MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.03.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 17.05.2019 tarih ve 2018/881-2019/476 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının işletme adı AY-CAR olan araç kiralama bürosundan 15.11.2010 tarihinde 2007 model araç kiralamak için sözleşme imzaladığını, akabinde dava dışı şirket yetkilisinin matbu bir taahhütname daha imzalanmasını istediğini, bu taahhütnamenin içine takip dayanağı bononun bilinçli olarak gizlendiğini, teminat senedi olarak da kabul edilemeyeceğini, davacı ile davalılar arasında bononun bedelini teşkil eden bir temel ilişki bulunmadığını, davalı …’nun kötü niyetli bulunduğundan tüm defilerin davalı …’na karşı da sürülebileceğini ileri sürerek, dava ve takip konusu bono nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine, ödenen tutarın istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, …plaka sayılı aracı davacı … ile dava dışı …’ye 35.000,00 TL bedel ile sattığını, aracı teslim ettiğini, paranın bayramdan sonra ödeneceği konusunda anlaştıklarını, …’nin aracı bayramda kullanırken çarpması sonucu aracın pert olduğunu, kaskoya 30.11.2011 tarihinde başvuru yaptığını ancak kaskonun zararı karşılamadığını, aracı satmadan 3-4 ay önce 2010 yılı Temmuz ayında satın alırken parayı babasının arkadaşı olan diğer davalı …’ndan borç olarak aldığını, araç pert olup kasko ödeme yapmayınca dava konusu senedi cirolayıp …’na verdiğini davacının kötüniyetli olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davalının iyi niyetli üçüncü şahıs olduğunu, davacının diğer davalı ile olan ilişkisindeki def’ileri davalıya karşı ileri süremeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre Yargıtay bozma ilamı öncesi yapılan yargılamada; davacı vekilince dosya içerisine sunulan 17.11.2014 tarihli dilekçe ile davalı …’nun kötüniyetli olduğuna dair beyan ve delil dilekçesi sunulmuş olup, incelenen dilekçe içeriğine göre talebin reddine karar verildiği, bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada, davacı vekilince davalı …’na yönelik olarak, yemin teklif edildiği ancak davacı vekilince sunulan 22.04.2019 tarihli yemin metninin içerik itibariyle HMK 225, 226 maddesinde yer alan şartları taşımadığının (dava konusu olmayan hususlara ilişkin olduğu, davalının kendisi ile avukatı arasındaki hususlara ilişkin olduğu, kişinin kendisini ceza soruşturmasına uğratacak nitelikte olduğu) anlaşıldığından yemin teklifinin geri çevrilmesine karar verildiği, davalı …’nın davaya konu senedi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği, yani kötüniyetli olduğunu hususunun davacı vekilince kanıtlanamadığı anlaşılmakla, … bakımından davanın reddine, davalı … hakkında verilen hükmün, Kapatılan Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 21.11.2016 tarih ve 2016/4090 Esas ve 2016/14938 Karar sayılı ilamı ile kesinleştiğinden bu davalı hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
İş bu karara karşı davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece verilen 2012/606 esas ve 2015/430 karar sayılı ve 09.06.2015 tarihli ilamı, kapatılan Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 21.11.2016 Tarih ve 2016/4090 Esas ve 2016/14938 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bu nedenle davacının …’a yönelik temyiz itirazı reddedilerek maddi yönden kesinleşmiş ise de şekli yönden kesin hüküm bulunmadığından mahkemece bozmaya uyularak verilen yeni hükümde bu davalı hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin kararı doğru görülmemiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...