Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17.01.2019 tarih ve 2018/131 E. – 2019/55 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nce verilen 27.11.2019 tarih ve 2019/571 E. – 2019/1266 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalı taraf arasında dava dışı asıl borçlu …Lastik Akü Oto. San. ve Tic. Ltd. Şti. lehine kefalet ilişkisi bulunduğunu, kefilin sadece imzaladığı genel kredi sözleşmesine istinaden geri ödemesi yapılmamış kredilerden sorumlu olduğunu, kefil olduğu genel kredi sözleşmesi dışında başkaca herhangi bir borçtan sorumlu tutulamayacağını, davalı bankanın talep ettiği kredi kart borçlarına kefil olmadığı gibi borcun doğuş tarihi itibariyle de sorumlu olmadığını ileri sürerek davalı banka ile yapılan genel kredi sözleşmesi dolayısıyla davacının kefaletten dolayı davalı bankaya herhangi bir borcunun ve ihtarnamede belirtilen 61.745,71 TL borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, borçlu şirketin davacı bankaya olan kredi-kredi kartı borçlarını ödememesi sebebiyle taraflarınca ihtarname gönderildiğini, ancak bu ihtarname düzenlenirken davacının kefillikten istifa etmiş olması sebebiyle borçlu olmamasına rağmen sehven memur hatası ile …’nin de ihtarnamede borçlu olarak gösterildiğini, borcun ödenmemesi üzerine bahse konu şirket hakkında ve kefil … hakkında icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibinin davalı …’nin kefillikten istifa etmiş olması nedeniyle ona yöneltilmediğini ve davalının borçlu olarak gösterilmediğini, davacı tarafından açılan davanın hukuki yarar yokluğu sebebebiyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davacıya davalı banka tarafından hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilerek ihtarnamede belirtilen borcun 24 saat içerisinde ödenmesinin talep edildiği, bu durumda davacının hakkında icra takibi başlatılma olasılığını düşünerek kendisini borçla tehdit eden davalı banka hakkında dava açmakta hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle davacının kefillikten istifa etmesi sebebiyle borçlu olmamasına rağmen davalı banka tarafından hesap kat ihtarı gönderilmesi nedeniyle davacının davalı bankaya Bursa 14. Noterliği 12/01/2018 tarih 00731 yevmiye nolu ihtarnameye konu 61.745,71 TL miktar yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının hakkında icra takibi başlatılması olasılığını gözeterek dava açmasında hukuki yararı bulunduğu, davacının kefillikten istifa ettiği, ihtarname konusu borçtan sorumlu olmadığının davalı tarafça kabul edildiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...