MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.06.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 17.07.2019 tarih ve 2018/1307-2019/811 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 21.06.2021 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının dava dışı şirketin borçlusu olduğu 12.11.2009 tarihli genel kredi sözleşmesine 750.000.-TL limitle kefil olduğunu, daha sonra davalının kambiyo senedine dayalı takip başlattığını, davacının davalıya kambiyo taahhüdünde bulunmadığını, davalı ile kredi sözleşmesi akdedilirken alınmış olduğu düşünülen senedin 975.000.- TL bedelle doldurulup takibe konu edildiğini, davalının kredi hesabını kat edeceği ihtarının davacıya tebliği üzerine, aleyhinde başlatılan kambiyo takibinden habersiz olarak davalıya 710.000.-TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin takip dosyasına bildirilmediğini, yapılan bu ödemenin takip alacağından mahsup edilmesi gerektiği, davacının asıl borçlu Tuval Tekel Ltd. Şti.’ne başkaca kullandırılan kredilerden sorumluluğunun bulunmadığını, ileri sürerek davacının bonoya dayalı takipte talep edilen 975.000.-TL bono miktarınca borçlu olmadığının tespitini ve kötü niyet tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 750.000.-TL genel kredi sözleşmesi 750.000.-TL kredi çerçeve sözleşmesi kapsamında 1.500.000,00 TL limitle müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, icra takibine konu edilen senedin kredi borcuna mahsuben davalı bankaya temlik cirosu ile teslim edildiğini, iddiaya konu 710.000.-TL’lik ödemenin genel kredi sözleşmesi ve kredi çerçeve sözleşmesinden kaynaklandığını, bonoya veya takip dosyasına yapılmış bir ödeme bulunmadığını savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Mahkemece, menfi tespit davalarında, dava tarihindeki borçluluk durumu gözetilerek hüküm kurulması gerektiğine yönelik bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının dava tarihi itibariyle 281.110,90 TL borçlu olduğu, bu borcun davacı kefilin kefalet limiti içinde kaldığı, davacının bu borçtan müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, takip konusu yapılan 975.000.-TL bedelli bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır. Mahkemece (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına uyulmuş ise de kararın gerekleri yerine getirilmemiştir zira menfi tespit davasında dava tarihindeki borçluluk durumu tespit edilerek hüküm kurulur. Davacı 975.000.-TL’yi harçlandırmak suretiyle bu bedel üzerinden davayı açmıştır. Yargılama sonucunda ise dava tarihi itibariyle davacının borçlu olduğu miktar 281.110,90 TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda tespit edilen borç miktarının dava değerinden mahsup edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...