Karar Metni
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22.10.2014 tarih ve 2012/139-2014/311 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının, davacı aleyhine İstanbul 6. İcra Müdürlüğü’nün 2007/15752 esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattığını, taraflar arasında yapılan muvazaalı sözleşme ile davalının vereceği 2.100.000.-TL tutarlı mazotun karşılığında, davacının ödemeyi icra dosyasına yapacağı kararlaştırıldığından takibe itiraz etmediğini, davacı ekonomik olarak zor durumda olduğundan ve bankalardan kredi alamadığından bu şekilde bir anlaşma yoluna gittiğini, davacının maden ocağı olduğunu, adam yaralama suçundan hüküm giydiğini, malvarlığını kaybettiğini, piyasaya borçları olduğunu, ancak davalı şirkete borcu olmadığını, aldığı 489.245,18 TL tutarındaki mazot bedelini ödediğini, geri kalan kısım için herhangi bir mal alımı gerçekleşmediğini, kötüniyetle takip yapıldığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine, maddi durumu iyi olmadığından adli yardımdan yararlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacının, adli müzaharet talebine ilişkin dayanak belgeleri sunmasının istenildiği, muhtarlıktan alınan ilmuhaberin ibraz edildiği, davacı adına kayıtlı taşınmazların bulunduğu, ancak davacının borçlarının da bulunduğu, maden işleten bir tacir olduğu gerekçesiyle davacının adli müzaharet talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar verildiği, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesince davacının red kararına itirazının kesin olarak reddedildiği, davacı vekiline HMK’nın 30., 32. ve 120/I maddesi gereğince dava harcı ve avans ikmali için bir sonraki celseye kadar süre verildiği, aksi halde HMK’nın 150. maddesi hükümlerinin uygulanacağının bildirildiği, ancak davacı vekili tarafından ara kararın kesin süreli olan hükümlerinin yerine getirilmediği, dava harcının ikmal edilmediği gerekçesiyle HMK 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen süreye rağmen, davacı vekili tarafından eksik harcın süresinde yatırılmaması nedeniyle davanın HMK’nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca yatırılan harcın dava dilekçesinde bildirilen değerden az olduğu anlaşılırsa, noksan değer üzerinden peşin karar ilam harcı tamamlanmadan davaya devam olunamaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 maddesinde (HMK 150) gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır. Eksik harç ikmal edilmediği takdirde de Harçlar Kanunu’nun 30. madde yollamasıyla HMK’nın 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde yenilenmediği takdirde ise mahkemece kendiliğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
Yerel Mahkemece yukarıda açıklanan yasa hükümlerine göre eksik peşin harcın ikmal edilmemesi nedeniyle 22.10.2014 tarihli oturumda HMK 150 maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına, yasal 3 aylık süre içerisinde eksik peşin harcın ikmal edilmemesi durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 22.10.2014 tarihli oturumda doğrudan doğruya davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...