurulu tarafından değerlendirildiğini, borçlular ile bir çok protokol imzalandığını, ancak her defasında borçlularca protokol gereklerinin yerine getirilmediğini ve hükümsüz kaldığını beyanla, rakamlar ve kayıtların sabit olduğunu tüzel kişi tacir olan davacı tarafça da net olarak bilindiğinden ve bu yönüyle kısmi dava açılması usul hükümlerine aykırı olduğundan kısmi dava açılması talebinin reddine, dava değeri belirlendiğinde eksik harcın tamamlanmasını, tamamlanmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, dava tarihi itibariyle davacı şirketin temsilcilerinin yetkilerinin sona ermesi ve de şirketin organsız kalması nedeniyle davanın bu yönüyle de reddine karar verilmesini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, müvekkili bankanın icradan kesinleşmiş bir ihalede alınmak suretiyle mülkiyeti kendisine ait bir taşınmazı … tarafından gösterilen kişiye satmış olduğundan bu yönüyle de dava haksız olduğundan, davacının haksız menfaat elde etmeye matuf haksız, yersiz hukuki dayanaktan yoksun işbu davasının reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan protokolde davacı tarafından protokolde yer alan ödemelerin eksiksiz ve gününde yapılması halinde davalı bankanın taşınmazın devri borcunu ifa edeceğinin kararlaştırıldığı, bilirkişi heyeti raporunda da belirtildiği üzere taraflar arasında imzalanan protokol hükümlerine göre davacının edimlerini gününde ve eksiksiz olarak yerine getirmediği, bu haliyle davalı bankadan ediminin ifasını talep edemeyeceği, kaldı ki protokolün ilgili maddesinden davalı bankanın davacıya yeniden devir işlemi yapacağına ilişkin açık bir düzenlemenin bulunmadığı, ayrıca taşınmazın banka mülkiyetine geçtikten sonra … tarafından dava dışı Hüseyin’e taşınmazın satışının yapılmasının talep edildiği, davacının iddiasının aksine taraflarca kabulü hususunda tartışma bulunmayan protokol maddesine göre teklifte bulunma yetkisinin …’ya verildiği, bu durumda davalı bankanın protokole aykırı bir davranışta bulunarak davacı zararına bir işlem gerçekleştirmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; taraflar arasında imzalanan protokole konu borcun, protokollerde belirlenen sürelerden sonra davalı adına tescil edilen taşınmazın üçüncü kişiye satışı sonrasında tasfiye edildiği, bu nedenle protokol hükümlerinin yerine getirildiğine dair davacı iddiasının kanıtlanamadığı, ayrıca borç tasfiye edilmeden taşınmazın davacıya iade edileceğine dair protokolde hüküm bulunmadığı, davalının protokole aykırı davranmadığı, davacının davalı aleyhine açtığı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/24 (Kapatılan 28. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/92 E.) Esas sayılı dosyasının borçlular hakkında yapılan icra takiplerinde ihalenin feshi taleplerinden vazgeçmeleri nedeniyle takip dosyalarında ödenmiş olan harçların geri alınması halinde protokol hükümleri gereğince taraflara iadesine ilişkin olduğu ve davacının iddia ettiği gibi bu mahkeme kararında davacının protokol hükümleri gereği edimini aynen yerine getirdiğine ilişkin bir tespit ve değerlendirme bulunmadığı, bu itibarla mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...