MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.03.2021
Karşı OyVar

Karar Metni

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15.02.2018 gün ve 2016/1152 – 2018/136 sayılı kararı onayan Daire’nin 30.09.2019 gün ve 2018/2249 – 2019/4543 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, 22.12.1999 tarihinde Fona devredilen Sümerbank A.Ş ile ve yine Fon bünyesinde bulunan Egebank, Yurtbank, Tütüncüler Bankası, Bank Kapital, Ulusal Bank’ın 19.02.2001 tarihinde Sümerbank A.Ş. bünyesinde devren birleştirildiğini, daha sonra Sümerbank A.Ş. hisselerinin 09.08.2001 tarihli hisse devir sözleşmesi ile OYAK’a satıldığını ve fiili devrin 10.08.2001 tarihinde tamamlandığını, Sümerbank’ın 11.02.2002 tarihinde Oyakbank bünyesinde devren birleştirildiğini, 2007 yılında hisseleri tekrar satışa konu olan bankanın ünvanının bu kez 07.07.2008 tarihinde ING Bank A.Ş. olarak değiştirildiğini, ING Bank A.Ş. bünyesinde devren birleştirilen Yurtbank, Egebank, Sümerbank gibi bankaların yönetim ve denetiminin Fon tarafından devralınmasından sonra anılan bankalarda bulunan hesaplarının kendilerinin bilgi, talimat ve iradesi dışında Off Shore bankasına havale edildiği iddiasıyla (Oyakbank A.Ş.) ING Bank aleyhine açılan davaların aleyhe sonuçlanması üzerine gönderilen icra emirlerine konu borçların ING Bank tarafından ödendiğini, OYAK ile TMSF arasındaki hisse devir sözleşmesinin 6.13. maddesi hükmü uyarınca tazmine konu edildiğini, davacı Fon tarafından ING Bank A.Ş.’ye ihtirazi kayıtla 24.02.2012 tarihi itibariyle ödenmeye başlandığını, oysa Sümerbank’ın OYAK’a hisse devrini konu olan 09.08.2001 tarihli hisse devir sözleşmesine Sümerbank’ın toplam aktiflerinin bir kısmının dahil edildiğini, devredilmeyen büyük kısmın Fon bünyesindeki başka bir bankaya devredildiğini, ticaret hukuku kapsamında ve buna bağlı olarak külli halefiyeti doğuracak tarzda bir banka birleşmesinin söz konusu olmadığını, malvarlığı bütün halinde devredilmediğinden bünyesinde birleşen şirketin alacaklılara karşı sorumluluğunu kabul etmenin isabetli olmadığını belirterek davalıya ihtirazi kayıtla yapılan ödemelerden talimatı olmayanlar hariç tutularak hesaplanan alacağın tahsili için davacı tarafından yapılan yapılan ilamsız icra takibine davalının vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İNG Bank A.Ş. vekili, davacının iddialarının aksine TMSF ile OYAK arasında akdedilen 09.08.2001 tarihli sözleşmenin, Banka’nın satışı amacıyla hisse senetlerinin %100’ünün devri niteliğinde yapılmış bir sözleşme olduğunu, bu sözleşmenin tarafı olmayan davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, hisse devir sözleşmesinin 6.13. maddesinde açıkça, Banka’nın hisse devir sözleşmesinden önceki işlemlerinden kaynaklanan 3. kişilerin her türlü alacak taleplerine ve davalara dair veya yargısal yaptırımlara ilişkin sorumluluğun TMSF’ye ait olduğunun düzenlendiğini, Banka’nın böyle bir talep, dava veya yaptırımla karşılaştığında sorumluluğunun sadece davayı ihbar yükümlülüğü ile sınırlı olduğunu, ihbarı takiben her türlü işlemin TMSF tarafından borcu üstlenen sıfatıyla yürütüleceğini, maddi ve hukuki sorumluluğun tamamıyla TMSF’ye ait olduğunun kabul edildiğini, davacının hisse devir sözleşmesini imzaladığı tarihte yürürlükte bulunan 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 14/6(b) hükmüne göre, TMSF’nin yönetimi ve denetimi kendisine intikal eden bankanın, gerekiyorsa zararlarını da devralmaya yetkili bulunduğunu, alacakları ve zararı devralmanın borç üstlenilmesini de