Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12.10.2016 tarih ve 2014/1263 E. – 2016/727 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce verilen 05.04.2019 tarih ve 2017/1900 E. – 2019/756 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 22.02.2021 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı aleyhine başlatılan icra takibine konu bononun şirket yetkilisince tanzim edilip davalıya verilmediğini, bonoda bulunan imzaların ve yazıların davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, ayrıca bono üzerinde bulunan kaşenin de sahte olduğunu, davalının davacı şirket temsilcisinin kayınbiraderi olup, ekonomik şartları nedeniyle bonoda belirtilen miktarı borç vermesinin mümkün olmadığını ve davalı ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını belirterek takibe konu senetten dolayı borçlu olunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili,takibe konu bononun davacı şirket yetkilisine eniştesi olduğu için elden nakit olarak verilen borç karşılığı alındığını, borcun ödenmemesi üzerine takibin başlatıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama ve bilirkişi raporuna göre, takibe konu bono üstündeki şirket kaşesi üzerinde atılı imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğu tespit edildiği ve bononun bedelsiz kaldığının yazılı belge ile ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesince aldırılan adli tıp raroru ile bono üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisi …’nin eli ürünü olduğunun tespit edildiği, raporda, imzanın sol ve sağ yanı ile altına gelecek şekilde yapıştırıcı bakiyesi olması muhtemel hatlar görüldüğü ve soldaki imzanın alt ucunun kesintiye uğradığı tespit edilmiş ise de davacı tarafın senetteki imzanın hile ile alındığı iddiasını ispat edemediği, davalı alacaklının alacağını ispatladığı, davacı vekilinin takibe konu senedin “boş ve imzalı şekilde” çalınmış olabileceğine yönelik iddialarını savcılık dosyasında da ileri sürdüğü, Bakırköy CBS tarafından yürütülen ve takipsizlikle sonuçlanan soruşturma dosyasında alınan tanık ifadesinin davanın sonucunu etkiler mahiyette olmadığı, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, sahtecilik iddiası ile açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkemece hükme esas alınan 25.11.2015 tarihli Adli Tıp raporunun inceleme ve sonuç bölümünün 1. bendinde” İnceleme konusu senedin borçlu imza bölümünde imzaları sol yanına, altına ve sağ yanına gelecek şekilde yapıştırıcı bakiyesi olması muhtemel hatların görüldüğü soldaki imzanın alt ucunun kesintiye uğradığı görüldüğü…”şeklinde beyanda bulunulmuş olup,her nekadar söz konusu rapora göre imzanın davacı şirket yetkilisi …’ye ait olduğu belirlenmiş ise de takip konusu bono da kuşkuya yer veren tespit yapıldığından mahkemece bu kez Adli Tıp Kurumu fizik ihtisas dairesinden söz konusu imzanın başka yerden taşınıp taşınmadığı veya imzada sahtecilik yapılıp yapılmadığı hususunda rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken kesin kanaat içermeyen adli tıp raporuna göre karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/98999 soruşturma dosyasının getirtilerek davalı hakkında soruşturma açılıp açılmadığı ve akibeti hususununda tespit edilmesi gerekir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...