MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.06.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03.07.2019 tarih ve 2019/219-2019/421 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 31.05.2021 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalı şirketten taşınmaz satın aldığını, taşınmaz üzerinde dava dışı Yapı Kredi Bankası lehine ipotek bulunduğunu, davalı şirketin banka ile imzaladığı genel kredi sözleşmesinden diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil sorumlu olduklarını, kredi hesabının kat edilmesi nedeniyle davalılara banka tarafından ihtarname gönderildiğini, davacının taşınmazın satılmaması için bankaya ipotekli taşınmaz maliki sıfatıyla ödeme yaptığını, ödemenin borçlu ve diğer kefillerden rücuen tahsili için davalılar aleyhine başlatılan takibe davalıların haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan ipoteğin varlığını bilerek taşınmazı satın aldığını, ipotekli taşınmazın paraya çevrilmesinin sonuçlarına katlanması gerektiğini, davacının ipotek borcunu ayrıca üstlendiğini, ipotek borcundan davalıların sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, ipoteğin teminatını teşkil eden kredi borcunun da davacı tarafından üstlenildiği iddiasının kabulü için borcun davacı alıcı tarafından
üstlenildiğinin davalı tarafça kesin delille ispat edilmesi gerektiği, bu yöndeki savunmanın kesin delillerle ispatlanamadığı, dava dışı bankaya davalıların asıl borçlu, müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak sorumlu oldukları, davacının kredi sözleşmesi çerçevesinde ödemiş olduğu toplam bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalılardan rücuen tahsili talebine hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline, icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ipotekli taşınmaz ile ilgili üçüncü kişiye ödenen borcun tahsili istemine ilişkindir. Davacı, taşınmazı satın aldığı sırada dava konusu taşınmaz üzerinde 16.05.2007 tarih 3588 yevmiye nolu Yapı Kredi Bankası AŞ lehine ipotek bulunmakta olup davacı taşınmazı ipotek ile yükümlü olarak satın almıştır. İpotekli taşınmaz, ipotek akit tablosunda belirtilen limit kadar ipoteğe konu borçtan sorumludur yani ipoteğe konu borç kişiyi değil taşınmaz bedeliyle ve limit ile sorumluluğu gerektirir. Borcun satıcı davalı tarafından ödenmesi gerektiğinin kararlaştırılmadığı takdirde ipotekli taşınmazı satın alan davacı ipotek limiti ve taşınmaz değeriyle borçtan sorumludur. Mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu borçtan davalıların sorumlu olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...