Karar Metni
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21.03.2018 gün ve 2017/453 – 2018/129 sayılı kararı onayan Daire’nin 26.06.2019 gün ve 2018/3111 – 2019/4887 sayılı kararı aleyhinde davalılar Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı ve Birleşim Varlık Yönetim A.Ş vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müflis davalı … Denizcilik A.Ş’nin maliki olduğu Türk Bayraklı DÜDEN isimli geminin 22.11.2009 tarihinde … açıklarında yandığını, deniz trafiğini olumsuz etkilemesi nedeniyle … Donanması tarafından limana çekildiğini, geminin terk edilmesi ve sahip çıkılmaması üzerine müsadere edildiğini, … yasalarına uygun olarak gerekli ilanlar yapıldıktan sonra davacının kaptanlık yaptığı … firmasına gemi alacaklarından ari olarak satıldığını, geminin isminin … olarak …’da tescil edildiğini, Türk Gemi sicilinden terkinini istediklerini, davalı …’nın taleplerini reddettiğini ileri sürerek, Liman Başkanlığı’nın 02.10.2012 tarihli kararının kaldırılmasını, Türk gemi sicilinden gemi alacaklılarının onayına gerek duyulmaksızın terkinini, gemi malikinin … … … Ltd. olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece verilen ilk kararın bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılamada iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmiş ve verilen kararın davalılar vekillerinin temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Bu kere davalılar Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı ve Birleşim Varlık Yönetim A.Ş vekilleri bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dava, … Milli Gemi Sicil Müdürlüğü’nün … sırasında 8005226 … sayılı olarak davalı gemi maliki Müflis … Denizcilik San. ve Tic. A.Ş adına kayıtlı ve üzerinde davalı Tasfiye Halinde Türkiye … Bankası A.Ş lehine ipotek bulunan Türk Bayraklı M/V DÜDEN isimli geminin mülkiyetinin davacı … Ltd. olduğunun TESPİTİNİ ve dava konusu geminin Türk Gemi Sicili’nden terkin isteminin reddine ilişkin …’nın 02.10.2012 tarihli ve B.11.0.DİT.0.01.4.VT/125-01-6226 sayılı kararının KALDIRILMASI ile geminin Türk Milli Gemi Sicili’nden TERKİNİNİ amaçlayan bir davadır.
Davacı davasını başlangıçta bir Türk gemisi olan dava konusu geminin “tamir kabul etmez gemi” veya “tamire değmez gemi” haline geldiği, … Devleti tarafından müsadere edildikten sonra kendisine satıldığı iddiasına dayandırmaktadır.
Mahkemece yapılan tahkikat sonunda dava konusu vakıaların; … Milli Gemi Sicil Müdürlüğü’nün … sırasında 8005226 … sayılı olarak davalı gemi maliki … Denizcilik San. ve Tic. A.Ş. adına kayıtlı Türk Bayraklı M/V DÜDEN isimli gemisinin gemi malikinin iflası nedeniyle iflas idaresi tarafından işletilirken geminin … açıklarında ticari sefer sırasında 22 Kasım 2009 tarihinde yangın tehlikesi geçirerek hasar gördüğü, gemiye … Deniz Kuvvetleri tarafından yardım yapılarak kurtarıldığı ve denizde başıboş kalmaması için limana çekildiği, gemi maliki veya iflas idaresi tarafından kurtarma ve yardım giderlerinin ödenmemesi üzerine … resmi makamlarınca geminin … mevzuatında yer alan 1997 tarihli ve 9537 sayılı Yasa’nın 17/2 maddesine göre müsadere sürecinin başlatıldığı, durumun …’da yayınlanan 17.03.2010 tarihli …ve Q … gazetelerinde ve 19.03.2010 tarihinde … Resmi Gazetesi’nde ilan edildiği, keyfiyetin diplomatik yolla Türk Dışişleri Bakanlığı’na bildirildiği ve Türk Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk Daire Başkanlığı tarafından da 03.05.2010 tarihli yazı ile gemi sahibi şirkete bilgi verildiği, 21 Mayıs 2010 tarihinde müsadere süreci tamamlanarak geminin mülkiyetinin … hazinesine intikal ettiği, daha sonra müsadere edilen geminin ihale yoluyla satışa çıkarıldığı, geminin durumunun gemi sahibi Müflis … Denizcilik San. ve Tic. A.Ş’nin Beyoğlu İflas Müdürlüğü’nün 2003/20 sayılı dosyası üzerinden yürütülen tasfiye işlemleri bağlamında iflas masasının 01.11.2010 tarihli olağanüstü alacaklılar toplantısında görüşülecek müsadere edilen geminin …’nın Rio Grande limanında yapılacak satış ihalesinin bütün aşamalarının takibi için gemi malikine ve P&I Sigorta Şirketi’ne yetki verildiği, süreç sonunda satış işlemlerinin gerçekleştiği ve ihale sonucu dava konusu geminin davacı donatanı … Ltd.’i temsilen kaptan tarafından 1.700.000 Real teklif edilmek suretiyle 14.06.2011 tarihinde satın alındığı ve durumun … Resmi Gazetesi’nde 12.07.2011 tarihinde ilan edildiği ve daha sonra geminin … Gemi Sicili’ne … bayraklı Sao Jose isimli gemi olarak tescil edildiği, geminin Türk Gemi Sicili’nden terkin isteminin …’nın 02.10.2012 tarihli ve B.11.0.DİT.0.01.4.VT/125-01-6226 sayılı kararıyla reddedilmesi üzerine işbu davanın açıldığı, şeklinde olduğu sonucuna varılmıştır.
