Karar Metni
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30.01.2019 tarih ve 2017/785 E. – 2019/36 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü;
Davacı vekili, davacı şirket ile davalı arasında 05.12.2008 tarihli Tüketime Hazır Dayanaklı Yemek Hazırlanması ve Dağıtım Hizmet Alımı işine ait sözleşmenin akdedildiğini, sözleşme gereğince davacı tarafından kesin teminat mektubunu davalıya teslim ettiğini, sözleşme yükümlülüklerinin davacı şirket tarafından yerine getirildiğini ancak davalının sözleşmeyi haksız ve tek taraflı olarak sona erdirdiğini ileri sürerek, teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunun 13. ve 14. maddelerine istinaden Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca soruşturma işlemi yapılmakta olduğunu, soruşturma sonuçlanıncaya kadar teminat mektubunun muhafaza edildiğini, teminat mektubunun nakde çevrilmesi taleplerinin bulunmadığını, teminat mektubunun süresinin 29.01.2010 tarihinde geçerliliğini yitirileceğinden ilgili firmadan teminat mektubunun süresinin uzatılması veya yeni teminat mektubu talep edilerek kamu ihale sözleşmeleri kanunu ve kamu ihale genel tebliği hükümleri çerçevesinde işlem yapılacağını, soruşturma sonuçlandığında ilgili firmanın fazla ödemeden dolayı belediyeye borcu çıkmazsa kamu ihale sözleşmeleri kanunun 13. ve 14. madde hükümleri doğrultusunda teminat mektubunun iade edileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında Tüketime Hazır Dayanıklı Hizmet Alımı işi kapsamında imzalanan sözleşme gereği davacı tarafından davalıya kesin teminat mektubu verildiği, davacının SGK ve Vergi borcunun bulunmadığının tespit edilmiş olduğu, davalının ödeme güçlüğünün davacı tarafça kabul gördüğü, davalının taraflar arasındaki hesabın tasfiyesi konusunda bir işlem yapmadığı, davalının kesin teminat mektubunun iade edilmemesine yönelik sebep olarak gösterdiği Teftiş Kurulu Başkanlığının ihale ile ilgili soruşturmasında ise İç İşleri Bakanlığı tarafından işleme konulmama kararı alındığı, adli soruşturma bakımından davalı belediyece herhangi bir bilgi verilmediği, davacı şirketin teminat mektubunu verme ve davalının da elinde bulundurma şartlarının ortadan kalktığı, ihaleyle ilgili herhangi bir usulsüzlük durumunun davalı tarafça belgelenemediği, her ne kadar teminat mektubunun süresi geçmiş ise de bunun davalı bakımından mektuba dayalı hak talebinde bulunma bakımından etkisinin olması davacının kesin teminat mektubunun iadesini talep etmede dava dışı bankaya teminat mektubu sebebiyle yaptığı-yapacağı komisyon ödemeleri nedeniyle hukuki yararı bulunduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
İş bu karara karşı davalı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Dava, taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında davalıya verilen teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden dava dışı bankanın 05/11/2011 havale tarihli cevabi yazısı ile teminat mektubunun tazmin talebi olmaksızın süresi dolduğundan risk çıkışı yapıldığının bildirildiği, davacı vekilinin 07/03/2012 tarihli oturumda bankanın cevabi yazısına göre davanın konusuz kaldığını beyan ederek yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesini istediği, yerel mahkemece 20/06/2012 tarihinde iddia ve savunma özetlenerek hiç bir gerekçeye yer verilmeksizin konusu kalmayan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, Dairenin 06/06/2017 tarihli bozma ilamı ile kararın HMK 297. maddesine aykırılığı nedeniyle bozulduğu, yerel mahkemece bozma ilamına uyularak bu kez davanın kabulüne ilişkin temyiz istemine konu 30/01/2009 tarihli kararın tesis edildiği, davalı … vekilinin 24/07/2019 tarihli ek temyiz dilekçesi ekindeki Belediye Mali Hizmetler Müdürlüğünün 13/06/2019 tarihli yazısından, dava konusu teminat mektubunu, yerel mahkemece hüküm kurulmasından sonra dava dışı bankaya iade edildiği anlaşılmaktadır.
Banka teminat mektupları, kıymetli evrak niteliğinde olmadığından, bankanın sorumluluğunun sona ermesi için mektubun da mutlaka bankaya iade edilmesi zorunlu değildir. Süreli teminat mektuplarında bu sürenin dolması (risk gerçekleşmeden) ile garanti sözleşmesi sona ermektedir. (ReisoğluSeza-Banka teminat mektupları sh.375)
Somut uyuşmazlıkta, yargılama sırasında dava dışı bankanın 05/11/2011 havale tarihli cevabi yazısı ile risk çıkışı yapıldığının bildirilmesi nedeniyle artık teminat mektubunun bankaya iadesi zorunlu değildir.
Bu halde yargılama sırasında davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemece işin esasını inceleyerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...