MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.06.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.06.2018 tarih ve 2017/848 E- 2018/527 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 21.11.2019 tarih ve 2018/1594 E- 2019/1456 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 31.05.2021 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile dava dışı Hüsrevoğlu İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinin davalı tarafından kefil olarak imzalandığını, kullandırılan kredi borcu ödenmediği için başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının imzası bulunan 02.04.2010 tarihli sözleşmeden kaynaklanan borcun ödenerek kapandığını, sonradan kullanılan kredilerde davalının imzası bulunmadığından davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı banka ile asıl borçlu şirket arasında davalının da kefil olduğu 02.04.2010 tarihli genel kredi sözleşmesi dışında başka bir sözleşmenin imzalanmamış olduğu ve kredi kartı ile kredili mevduat hesabının da anılan bu sözleşme kapsamında kullandırıldığının anlaşıldığı, davacı banka alacağının 352.658,15 TL asıl alacak, 70.693,84 TL işlemiş faiz, 3.534,68TL BSMV, 1.369,70 TL masraf olmak üzere toplam 428.256,37 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin bu bedel üzerinden devamı ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinafa başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı vekilinin iddia ettiği gibi davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında başka bir genel kredi sözleşmesinin imzalanmamış olduğu, 02.04.2010 genel kredi sözleşmesi tarihi itibariyle kefalet sözleşmesi için eş rızasının aranmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve gerekçeli bulunmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, ancak mahkeme hükmünde “… Bu alacak miktarı üzerinden takibin kaldığı yerden devamına” denilmesinin takipten sonra uygulanacak faiz yönünden infazda tereddüte neden olabileceği gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının re’sen kaldırılarak davanın kısmen kabulü ile toplam 428.256,37 TL alacak için itirazın iptaline, … ve … no’lu kredilerden kaynaklanan asıl alacağa takip tarihinden itibaren %28,08 oranında, 4000218627 no’lu krediden kaynaklanan asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 39 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin kaldığı yerden devamına ve icra inkar tazminatına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...