Mahkemece yapılan tahkikat ile saptanan dava konusu bu vakıalar hukuki açıdan değerlendirilerek;
Dava konusu ihtilafın 6103 sayılı Kanun’un 2/a maddesi uyarınca 6762 sayılı TTK hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği,
6762 sayılı TTK’nın 818 ve 851. maddelerinin (6102 sayılı TTK’nın 933, 965 ve 940. maddeleri) uygulanması gerektiği,
6762 sayılı TTK’nın 851. maddesi “Gemi, kurtarılamayacak şekilde batar veya tamir kabul etmez hale gelir yahut yurt dışında cebri icra yolu ile bir yabancıya satılarak veya başka bir surette Türk Bayrağı çekme hakkını zayi ederse, talep üzerine sicilden kaydı terkin olunur.” şeklinde olduğu,
Ancak dosyadaki delillere göre dava konusu geminin davacının iddia ettiği gibi 6762 sayılı TTK’nun 818. maddesi bağlamında “tamir kabul etmez gemi” veya “tamire değmez gemi” sayılamasının mümkün olmadığı,
Türk Gemi Sicilinde kayıtlı gemiler için bu maddede öngörülen diğer terkin sebeplerinin ise geminin yurt dışında cebri icra yolu ile satışının yapılması veya her ne suretle olursa olsun Türk Bayrağı çekme hakkının yitirilmesi olarak düzenlendiği,
Dava konusu geminin yurt dışında cebri icra yolu ile satışının yapılmasının da söz konusu olmadığı,
Ancak dava konusu geminin … açıklarında ticari sefer sırasında yangın tehlikesi geçirerek hasar gördüğü, gemiye … Deniz Kuvvetleri tarafından yardım yapılarak kurtarıldığı ve limana çekildiği, Türkiye ve …’nın taraf olduğu 1910 ve 1926 tarihli sözleşmeler ve 1934 tarihli protokol uyarınca … Devleti’nin kurtarma ve yardım ücreti isteme hakkına haiz olduğu ve bunun ödenmemesi sebebiyle geminin … mevzuatında yer alan 1997 tarihli ve 9537 sayılı Yasa’nın 17/2 maddesine göre 21.05.2010 tarihinde müsadere edildiği,
1997 tarihli ve 9537 sayılı yasanın 17/2 maddesinin Türkçe tercümesinin “…. el konulan gemi denizcilik idaresi tarafından bilinen yere götürülür …. el koymaya sebep olan aykırılık doksan gün içerisinde giderilmelidir. Aksi halde, gemi ihale yoluyla satılır veya müsadere edilir. Mülkiyeti Federasyonun mal varlığına (hazineye) geçer.” şeklinde olduğu,
Bu itibarla söz konusu işlemin Devletçe yapılan bir müsadere olduğu ve bu işlem sonucunda … Devleti tarafından kazanılan mülkiyetin asli iktisap yoluyla kazanılmış bir mülkiyet olduğu ve bu nedenle gemi üzerindeki ipotek ve sair takyidatların da sona erdiği, bu nedenle gemi mülkiyetinin gemiyi … Devleti’nden 14.06.2011 tarihinde ihale yolu ile satın alan yeni malike de üzerindeki ipotek ve sair takyidatlardan ari olarak geçtiği,
Bu durum nedeniyle geminin bu surette Türk Bayrağı çekme hakkını kaybettiği,
Davalı Tasfiye Halinde Türkiye … Bankası A.Ş.’nin gemi üzerinde rehin ve haciz sebebiyle alacak hakkı var ise de geminin müsadere edilmiş olmasına ve yurt dışında cebri icra ile satılması söz konusu olmadığına göre 6762 sayılı TTK’nun 1235. ve 1236. maddesi ile düzenlenmiş olan gemi alacakları ile kanuni rehin hakkı bulunması halinde uygulanacak TTK 1245/2 maddesinin uygulanmasının söz konusu olmadığı,
Bu nedenle davanın kabulü gerektiği,
Sonucuna varılmış ve … Milli Gemi Sicil Müdürlüğünde kayıtlı bulunan Düden gemisinin sicilden terkinine ilişkin talebin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına, geminin sicilden 21.05.2010 tarihi itibariyle terkin koşullarının oluştuğunun tespiti ile … Milli Gemi Sicilden terkinine, gemi mülkiyetinin 14.06.2010 tarihi itibariyle davacı şirkete geçtiğinin tespitine karar verilmiştir.
