Karar Metni
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03.02.2021 tarih ve 2020/660 E. – 2021/91 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin yurt dışında birçok ülkede yatırılan paraların istenildiği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranda faiz verileceği garantisi ile müvekkilinin davalı şirkete para verdiğini, ancak ödenen paranın bir türlü geri alınamadığını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirkete ortak olmadığının tespiti ve alacak talep etmiştir.
Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkmesince, uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada davanın 05.12.2019 tarihinde 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle davalı şirket ile ilgili açılan davada karar verilmesine yer olmadığına, mahkemenin bozma öncesi verdiği tahsil hükmü davalılardan… yönünden kesinleştiğinden davalı… yönünden yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece 20.09.2017 tarihli mahkeme kararının davalı… hakkında kesinleştiği gerekçesiyle bu davalı hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de mahkemenin bu değerlendirmesi yerinde değildir. Şöyle ki; ilk derece mahkemesinin 20.09.2017 tarihli kararına karşı hem davacı hem de… dışındaki davalılar tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve bölge adliye mahkemesinin istinaf başvurularının esastan reddine karar vermesinden sonra karar aynı taraflarca temyiz edilmiş olup 02.11.2020 tarihli Dairemiz kararı ile 7194 sayılı Kanun’un 41. maddesinin değerlendirmesi amacıyla mahkeme kararı bozulmuştur. Şu halde 20.09.2017 tarihli mahkeme kararına ve istinaf mahkemesinin esastan ret kararına karşı davacı tarafça da yasa yoluna başvurulduğu nazara alındığında ortada davalı… hakkında kesinleşmiş bir karardan söz etmenin mümkün olmadığı açıktır. Mahkemece Dairemizin 02.11.2020 tarihli kararına uyulmuş ise de bozma kararı gereğince davalı… hakkında da 7194 sayılı Kanun’un 41. maddesi kapsamında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken uyma kararı ile bağdaşmayacak şekilde davalı… hakkında 20.09.2017 tarihli kararın kesinleştiğinden bahisle bu davalı hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bu yönden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...