içerdiğini, yine aynı maddede, devir işlemlerinde alacaklıların ve borçluların rızası aranmaz hükmü uyarınca TMSF’nin bir kabule bağlı olmaksızın altı bankanın off shore borçlarının artık TMSF’nin borcu haline geldiğini ve borcun yasa gereği alacaklının rızasına ihtiyaç duyulmaksızın nakledildiğini,davacının evvelce yönetimine el koyduğu bankaların mudilerinin kredi dışı hesapları ile off shore hesaplarının üstlenilmesine 06.05.2002 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile ve bu kararı takip eden 09.10.2003 tarih, 575 sayılı ve 08.02.2007 tarih, 58 nolu kararları ile karar verdiğini, bu kararın dayanağını TMSF ile OYAK arasındaki hisse devir sözleşmesi oluşturduğunu, bu kararda açıkça off shore alacak davalarının aleyhe gelişmesi halinde borç ve taahhütleri üstleneceğinin belirtildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …Ş. yanında davaya katılan Fer’i Müdahil OYAK vekili, davacı TMSF’nin bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacı kurumun off shore hesaplarından dolayı sorumlu olduğunun kesinleşmiş mahkeme kararları ile sabit olduğunu savunarak kesin hüküm nedeniyle de davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda benimsenen bilirkişi raporu ve sair tahkikat verileri doğrultusunda, TMSF ile OYAK kurumu arasında 09.08.2001 tarihinde imzalanan hisse devir sözleşmesinin içeriğine göre, davacının davasının haklı ve yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın ve davalı …nin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dairemizin 2018/2249 esas ve 2019/4543 karar sayılı ve 30.09.2019 tarihli ilamı ile gerekçeleri de açıklanarak oy çokluğu ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Dairemizin bu kararına karşı bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili, davacı tarafından tamamı davacıya ait Sümerbank A.Ş. hisselerin 09.08.2001 tarihinde dava dışı OYAK’a satıldığını, daha sonra Sümerbank A.Ş.’nin Oyakbank A.Ş.’ne iltihak ederek onunla birleştiğini ve en sonunda dava dışı OYAK tarafından kendisine ait Oyakbank A.Ş. hisselerinin Hollanda’da mukim ING Bank N.V. isimli şirkete 18.06.2007 tarihinde satıldığını açıklayarak, bu son satışa ilişkin satış sözleşmesinin mahkemece dosyaya kazandırılmasını talep etmiş ve bu durumda davanın daha iyi anlaşılacağını bildirmiştir.
HMK’nun 31. maddesi hâkime davayı aydınlatma görevi vermiştir.
Madde metni şöyledir:
“Hâkimin davayı aydınlatma ödevi
MADDE 31- (1) Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.”
Bu durumda mahkemece, davacı vekilinin bu talebi karşılanarak Oyakbank A.Ş hisselerinin Hollanda’da mukim ING Bank NV isimli şirkete 18.6.2007 tarihinde satışına ilişkin sözleşmenin taraflardan istenilerek veya bu satış Türk kamu otoritesinin onayına tabi olduğundan BDDK’dan talep edilerek tarafların tüm delilleri eksiksiz olarak toplandıktan sonra yeni bir bilirkişi heyetinden tüm delillerin ve önceki bilirkişi raporunun da incelendiği bir rapor aldırılarak davanın iyice aydınlatılıp elde edilen sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik tahkikatla yazılı şeklilde karar verilmesi ve Diaremizce bu kararın onanması doğru olmamıştır.
Bu itibarla yerel mahkeme kararının bozulması gerekirken Dairemizce yazılı gerekçeyle onanması doğru olmadığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 2018/2249 esas ve 2019/4543 karar sayılı ve 30.09.2019 tarihli onama ilamın kaldırılarak yerel mahkeme kararının açıklanan gerekçe ile bozulmasına karar vernek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...