Mahkemece bu doğrultuda verilen karar Dairemizin 2015/5520 esas ve 2016/2250 karar sayılı ve 01.03.2016 tarihli kararıyla gemi kaptanının donatanı temsilen geminin sicilden terkini ve mülkiyetin donatana ait olduğunun tespiti davası açma yetkisi bulunup bulunmadığının değerlendirilip tartışılması için bozulmuştur.
Mahkemece bozma uyularak bozma konusu husus değerlendirilip tartışılarak kaptanın donatanı temsilen dava açma yetkisi bulunduğu kabul edilerek yeniden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemenin bu karar Dairemizin 2018/3111 esas ve 2019/4887 karar sayılı ve 26.06.2019 tarihli kararıyla bu kere onanmış ve onama kararına karşı davalılarca Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı ve Birleşim Varlık Yönetim A.Ş vekilleri tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
Dava yabancılık unsuru taşıdığı için olayda 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un aşağıda metinleri verilen 21. ve 22. maddeleri uygulanacaktır.
Aynî haklar
MADDE 21 – (1) Taşınırlar ve taşınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkı ve diğer aynî haklar, işlem anında malların bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.
Taşıma araçları
MADDE 22 – (1) Hava, deniz ve raylı taşıma araçları üzerindeki aynî haklar, menşe ülke hukukuna tâbidir.
(2) Menşe ülke, hava ve deniz taşıma araçlarında aynî hakların tescil edildiği sicil yeri, deniz taşıma araçlarında bu sicil yeri yoksa bağlama limanı, raylı taşıma araçlarında ruhsat yeridir.
Bu bakımdan mahkemece davanın çözümlenmesinde 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 2/1-a maddesi yollamasıyla 6762 sayılı TTK’nın 851. maddesinin uygulanması gerektiği şeklindeki kabulü doğru olmuştur.
Aynı şekilde mahkemenin dava konusu geminin davacının iddia ettiği gibi 6762 sayılı TTK’nın 818. maddesi bağlamında “tamir kabul etmez gemi” veya “tamire değmez gemi” sayılamasının mümkün olmadığı ve dava konusu geminin yurt dışında cebri icra yolu ile satışının yapılmasının da söz konusu olmadığı şeklindeki tespitleri de isabetli olmuştur.
Bunlara karşılık mahkemenin dava konusu geminin … açıklarında ticari sefer sırasında yangın tehlikesi geçirerek hasar gördüğü, gemiye … Deniz Kuvvetleri tarafından yardım yapılarak kurtarıldığı ve limana çekildiği, Türkiye ve …’nın taraf olduğu 1910 ve 1926 tarihli sözleşmeler ve 1934 tarihli protokol uyarınca … Devleti’nin kurtarma ve yardım ücreti isteme hakkına haiz olduğu ve bunun ödenmemesi sebebiyle geminin … mevzuatında yer alan 1997 tarihli ve 9537 sayılı yasanın 17/2 maddesine göre 21.05.2010 tarihinde müsadere edildiği, bu işlem sonucunda … Devleti tarafından kazanılan mülkiyetin asli iktisap yoluyla kazanılmış bir mülkiyet olduğu ve bu nedenle gemi üzerindeki ipotek ve sair takyidatların da sona erdiği ve gemi mülkiyetinin gemiyi … Devleti’nden ihale yolu ile satın alan yeni malike de üzerindeki ipotek ve sair takyidatlardan ari olarak geçtiği, davalı Tasfiye Halinde Türkiye … Bankası A.Ş’nin gemi üzerinde rehin ve haciz sebebiyle alacak hakkı var ise de geminin müsadere edilmiş olmasına ve yurt dışında cebri icra ile satılmış olmamasına göre 6762 sayılı TTK’nun 1235. ve 1236. maddesi ile düzenlenmiş olan gemi alacakları ile kanuni rehin hakkı bulunması halinde uygulanacak TTK 1245/2 maddesinin uygulanmasının söz konusu olmadığı geminin bu surette Türk Bayrağı çekme hakkını kaybettiği şeklindeki kabulü ise doğru olmamıştır.
Zira dava yabancılık unsuru taşıdığı için dikkate alınması gereken 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 21. ve 22. maddeleri gereğince davanın çözümlenmesinde uygulanacak hukuk Türk Hukuku ve 6762 sayılı TTK’nun 851. maddesi hükümleridir.
