Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nce (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 07.06.2017 tarih ve 2015/54 E- 2017/63 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi’nce verilen 09.05.2018 tarih ve 2017/1580 E- 2018/705 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalı şirket ortakları arasında yapılan şifahi satış sözleşmesine göre …plakalı ticari aracın 65.000.- TL bedel karşılığında satılmasının kararlaştırıldığını, davacı ile davalı şirket sahiplerinin akraba olduklarını, yazılı bir belge almadan güvene dayanarak bu satış karşılığında 32.000.- TL bedelin peşin olarak şirket ortaklarına elden ödendiğini, bakiyeyi ise anlaşma gereğince araç ile ilgili olarak kredi borcuna mahsuben Özsa Otomotiv Tic. ve San. A.Ş. adına Ak Bank Kayseri Organize Şubesine bizzat veya havale yoluyla ödediğini, davacının davaya konu olan araç ile ilgili olarak satış tarihinden itibaren sözleşme gereğince bütün maliye, sigorta, trafik ve vergi cezalarını bizzat ödediğini ileri sürerek, davaya konu aracın trafik kaydının iptali ve davacı adına tescilini, tescil talebinin reddi halinde ödenen 65.000.- TL’nin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı şirkete ait olan dava konusu …plaka sayılı aracın şoförü olarak sigortalı çalışanları olduğunu, çalışan işveren ilişkisi dışında ne harici bir sözleşmesinin ne de davacının herhangi bir ödemesinin söz konusu olmadığını, ceza tutanaklarında davacının adının yazılmasının da aracın şoförlüğünü yapmasından kaynaklandığını, yine bir kısım vergi ödemelerinde davalının isminin geçmesinin davalının aracın sahibi olmasından değil şoförü olarak bu işleri takip ettiğinden kaynaklandığını belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça ne satış akdinin varlığına ne de elden ödendiği iddia edilen 32.000,00 TL’nin davalıya ödendiğine ilişkin yazılı bir belge ve delil sunulamadığı, kalan bakiye satış bedelini aracın banka kredi borcuna mahsuben bankaya ödediği iddiası ile ilgili olarak banka kayıtlarından istenilen belgelerde taşıt kredisinin geri ödemelerinin nakit yatan açıklaması ile yapıldığı, davacı adına yapılan ödemeye rastlanılmadığı, bilirkişi raporunda trafik cezası, vergi, sigorta ve kredi taksiti ödemesi gibi bir kısım ödeme makbuzlarının davacının elinde olduğundan bahisle bu makbuz içeriklerinden oluşan 35.469,46 TL’yi davacının talep hakkının bulunduğu sonucuna ulaşılmış ise de; dosya arasında bulunan hizmet sözleşmesi ve SGK kayıtlarına göre davacının işbu dava açılmadan önce davalı şirket bünyesinde şoför olarak çalışmasının bulunduğu, bu makbuzların davacı elinde olmasının tek başına aracın satış bedelinin davacı tarafından ödendiğinin ispatı olarak kabul edilemeyeceği, bilirkişi raporunda bedel iadesi ile ilgili ulaşılan sonucun maddi olaya uygun olmadığından bilirkişi raporunun bu kısmına itibar edilmediği, davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılması üzerine davacının yemin teklifinde bulunmayacağını beyan ettiği, davacının harici satış akdini ve satış bedelini ödediği yönündeki iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 2017/1580 esas ve 2018/705 karar sayılı ve 09.05.2018 tarihli ilamında, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi uyarınca trafikte tescilli araçların mülkiyetini nakledici nitelikte sözleşmelerin noterde yapılmasının zorunlu olduğu, geçersiz sözleşmelerin taraflara hak ve borç tahmil etmeyeceği ancak tarafların verdiklerini karşılıklı olarak haksız iktisap hükümleri uyarınca geri alabilecekleri yönündeki değerlendirmesinde usul ve esas yönden hukuka aykırılık görülmediğinden davacının aracın kendi adına tescili isteminin reddine yönelik istinaf başvurusunun reddine, davacının ödediği bedel ile ilgili olarak yeniden bilirkişi görüşüne başvurulmasına karar verilmiş, davacı tarafça ödemeye ilişkin yazılı bir belge veya delil sunulamadığı, davacının elden ödeme haricinde kalan bakiye satış bedelini aracın banka kredi borcuna mahsuben bankaya ödediği iddiası ile ilgili olarak da banka cevabi yazısı ve eki belgeler ile bilirkişi raporları uyarınca kredi taksitlerinin davacı tarafından ödendiğine dair bir kayda rastlanılamadığı, ayrıca mahkemece hatırlatılan yemin teklif etme hakkının da kullanılmayacağı bildirildiğinden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş olmasında da usul ve yasaya aykırılık saptanmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından kararın bozulması istemiyle temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 2017/1580 esas ve 2018/705 karar sayılı ve 09.05.2018 tarihli tarihli kararının ONANMASINA, dosyanın Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 18,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07.10.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...