Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09.11.2017 tarih ve 2015/1104 E. – 2017/763 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 07.02.2019 tarih ve 2018/608 E. – 2019/167 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesinin duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 08.02.2021 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av…. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı Kartepe Gıda A.Ş. arasında imzalanan kredi sözleşmesi nedeniyle davacının keşidecisi olduğu çek ve senetlerin davalı bankaya verildiğini, dava dışı şirketin temerrüte düşmesi üzerine davalı bankanın dava dışı şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yaptığını ve borcun kapandığını, davalı bankanın alacağını tahsil etmiş olmasına rağmen davacıya ait senetleri iade etmeyerek icra takibi başlattığını ileri sürerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu bonolar nedeniyle bankaya karşı davacı ile birlikte kredi borçlusu tarafından açılan menfi tespit davasında kredi borcunun ödenmediği ve bonoların teminat fonksiyonunun devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini ve hükmün kesinleştiğini ve kesin hüküm teşkil ettiğini, davaya konu bonolarda davacının iyiniyetli yetkili hamil olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince; yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, tarafların her ikisinin delil olarak dayandığı 13.12.2002 tarihli belgenin borç tasfiye protokolü niteliğinde olduğu, davaya ve takibe konu bonoların bu belge kapsamında bulunmadığı, davalı bankanın 27.03.2007 tarihi itibariyle 196.436,33 TL alacaklı olduğu, ipoteğin praya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonucunda ipotek paraya çevrilerek 107.886,60 TL tahsil edildiği, tahsilat tarihi olan 14.05.2007 tarihi itibariyle davalı bankanın 92.614,53 TL bakiye alacağı kaldığı, davacının dava konusu takip ve talep konusu senetler nedeniyle borçlu olmadığını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinafa başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, davanın kambiyo senedine dayalı takibe karşı açılmış menfi tespit davası olduğu, İİK’nın 167. maddesine göre alacağı kambiyo senedine dayanan alacaklının alacak rehinle temin edilmiş olsa bile rehni paraya çevirmeden önce kambiyo senedine dayalı takip yapabileceği, davacı vekilinin 13.12.2002 tarihli protokol ile borcun yenilendiğini yenileme ile bu bonolarında iadesinin gerektiğini ileri sürmekte ise de temel ilişkideki borcun yenilenmesinin bu borcun ödenmesi amacıyla verilen bonoları hükümden düşürmeyeceği ve 13.12.2002 tarihli belgede bu bonoların iade edileceğine dair bir kayıt bulunmadığı, davalının kesin hüküm itirazına konu ettiği Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/220 esas sayılı dosyasında, davacılar …ve Koza Ziraat Tic. A.Ş. yönünden açılan davanın HMK’nın 150. maddesine göre açılmamış sayılmasına karar verildiği, asıl kredi borçlusu davacı Kartepe Gıda A.Ş. yönünden ise ipoteğin paraya çevrilmesiyle elde edilen tahsilatın düşülmesinden sonra son tahsilat tarihi itibariyle 92.614,53 TL kredi borcu kaldığının tespit edildiğinden icra takibine konu bonoların teminat fonksiyonlarının devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve bu kararın onanarak kesinleştiği, davacının bu karardan sonra yapılmış bir ödeme olduğunu iddia etmediği, kaldı ki ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda da borcun devam ettiğinin belirtildiğini ve davacı vekilinin 01.10.2013 tarihli belge ile dava dışı Kartepe Gıda A.Ş.’ye ödeme yaparak borcun sona erdiğini iddia etmesine karşılık senedi elinde bulundurmayan lehtara yapılan ödeme ile davacının borcu sona ermeyeceği için bu itirazın da yerinde olmadığı belirtilerek davacı vekilinin tüm istinaf nedenlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...