Dava hakkında 6762 sayılı TTK’nun 851. maddesi bağlamında çözümleme yapıldığında bir Türk gemisinin gemi sicilinden terkin edilebilmesi için;
(a) Geminin kurtarılamayacak şekilde batması veya tamir kabul etmez hale gelmesi,
(b) Yahut geminin yurt dışında cebri icra yolu ile bir yabancıya satılarak Türk Bayrağı çekme hakkını zayi etmesi,
(c) Veya geminin başka bir surette Türk Bayrağı çekme hakkını zayi etmesi gerekir.
Somut olaya baktığımızda;
(a) Geminin davacının iddia ettiği gibi 6762 sayılı TTK’nun 818. maddesi bağlamında “tamir kabul etmez gemi” veya “tamire değmez gemi” sayılamasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
(b) Dava konusu geminin yurt dışında cebri icra yolu ile satışının yapılmasının da söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.
(c) Geminin başka bir surette Türk Bayrağı çekme hakkını kaybetmediği anlaşılmaktadır.
Zira 6762 sayılı TTK’nun 825. maddesinin 823. ve 824. maddelere yollamasıyla Türk Bayrağı çekme hakkının nasıl kaybedileceğini açıkça düzenlemiştir.
Bu şartlar arasında (yabancı bir devletin kurtarma yardım masraflarından kaynaklanan gemi alacağı nedeniyle gemiyi müsadere etmesi) gibi bir sebep bulunmamaktadır.
Bir an için geminin Türk Bayrağı çekme hakkını kaybetmesi söz konusu olsa bile ipotekli alacaklıların ve gemi sicil münderecatına göre ipotek üzerinde hak sahibi olan üçüncü şahısların muvafakati sağlanmadan ve 6762 sayılı TTK’nın 1245/1-2 maddesindeki düzenlemeye uyulmadan geminin gemi sicilinden terkini mümkün değildir.
Dava konusu geminin … açıklarında ticari sefer sırasında yangın tehlikesi geçirerek hasar görmesi, gemiye … Deniz Kuvvetleri tarafından yardım yapılarak kurtarılması ve limana çekilmesi nedeniyle Türkiye ve …’nın taraf olduğu 1910 ve 1926 tarihli sözleşmeler ve 1934 tarihli protokol uyarınca ve ayrıca bu düzenlemeler olmasa bile genel hükümlere göre … Devleti’nin kurtarma ve yardım ücreti isteme hakkına haiz olduğu açıktır.
Ancak bu durum sadece olayda uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nun 1235/1-4 maddesi gereğince … Devleti için gemi alacağı hakkı doğurur ve bu devletin TTK’nun 1236. maddesi gereğince gemi ve teferruatı üzerinde kanuni rehin hakkı ortaya çıkar.
… Devleti’nin bu alacağının tahsil için Türkiye’de veya …’da gemi malikine karşı cebri icra yoluna başvurarak gemiyi sattırıp gemi alacağını tahsil etmesi mümkündür. Bu yola başvurulduğunda gemi satış bedelinden gemi alacağı ve takip masrafları tahsil edildikten sonra geriye kalan satış bedeli gemi üzerindeki diğer hak sahiplerine ve gemi malikine kalacaktır.
Ancak … Devleti geminin değerine göre çok küçük olan bir gemi alacağı için gemiyi müsadere etmiş ve sonra kendisi ihale yaparak gemiyi satmış ve satış bedelinin tamamına sahip olmuştur.
Böylece … Devleti’nce gemi ceza hukuk bakımından müsaderesini gerektiren her hangi bir suçta kullanılmadığı halde küçük bir gemi alacağı için gemiyi malikinin elinden alınarak sebepsiz yere zenginleşmiştir.
Her ne kadar … Devleti bu müsadereyi kendi mevzuatında yer alan “…. el konulan gemi denizcilik idaresi tarafından bilinen yere götürülür …. el koymaya sebep olan aykırılık doksan gün içerisinde giderilmelidir. Aksi halde, gemi ihale yoluyla satılır veya müsadere edilir. Mülkiyeti Federasyonun mal varlığına (hazineye) geçer.” şeklindeki 1997 tarihli ve 9537 sayılı yasanın 17/2 maddesine dayandırmış ise de bu yasa sadece … topraklarında geçerlidir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 21. ve 22. maddeleri karşısında Türk mahkemelerinin yapacağı yargılamada hiçbir hukuki sonuç doğurmaz.
Bu itibarla yerel mahkemenin davayı kabul etmesi ve Dairemizce de yerel mahkeme kararının onanması doğru olmadığından iki davalının karar düzeltme talebinin kabulüyle Dairemizin onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının açıklanan gerekçeyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...