Karar Metni
MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02.03.2017 tarih ve 2015/1026 E- 2017/271 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 01.11.2019 tarih ve 2017/1451 E- 2019/1620 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 14.09.2021 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalılardan Mersin Uluslararası Liman İşl. A.Ş. vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Dr. … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalı … İşl. A.Ş. arasında Mersin Limanı’nın işletilmesine dair birbirleri ile bağlantılı “Konteyner Elleçleme, Genel Kargo Hizmetleri, Dökme Katı Yük Yükleme ve Boşaltma, Dökme Sıvı Yük Yükleme Boşaltma ve Canlı Hayvan Elleçleme” sözleşmeleri imzalandığını, 7 yılı aşkın süredir davacının edimlerini kusursuz şekilde ifa ettiğini, anılan sözleşmelerin devam edeceği yönünde iş sahibi davalı akit şirketin yarattığı güvenle davacının büyük ve önemli yatırımlar yaptığını, salt limanda kullanılabilecek yatırımlar gerçekleştirdiğini, akit davalının kurgusal bir ihale ile bütün işleri diğer davalı Ahtapot Denizcilik Ltd. Şti.’ne verdiğini, bu ihalenin usulsüz olduğunu, davacının kalifiye ve tecrübeli elemanlarının ayartılarak davalı Ahtapot şirketi yanında çalıştırılmaya başlandığını, ihale sonrasında limanın ihtiyacı makine ve personelin davacı üzerinden temin edildiğini, bu şekilde davalıların birlikte hareket ederek haksız rekabette bulunduklarını iddia ederek belirsiz alacak davasına esas olmak üzere 15.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın tahsili ile TTK m. 58/1-3 uyarınca davalıların her bir haksız rekabet eylemi bakımından davacı üzerinden elde ettiği tüm kazancın devrine ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekili, davacının liman işlerini sorunsuz ve hasarsız yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmelerin feshedildiğini, haksız rekabetten söz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Ahtapot Denizcilik Tahmil Tahliye Nak. San. Tic. Ltd. Şti. vekili, ihaleye katılmayan davacının haksız rekabetten söz edemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce, Mersin Limanı’nın işletme hakkının davalı … İşl. A.Ş.’ne ait olduğu, yaklaşık 7 yıldır limandaki işlerin süreli sözleşmeler uyarınca davacı tarafından yapıldığı, işletme hakkı sahibi davalının sözleşmedeki yenileme opsiyonunu kullanmayarak yeni dönemde bu işlerin yerine getirilmesi için ihaleye çıktığı, davacının da içinde bulunduğu 9 ayrı şirkete teklif götürüldüğü, diğer davalının verdiği teklif kabul edilerek yeni dönem için sözleşme imzalandığı, davalı … İşl. A.Ş.’nin özel hukuk hükümleri kapsamında anonim şirket statüsünde bir şirket olup hak sahibi olduğu işletmesinde işlerin nasıl yerine getirileceği konusunda serbestiye sahip bulunduğu, açmış olduğu ihalede kendisinin lehine veya aleyhine hükümler olmasının tek başına haksız rekabet teşkil edecek bir durum olmadığı, ihale şartnamesinin doğrudan davacının işi almamasına yönelik olarak düzenlendiği iddia edilmediği gibi bu hususun da kanıtlanamadığı, ayrıca davacı ile davalı … İşl. A.Ş. arasındaki sözleşmelerin süreli olduğu, bu sözleşmelerin her zaman devam etmeyebileceğini tacir olan davacının öngörebilmesi gerektiği, bu sebeple sözleşmelerin devam edeceği gerekçesiyle yatırımlar yapıldığı, zarara uğranıldığı iddiasının ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığı, diğer davalı Ahtapot şirketinin de ihaleye katılan dava dışı diğer firmalar gibi liman işlerinde faaliyet gösteren ve kuruluş tarihi eski olan tacir olduğu, kendi işçileri bulunduğu, ihalenin yapılması sonrasında davacının işçilerinin ayartıldığı iddiasının kanıtlanamadığı, zira davalıların bu işçilerin davacıyla olan akitlerinin sonlanmasında etkili olmadığı, aynı işi yaparken çalıştıkları şirketin ihaleyi kazanamaması sonrasında bağlı oldukları sendika temsilcilerinin etkisi ve işlerini kaybetmeme düşüncesiyle bir kısım işçilerin akitlerini feshederek davalı Ahtapot şirketi yanında çalıştıkları, her ne kadar bu ihale ile ilgili davalı … İşl. A.Ş.’nin bağlı bulunduğu holding tarafından soruşturma yapılmış ve işletme hakkı sahibi davalının zararına bir takım usulsüzlükler tespit edilmiş ise de, bu durumun doğrudan davacıyı ilgilendiren bir husus olmadığı, öte yandan ihale konusu işlerin tekel niteliğinde bulunmadığı, yapılan eylemlerin haksız rekabet teşkil etmediği, davacının ileri sürdüğü hususların daha çok akdin haksız feshine veya feshin TMK m. 2 ile bağdaşmadığı iddiasına dayalı olduğu, esasen bu sebeplerle Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce, haksız rekabetin 6102 sayılı TTK m. 54 ve devamı hükümlerinde düzenlendiği, haksız rekabet hallerinin ise m. 57’de genel olarak belirtildiği, ancak haksız rekabet teşkil eden davranışların sayılan bu hallerle sınırlı olmadığı, somut olaya göre değerlendirme yapılarak bir eylemin haksız rekabet oluşturup oluşturmayacağının mahkemece tayin edilmesi gerektiği, haksız rekabetin, haksız fiilin özel bir türü olması nedeniyle her türlü kanıtla ispat edilebileceği, davacı vekilinin, istinafa konu haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasından önce İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1205 esas sayılı dosyası ile aynı iddiaları ileri sürerek haksız rekabetin tespiti, men’i isteminde bulunduğu, istinafa konu davadaki netice talep farklı olduğu için derdestlik bulunmadığı gibi davacının TTK m. 56 uyarınca haksız rekabetin tespiti, men’i dışında ayrıca maddi ve manevi tazminat isteyebileceği, bu sebeple eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, istinafa konu davadan önce açılan haksız rekabetin tespiti, men’i istemli davanın yine istinafa konu ilk derece mahkemesi kararında belirtilen gerekçelerle haksız rekabetin oluşmadığı gerekçesiyle reddedildiği ve işbu red kararının Yargıtayca onandığı, davacının istinafa konu davada ileri sürdüğü iddiaları ve delilleri değerlendiren önceki kararda haksız rekabetin bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı, davacı vekilinin, Akfen Holding A.Ş. dosyasının istinafa konu davada incelenmediğini istinaf nedeni olarak ileri sürdüğü, ancak Yargıtayca onanan önceki kararda bu dosyanın da değerlendirilerek kanaate ulaşıldığının anlaşıldığı, böylelikle davacının ileri sürdüğü haksız rekabet iddiasının kanıtlanamadığı, sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zararla ilgili iddianın bir başka davanın konusunu oluşturabileceği, nitekim Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde bu yönde açılmış derdest bir davanın bulunduğu, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353-b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...