Karar Metni
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Reyhanlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05.12.2017 tarih ve 2016/224- 2017/375 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesinin davacı vekili ve davalı asil tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, 1999 tarihli kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı olarak 2003 yılında asıl borçlu olan davalı ve dava dışı kefil aleyhine takibe geçildiğini, kefil tarafından borcun tamamen kapatılarak dosyanın infaz edildiğini ancak kefilin daha sonra kefalet limitini aşan miktar yönünden aleyhlerine istirdat davası açtığını bu nedenle aleyhlerine kesinleşen dava nedeni ile kefile ödemek zorunda kaldıkları miktar kadar asıl borçlunun borcunun devam ettiğini ileri sürerek davalı aleyhine başlattıkları takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalıdan 4.425,39 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının kısmen iptali ile 4.425,39 TL alacağın 12.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili yönünde Reyhanlı İcra Müdürlüğü’nün 2010/239 Esas sayılı takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
1-)Davalı vekilinin aşağıda belirtilen bozma nedeni dışındaki sair temiz isteminin reddine,
2-)Kredi kartı sözleşmeleri özel yasa olan 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’na tabi olup söz konusu Yasa’nın 26. maddesinde kredi kartı sözleşmelerine ilişkin özel faiz maddesi öngörülmüş olup kredi kartı uyuşmazlıklarında akdi ve temerrüt faizlerin bu madde hükmü uyarınca belirlenmesi gerekir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26. madde hükmüne göre değil yasal faiz oranı olanı dikkate alınarak işlemiş faiz miktarı hesaplanmış olup bu husus doğru görülmemiştir. Kabule göre de 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 104. maddesi, 6098 sayılı TBK’nun 121. madde hükmü uyarınca temerrüt faizine ayrıca temerrüt faizi yürütülemeyeceğinden faize faiz uygulanacak şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bu nedenle mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...