Karar Metni
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 20.03.2019 tarih ve 2016/236-2019/141 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 23.02.2021 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av…. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait Değirmendere 1 arabalı vapurunun Topçular – Eskihisar seferini tüm seyir cihazları faal vaziyette sürdürürken Eskihisar iskelesine 1 mil mesafe kala saat 06:00 sularında yoğun sise girdiğini, vapur kaptanının seyir hızını emniyetli hıza düşürterek, makinelerini manevra pozisyonuna getirdiğini, bu sırada radardan davalı donatana ait Melisa D gemisinin kendilerine doğru yaklaşmakta olduğunun fark edildiğini, Melisa D gemisinin yapılan telsiz çağrılarına yanıt vermediğini, bunun üzerine müvekkili donatana ait Değirmendere 1 arabalı vapurunun sancak alabanda manevra ile sağa dönmeye çalıştığını, yapılan manevranın başarısız kalması yüzünden Değirmendere 1 arabalı vapurunun sancak omuzluğu ile davalı donatana ait Melisa D gemisinin iskele baş kasara hizasından iki geminin birbirine çarparak, denizde çatışma meydana geldiğini, çatışma nedeniyle Değirmendere 1 arabalı vapurunda taşınmakta olan araçlarda da hasar meydana geldiğini, çatışmanın meydana gelmesinde davalı donatana ait Melisa D gemisinin Denizde Çatışmayı Önleme Tüzüğü’ne aykırı seyretmesi ve 6, 7, 8, 19 ve 35 numaralı tüzük maddelerini ihlal etmesi nedeniyle tam kusurlu olduğunu, çatışmadan sonra davalı donatana ait Melisa D gemisinin durmayıp, rotasını ve hızını değiştirmeden seyrini sürdürdüğünü, durumu Darıca Pilot İstasyonu’na telsiz ile bildirdiklerini, Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/45 Esas sayılı dosyası için hazırlanan bilirkişi raporuna göre davalı donatana ait Melisa D gemisine %90 kusur izafe edildiğini, müvekkiline ait Değirmendere 1 arabalı vapurunda meydana gelen hasarın 595.000 USD olduğunu ileri sürerek, bilirkişi raporundaki kusur oranında göre 535.500 USD hasar bedelinin davalı donatandan tahsilini, 9277058 IMO numaralı Melisa D gemisi üzerinde gemi alacaklısı hakkı ve kanuni rehin hakkı tanınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline ait Melisa D gemisinin olay anında Tüpraş Rafinerisinden aldığı benzin akaryakıt yükünü Gebze Ambarlı Total İstasyonuna boşaltmak üzere seferde olduğunu, olay günü saat 05:52 sularında davacı donatana ait Değirmendere 1 arabalı vapurunun kendilerine tehlikeli bir şekilde yaklaşmakta olduğunu gördüklerini, telsizle ve gemi düdüğü ile Değirmendere 1 arabalı vapuruna uyarı yapıldığını, ancak Değirmendere 1 arabalı vapurunun çarpmayı önleyici hiçbir kaçınma manevrası yapmadığını, dava konusu çatışma kazasında davacı donatana ait Değirmendere 1 arabalı vapurunun %80 oranında kusurlu olduğunu, müvekkiline ait Melisa D gemisinin ise kusurunun ise ancak %20 olduğunu, gemi çatışmasının “kısıtlı görüş koşullarında” meydana geldiğini, olayın irdelenmesi sırasında Denizde Çatışmayı Önleme Tüzüğünün 19 ve izleyen maddelerinin uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Değirmendere 1 gemisinin özel tipte sonradan dizayn edilen arabalı vapur olduğu, muadilinin piyasada bulunması ve kiralanmasının pek mümkün olmadığı, davacının bu tip bir gemiyi kiralama yoluna gitse dahi geminin özel sınıf olması nedeniyle bulunmasının ve hattın bulunduğu bölgeye getirilmesinin uzun zaman alacağı gibi kısa süreliğine kiralanacak gemi için çok yüksek kira ücreti isteneceği, davacının çatmadan sonraki her ayda çatmanın vuku bulduğu Mart ayı da dahil olmak üzere aylık sefer sayılarında herhangi bir azalmanın olmadığı, aksine sürekli artışlar meydana geldiği, davacının çatmadan sonra taşımalarda meydana gelebilecek aksaklıkların veya talebin karşılanması amacıyla aynı niteliklerde başka bir vapur kiraladığına ilişkin belge sunulmadığı bu itibarla geminin tamirde kaldığı süre içerisinde tüm taşımanın geri kalan 12 adet gemi ile sağlandığı, gemi yetersizliği nedeniyle seferlerin iptal edildiğine ya da taşıma talebinin Körfez karayolu ile veya deniz taşıması yapan başka bir kişi ya da kuruluşlarca yapıldığının da ispatlanamadığı, davacının ticari defter kayıtlarına göre çatmanın meydana geldiği Mart ayı dahil Ocak 2008 – Haziran 2008 arasındaki dönemde hasılatında sürekli artış olduğu, geminin tamirde kaldığı 11 günlük sürede davacının gemi kiralama yoluna gitmediği, işletmesindeki 12 gemi ile taşıma hizmetini sürdürdüğü, bu sürede herhangi bir kâr kaybı olmadığı gerekçesiyle, 118.680,00 TL tamir bedeli, 1.360,00 TL sörvey masrafı ve 1.362,75 TL enspektör ücretinden oluşan toplam 121.412,75 TL’den davalının %50 kusur oranına isabet eden 60.706,37 TL yönünden davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline, kabul edilen alacak ile sınırlı olmak üzere Melisa D isimli gemi üzerinde davacı lehine kanuni rehin hakkı tanınmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, çatmadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, somut olayda temel uyuşmazlık meydana gelen çatma hadisesi nedeniyle davacının kazanç kaybı talebinde bulunup bulunamayacağı noktasında toplanmaktadır. Her ne kadar mahkemece, aylık sefer sayılarında herhangi bir azalmanın olmadığı aksine sürekli artışlar meydana geldiği, vapurun tamirde kaldığı süre içerisinde taşımanın geri kalan 12 adet vapur ile sağlandığı, vapur yetersizliği nedeniyle seferlerin iptal edildiği ya da taşıma talebinin kara yoluyla veya deniz taşıması yapan başka bir kişi ya da kuruluşca yapıldığının da ispatlanamadığı, ticari defter ve kayıtlara göre davacının hasılatında sürekli artışlar olduğu, davacının gemi kiralama yoluna da gitmediği, işletmesindeki 12 vapur ile taşıma hizmetini sürdürdüğü ve bu sürede herhangi bir kâr kaybının oluşmadığından bahisle kâr kaybı talebinin reddine karar verilmiş ise de, davacının 13 adet vapurunun bulunduğu, çatma nedeniyle hasarlanan vapurun yapacağı işi, vapurun tamirde kaldığı süre içerisinde diğer vapurları daha fazla çalıştırarak dolayısıyla çalışanlara da birtakım ek ücretler ödeyerek tamamladığı ancak bu ücret belirlenememekle birlikte davacı için gelir kaybı yarattığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, mahkemece davacının kazanç kaybına uğradığının kabulü ile 6098 sayılı TBK’nın 50-51. maddeleri gereğince hakkaniyete uygun bir miktar tazminatın hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı gerekçe ile kazanç kaybı talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...